TAYYİPGİLLER’İN YARGIYI TESLİM ALMA GAYRETİNE ONURLUCA DİRENEN YARSAV YALNIZ DEĞİLDİR!

 
Geçtiğimiz hafta içerisinde, Tayyip’in Yargıç Ve Savcılar Birliği (YARSAV)’a sözlü saldırılarına tanık olduk. Şöyle demişti Tayyip YARSAV hakkında:
     “Şimdi ben YARSAV üyesi olan yargı mensuplarına nasıl güveneceğim, nasıl güvenebilirim? Çünkü açık, net kalkıp da iktidarı eleştiriyorsa hakaretler ediyorsa ben böyle bir yargı mensubuna nasıl güvenebilirim? Ben orada böyle bir oluşuma karşıyım. Yargıda dernekleşme mi olurmuş? YARSAV bir boşluktan yararlanarak geldi. Bunu en yakın zamanda halletmemiz lazım.”
Ortaçağcı ideolojisinden ve pervasızlığından aldığı hızla, hem bağımsız yargıyı nasıl içine sindiremediğini ortaya koyuyordu Tayyip bu sözleriyle, hem de özelde hâkim ve savcıların, genelde ise halkın örgütlenme hakkına, düşünce ve ifade hakkına nasıl da tahammülsüz olduğunu ortaya koyuyordu.
       Biz yıllardır söylüyoruz, Laiklik yoksa Bilim de, Özgürlük de, Demokrasi de yoktur diye. Tayyip ve şürekâsının Şeriatçı ideolojisi, her toplumsal alana Şeriatın yüzde yüz egemenliğini gerektirir. Bu anlamda siyasi iktidar da, Şeriatın uygulayıcısı olarak tüm bu alanlara hâkim olmalıdır. Yargıya da, basına da, eğitim kurumlarına da, hatta halk örgütlerine de…
     Dolayısıyla Tayyip, bağımsız yargı yerine monarşik devletin Şerri hukukunu ister, Yargıç yerine Kadı ister. Bağımsız yargı istemediği gibi; dernek, sendika gibi İşçi Sınıfı ve emekçilerin yüzyılları aşkın mücadeleleri sonucu ortaya çıkmış örgütlenme araçlarına da saygı duymaz. Hem sonra, örgütlenme hakkı da neymiş! Ya Tayyip’in örgütündensindir, onun güdümündesindir, ya da hiçbir hakkın yoktur!
       Parababaları iktidarlarının genel tahakküm biçimiyle örtüşen bu durum, söz konusu Tayyipgiller olduğu zaman daha da perçinlenir. Çünkü onlar Ortaçağdan kalma Antika Parababasıdırlar. Modern Parababalarına kıyasla demokrasiye, laikliğe, bilime ve özgürlüğe on kat daha düşmandırlar.
      Peki, neden YARSAV? Tayyip düşmanlığını kusarken neden en çok bu YARSAV isimli Hâkim ve Savcıların kurduğu derneğe saldırdı?Çünkü Tayyip için YARSAV’ın “günahı” çoktu. İlk kurulduğunda, Hâkim ve Savcılık sınavının mülakat aşamasının Tayyip’in Adalet Bakanlığınca yapılmasına karşı davalar açtı, bu uygulamanın bir süreliğine de olsa durdurulmasını sağladı. Bunun üzerine Tayipgiller, konu henüz mahkemede görülürken Anayasa suçu işleyerek “Hâkimler ve Savcılar Yasasında Değişiklik Yapan 5720 Sayılı Yasa”yı Meclisten geçirdiler. YARSAV buna karşı da mücadele etti. Daha sonra, Yargının nasıl ele geçirileceğine ilişkin AB Emperyalistlerine sunulan bir başka Tayipgiller operasyonu olan “Yargı Reformu Strateji Taslağı”na karşı da YARSAV sert eleştirilerde bulundu. Bu da yetmedi, “Ergenekon” maskeli saldırının tüm hukuksuzluklarına dikkat çekerek, oldukça sert açıklamalar yaptı YARSAV. Hatta bu nedenle bir önceki başkanı Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU “yargıyı etkilemek” suçundan yargılandı. Yine bu süreçte demokrat-yurtsever-laik-namuslu Erzincan Başsavcısı İlhan CİHANER’e de sahip çıktı YARSAV. Bir hukuk faciası olan CİHANER’in tutuklanma ve yargılanma sürecindeki hukuk gasplarını teşhir etti.Ve son olarak, Tayipgiller’in yargıyı bütünüyle ele geçirmek üzere hazırladığı Anayasa değişikliğine karşı da aktif mücadele ediyor YARSAV. Mevcut Anayasa değişikliği için “yargının siyasal iktidar tarafından ele geçirilmesi, demokratik hukuk devletinin yok edilmesi” tespitinde bulunmuştu YARSAV, “Yargı-sız İnfaz Olmasın” isimli broşüründe ve pek çok basın açıklamasında…
      İşte YARSAV’ın büyük “günahları” bunlardı. Bu nedenle Tayyip “en yakın zamanda halletmem lazım” diyordu YARSAV için. Ancak YARSAV bu tehdide de boyun eğmeyerek “gücün yetiyorsa YARSAV’ı kapat” diye cevap vermiştir.Bugün, AKP iktidarının cibilliyet-i iktizası gereği, Laiklik ilkesine ve Cumhuriyet’e nasıl saldırdığını, “bakıp da kör olmayan” İlmiye Sınıfımız (Bilim-Yargı insanlarımız) duruca görerek, Tayyipgiller’in bu gerici ataklarına karşı en net-kesin-kararlı tavrı alan kesim olmuştur, biz gerçek devrimcilerle birlikte. İşte bu İlmiye Sınıfımızın bugünkü öncülerinden olan YARSAV’ı, aldığı bu kararlı-direngen-mücadeleci tavır nedeniyle kutluyor ve yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.Tayyip’in tehditlerine karşı biz de haykırıyoruz: AKP’nin YARSAV’ı  Kapatmaya        Gücü Yetmeyecek. 15.08.2010                           
 
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi