Yeni CHP’yi Gerçek CHP sanan içtenlikli fakat bilinçsiz kardeş!..

Yeni CHP’yi Gerçek CHP sanan içtenlikli fakat bilinçsiz kardeş!..

TESEV’ci, Sorosçu Hacı Kemal’in ve avanesinin şimdi şu yaptığına “muhalefet” mi diyeceksiniz?

Daha dünün haberiydi. Bakın:

“Başbakan Binali Yıldırım, zirve hakkında, “Gündemdeki konular hakkında değerlendirme yaptık” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Sayın Başbakan belli konularda bilgi verdi. Kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki sürpriz zirve tamamlandı.

“Zirve hakkında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Sayın Kılıçdaroğlu’yla memleket meselelerini konuştuk. Hem iç hem dış meselelerle ilgili. Gündemdeki konular hakkında değerlendirme yaptık” dedi.

“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise zirve hakkında, “Sayın Başbakan ile Türkiye’nin pek çok sorununu görüşme imkanımız oldu. Sayın Başbakan belli konularda bilgi verdi. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.” (http://www.abcgazetesi.com/binali-yildirim-ve-kemal-kilicdaroglu-zirvesi-sona-erdi-66887h.htm)

 

Sorosçu Kemal, kendi talep ettiği görüşmeye yalnız gitmiyor. Yanında Özgür Özel, Levent Gök, Engin Altay adlı taraftarlarını da götürüyor. Fakat, bu amigolar görüşmeye katılamıyor. Milyar Ali’yle Sorosçu başbaşa görüşüyorlar, bir buçuk saat…

Yeni CHP’nin ve yeni yönetim kadrosunu oluşturan TESEV’ci ve Sorosçu ekibinin bugüne dek yapıp ettiği “muhalefet” budur işte, arkadaşlar. Tabiî buna muhalefet denebilirse…

Kaçak Saraylı Hafız’ın has adamı Milyar Ali ve AKP’giller, Laik Cumhuriyet’i yıkmışlar. Laikliği ortadan kaldırıyorlar adım adım. Ve Mustafa Kemal’in izini tozunu silmeye çalışıyorlar.

Eğitimi tümüyle İlim Yayma Cemiyeti, Birlik Vakfı, ENSAR vb. tarikatlara emanet etmiş durumdalar. Yani tüm okulları Peşaver Medreselerine döndürmek üzereler. Bilime ilişkin ne varsa Eğitim Müfredatında, bir bir ayıklatıp atıyorlar bir kenara. Evrim Teorisini anlatmak, artık yasak okullarda. Yani Türkiye, Ortaçağ’ın karanlıklarına doğru olanca hızıyla yuvarlanıp götürülüyor.

Ortada hukuk, Anayasa, bağımsız ve tarafsız yargı diye bir şey kalmadı. Kuvvetler Ayrılığını imha ederek hukuku da, Anayasayı da, demokrasiyi de, özgürlüğü de yok etti, Kaçak Saraylı ve avanesi.

Yani devleti bir hukuk ve kanun devleti olmaktan çıkardı. Bir “Çete Devleti”ne dönüştürdü. Tüm yargı artık AKP’giller’in hukuk bürosu durumuna düşmüş bulunmaktadır.

16 Nisan sözde Referandumunda, milletin tümünü hayvan yerine koyarak önceden avucunun içine aldığı YSK’ye “Tam Kanunsuzluk” yaptırttı. Böylece de, 2 buçuk milyon civarında olduğu tahmin edilen sahte oyu geçerli saydırtarak, aslında kaybetmiş olduğu kesinkes ortada olan Referandumu kazanmış saydırttı.

Yani adam apaçık şunu diyor:

Ben Anayasa manayasa, kanun manun tanımam. Ben ne istersem ve ne dersem, kanun odur.

Ayrıca da adamlar, 2 trilyon dolar civarında kamu malını, tüm takım taklavatlarıyla birlikte, tabiî arslan payı Tayyip’e düşmek kaydıyla, midelerine indirmişler. Ya da küplerine kaydırmışlar.

Yani adamlar binbir suç işlemişler, bugüne dek. Ve tepeden tırnağa suça batmışlar.

Gelinen aşamada durum budur işte, arkadaşlar…

Buna rağmen, sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki Türkiye’de meşru ve hukuka uygun çalışan bir iktidar varmış gibi, CIA-MOSSAD ve Fethullah organizasyonlu bir kaset operasyonuyla CHP’nin tepesine oturtulan Sorosdaroğlu Kemal ve ekibi, AKP’giller’in bu iki numaralı temsilcisinden randevu istiyor, onunla gizli görüşmeler yapıyorlar.

Ve de, lütfedip kendi görüşme tekliflerini kabul ettiği için, Hacı Kemal Efendi, teşekkürlerini sunuyor Milyar Ali’ye.

Şu rezalete bakın yahu…

Şu içler acısı duruma bakın…

Evet, arkadaşlar, hep söylediğimiz gibi, CIA Türkiye’nin Cumhuriyet’le yaşıt “Ana Muhalefet Partsi”ni ele geçirerek felç etmiştir.

Bu yapılan muhalefet filan değil ya…

Yüzüne tükürülür böyle muhalefet etmenin…

Bu yapılan açıkça işbirlikçiliktir, ihanettir vatana, millete ve halka.

Biz hep diyoruz ya, arkadaşlar; Meclisteki bu Amerikancı Dörtlü Çetenin tamamı CIA güdümündedir ve bunların ortak hedefleri, Ortadoğu’da BOP’un hayata geçirilmesidir, diye…

İşte, her gün yaşananlar bizim bu tezimizin gerçekliğini ortaya koymaktadır, tekrar tekrar.

Ama hani atasözümüzde der ya:

“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”

CHP tabanı yani içtenlikli, alınteriyle geçim sağlayan saf kardeşlerimiz bu ihanete karşı çıkmadıkça, onun hesabını sormadıkça ve partinin tepesindeki bu hainler çetesini alaşağı etmedikçe, bu hâyâsızca oyun sürüp gider…

Ne diyelim…

Bizden söylemesi, uyarması…

Gerisi artık bu kardeşlere kalmıştır…

Bize gelince; biz, namus bellediğimiz Devrimci Kavgamızı 10 Eylül 1920’deki Önderlerimizin inanç ve kararlılığıyla sürdürmeye devam edeceğiz. Ve en sonunda zafere ulaşacağız. Devrimci Demokratik Halk İktidarını kuracağız.

Bıkmak yok, usanmak yok, umutsuzluk ve kararsızlık hiç yok…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

18 Ekim 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı