Yandaş sivillere ve kendi gençlik kolları teşkilatlarına silah dağıtarak iç savaş hazırlığı yapan AKP’giller hakkında suç duyurusunda bulunduk!

ABD Emperyalistleri tarafından iktidar koltuğuna oturtularak 19 yıldır Türkiye Halkının başına bela edilen AKP’giller, kullanım sürelerinin dolduğunun farkında oldukları için iktidardan tekerlenmemek için her türlü suçu işlemekte, manevraya başvurmaktadır.

AKP’giller’in bu çerçevede yandaşlarını silahlandırdığı kamuoyu tarafından uzun süredir zaten bilinmektedir. Amerikan yapımı bu suç örgütünün taşra ilçe gençlik teşkilatları yöneticileri dahi artık belinde silah olmadan sokağa çıkmamaktadır. TCK’de işlenmemiş suç bırakmamış olan AKP’giller, iktidardan düştükleri gün yargılanacaklarını adları gibi bildikleri için iç savaş çıkararak, ülkeyi yangın yerine çevirerek binlerce insanımızı katletmekten dahi çekinmezler. İşte bunun için yandaş sivilleri ve gençlik teşkilatlarını silahlandırmaktadırlar.

Fakat Sedat Peker’in son dönemlerde AKP’giller’in işlediği suçları bir bir deşifre ettiği sosyal medya paylaşımları AKP’giller’in bu yöndeki çabalarının boyutunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bilindiği gibi Sedat Peker, attığı son twitlerinde devlet envanterinde kayıtlı olmayan silahların Süleyman Soylu tarafından 15 Temmuz sonrası yandaş sivillere ve AKP Gençlik Kollarına dağıtıldığını yazmıştır. Peker, uzun namlulu Kalaşnikof marka silahların bir kasa içerisinde 2016 yılının Ağustos ayında zamanın AKP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı olan Taha Ayhan’a teslim edildiğini en ufak detaylarına kadar; silahların yüklendiği araçların renk ve marka bilgilerine varıncaya değin ifşa etmiştir. Bu ifşa, Sedat Peker’in silah dağıtımının içinde yer aldığını söylediği Ahmet Onay tarafından da teyit edilmiştir.

İşte bu ifşaat üzerine harekete geçen Parti Avukatlarımız Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu, Berat Albayrak; silah dağıtım işinde doğrudan yer alan Osman Tomakin, Taha Ayhan, Abdülsebur Soğanlı, Ahmet Onay’la birlikte suça karışan ve ismi tespit edilecek diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.

Parti Avukatlarımızın konuyla ilgili yaptığı suç duyurusunun dilekçesinde şu ifadelere yer verilmiştir:

“1- (…) Devlet envanterine girmeyen, sokulmayan silahların belli insanlara, belli bir organizasyon çerçevesinde dağıtımı söz konusudur. Bu, sıradan bir organizasyon olamaz. Bu Hiyerarşik bir yapı kurmayı, yani silahlı bir örgütü gerektirir. Dolayısıyla adı geçen şüphelilerin fiil ve eylemleri TCK M. 220 kapsamına giren fiil ve eylemlerdir.

“2- Ayrıca şüpheliler Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu silahları başkalarına devrederek TCK M. 247-1 kapsamına giren zimmet suçunu da işlemişlerdir.

“3- İddialar ve aynı zamanda suç duyurumuzda şüpheliler arasında yer alan Ahmet Onay’ın açıklamaları göstermektedir ki, şüpheliler Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene ve bu düzenin işleyişine karşı; TCK M. 314 kapsamına giren silahlı örgüt kurup, faaliyetlerinde kullanmak üzere TCK M. 315’e göre silah sağlamışlar ve TCK M. 316’ya göre suç için anlaşmışlardır.”

Ayrıca suç duyurusu dilekçesinde, AKP’giller’in işlediği bu ağır suçlarla ilgili derhal re’sen soruşturma başlatması gereken Cumhuriyet Savcılarına asli görevleri bir kez daha hatırlatılmıştır.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak konuyla ilgili Çağlayan Adliyesinde yaptığımız suç duyurusunun ardından bir de basın açıklaması gerçekleştirdik. Basın açıklamasını yapan HKP İstanbul İl Yöneticisi Doğan Çıngı Yoldaş, her geçen gün AKP’giller’in işlediği bir ağır suçun daha kanıtlarıyla gün yüzüne çıktığını dile getirdi. Doğan Yoldaş, bu ağır suç karşısında hiçbir savcının harekete geçmediğini vurgulayarak bu durumun, Yargının AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüştüğünün bir göstergesi olduğunu ifade etti. AKP’giller’in işlediği suçların sadece bununla sınırlı olmadığının altını çizen Yoldaşımız, Halkın Kurtuluş Partisi’nin bu suç duyurusuyla Tarihe bir not daha düştüğünü ve Partimizin AKP’giller’e karşı mücadeleye aralıksız bir şekilde devam edeceğini söyleyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un söylediği gibi AKP’giller ne yaparlarsa yapsınlar, nereye çıkarlarsa çıksınlar, işledikleri binbir türlü suçun hesabını vermekten kurtulamayacaklardır. Cumhuriyet Savcıları görevlerini yapmasa da, adına muhalefet denen Meclisteki Amerikancı Burjuva Partileri ölü numarasına yatsa da Partimiz her alanda mücadelesini sürdürecek, örgütlü halkın gücüyle Devrimci Demokratik Halk İktidarını kuracaktır.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

12 Temmuz 2021

HKP Genel Merkezi

***

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayınlıyoruz:

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN                                    :HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ                                    :Av. Metin BAYYAR-Av. Ayhan ERKAN-Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK-Av. Sait KIRAN-Av. Azime Ayça OKUR-Av. Halil AĞIRGÖL-Av. Pınar AKBİNA-Av. Doğan Erkan

Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok K:4 D:16 Fatih/İstanbul

ŞÜPHELİ                                 : 1.Recep Tayyip Erdoğan (Cumhurbaşkanı)

2.Süleyman Soylu (İçişleri Bakanı)

3.Berat Albayrak (Hazine ve Maliye Eski Bakanı)

4.Osman Tomakin (AKP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı)

5.Taha Ayhan (İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Kolları Başkanı)

6.Abdülsebur Soğanlı (AKP Esenyurt Eski Gençlik Kolu Başkanı)

7.Ahmet Onay (İçişleri Bakanlığı Personeli)

8.Suça karışan ve ismi tespit edilecek diğer kişiler

SUÇ                                                : 1.SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA (TCK M. 220)

  1. ZİMMET (TCK M. 247-1)
  2. SİLÂHLI ÖRGÜT (TCK M. 314)

 4.SİLÂH SAĞLAMA (TCK M. 315)

  1. SUÇ İÇİN ANLAŞMA (TCK M. 316)

AÇIKLAMALAR                        :

Ülkenin gündemini, “Organize Suç Örgütü Lideri” ya da “Mafya Lideri olarak, hakkında yakalama kararı olduğu dile getirilen Sedat Peker belirledi. Sedat Peker son Twitleriyle gündeme oturmuş durumda.

Sedat Peker’in twitleri ve atılan bu twitlerin ardından vahim iddialarını doğrulayan açıklamalar, değerlendirmeler; aşağıda linklerini verdiğimiz haberlerde ve televizyon programlarında yer almaktadır. Sedat Peker’in gündemi sarsan bu vahim iddiaları, Devlet içinde ayrı bir yasadışı organizasyonun varlığına işaret etmektedir. Bunlar, her biri Cumhuriyet Savcılarınca re’sen soruşturulması gereken, hiçbir kurumun, kişinin herhangi bir ihbarına gerek duyulmadan araştırılması gereken iddialardır.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Savcılara bu hakkı daha doğrusu zorunlu olarak yerine getirmesi gereken görevi vermektedir. Şöyle ki:

“Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi

Madde-160

“(1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

“(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.

“Cumhuriyet savcısının görev ve yetkileri

Madde-161

“(1) Cumhuriyet Savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister.”

Suç duyurumuza konu olan olay Kamuoyunun gündemindedir. Bütün yazılı ve görsel medyada tüm ayrıntılarıyla işlenmektedir. Konunun özneleri olan isimler, iddiaları doğrulayacak açıklamalar yapmaktadır. Ama maalesef Savcılık Makamı görevinin gereğini yerine getirmeyip re’sen soruşturma başlatmamaktadır. Bu suç duyurumuzu, Savcılık Makamı umarız ki ihbar kabul eder, re’sen yapamadığı soruşturmayı suç duyurumuz üzerine başlatır.

İşte o iddialara konu olan, “suçun işlendiği izlenimi” vermenin ötesine geçen twitler, gazete ve televizyon haberlerinin linkleri ve alıntıları:

(https://odatv4.com/akp-genclerine-verilen-kayit-disi-kalesnikoflar-08072159.html)

“Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Twitter hesabından paylaştığı iddialarda Süleyman Soylu’nun devlet envanterine kayıtlı olmayan silahları sivillere ve AKP Gençlik Kollarına dağıttığını söyledi.

“Peker yaptığı paylaşımlarında ‘Süslü Süleyman, bu giden silahlar özel harp envanterine kayıtlı değiller. Devletin herhangi resmi bir birimine de kayıtlı değiller. Sen o tarihlerde Sosyal Çalışma ve Güvenlik Bakanlığındaydın. 15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil’ ifadelerini kullandı.

“İşte sırasıyla o mesajlar:

“1- Kıymetli dostlarım, seri tweetler halinde Esenyurt Belediyesiyle ilgili iki ayrı paylaşım yaptım. Buradaki amacım Esenyurt Belediyesi’nin bizim süslü süleymanın ve onu gelecekte cumhurbaşkanı yapma düşüncesinde olan güç odaklarının bu ülkeyi merkez üs olarak…

“2-…kullandıklarını anlatabilmek içindi. Önemli olduğuna inandığım bir iki tane daha yolsuzluk konusuna değinip dünkü paylaşımda belirttiğim ciddi konulara geçeceğiz (doncu süleyman geliyor gelmekte olan).

“3- Esenyurt’ta Bahaş holding diye bir firma var. Esenyurt belediyesi ile anlaşıp Esenyurta 40 milyon TL değerinde hastane yaptılar. Karşılığında ise bugünkü piyasa değeri 1 milyar TL olan devasa boyutlardaki Sembol Residence’ların yapıldığı arsayı hibe olarak aldılar.

“4- Yani kıymetli kardeşlerim, bizlerin en az 500 milyon TL’lik değerini çaldılar (daha fazla ama ben masraflarını çok yüksek tuttum). Bu Bahaş holding, amblemi şaha kalkmış at olan diğer özyurtlar holdingle beraber Meydan Ardıçlı projesini de beraber yaptılar.

“5- Bu da binin çok üzerinde daireden oluşan devasa bir proje. Sizin de tahmin edeceğiniz üzere imar oyunları ile sizlerin milyarlarca TL hakkınızı çaldılar. süslü sülüman ve onu cumhurbaşkanı yapmak isteyen klik, yeni kurulan bu ilçeyi finans sağlama yeri olarak kullanırken…

“6- …biraz sonra anlatacağım karanlık işlerini de buradan koordine ettiler. Bahaş holding yüklenici firma olarak paşa karadenizi görevlendirmiş olsa da tüm büyük projelerin sahipleri Bahaş holding ve de iki ayrı özyurtlar inşaat grubudur.

“7- süslü süleymanın ekibinden olan eski belediye başkanı ali murat alatepe, Beni bütün Türkiye tanır namuslu olduğumu bilir diyerek tweet paylaştığında ne acıdır ki sadece 4 kişi reetweet yapıp sekiz kişi beğeniyor. Vatandaşımız da onların kim olduğunu çok iyi biliyor.

“8- Halkın çoğunluğunu oluşturan mağdur vatandaşlarımız, asgari ücret acaba 3.500 TL olur mu diye beklerken bu harami yapısı yeni kurulan bu ilçeden milyarlarca doları ceplerine koyuyorlar. Kullandığı don parasını bile partisine ödettirecek kadar cimri olan doncu süleymanın …

“9- … bir önceki oturduğu ev Ardıçlı villalarındaydı. Yani özyurtların villalarıydı (yani süslü sülünün gizli kasası olan firma).süslü sülü şu anda ise Kuzu gruba ait Spradon villalarında oturuyor. O projede normal villaların fiyatı 7 ya da 8 milyon TL.

“10- Kuzu grubu hatırlarsınız, daha önceki paylaşımlarımda sadık soylu üzerinden süslü sülümanın gizli kasası olduğunu anlatmıştım.Kıymetli dostlarım, ülkemiz tehlike altında olduğunda milli mücadele verebilmek için sivil halkı örgütlemek gerektiğinde, halka silah dağıtarak …

“11- …sivil direniş oluşturma görevi Özel Harp Dairesi’ne aittir (daha önceki adı Seferberlik Tetkik Kuruludur). Öncelikle bu tip yapıların var olması gerektiğine inanan, Teşkilat-ı Mahsusa ruhunu savunan bir kişiyim. Şu ana kadar anlattıklarımın içinde en önemli bölüme geldik.

“12- 15 Temmuzun hemen akabinde ülke genelinde demokrasi nöbetleri tutulurken ağustosun ilk haftasında ekrem gökçekerden alınan, özyurtların bünyesinde olan Renault beyaz Fluence marka arabayla, Esenyurt cumhuriyet meydanının arkasında karanlık bir sokakta…

“13- …(DAP hotelin arka tarafında) arabaya koyulan bir kasa kalaşnikof silah İstanbul Balat’a gitti. Ak Parti İstanbul gençlik kolları başkanı olan Taha Ayhan’ın yardımcısı olan Osman Tomakin’e teslim edildi (Osman Tomakin siyah Passat araçla silahları teslim almaya geldi).

“14- Bu araç Ak Parti gençlik kolları il başkanına tahsisli bir araçtı, herhangi bir polis uygulamasına girmesin diye. Osman Tomakin şu anda Ak Parti İstanbul gençlik kolları başkanıdır. Silahların olduğu kasa Esenyurt’tan gece 23:30 gibi yola çıktı.

“15- Silahları getiren araçta Esenyurt Ak Parti gençlik kolları başkanı Abdülsebur Soğanlı,ve de 15 Temmuz gazisi İçişleri Bakanlığı personeli Ahmet Onay vardı.Bu kişiye Gazi olması dolayısıyla ben araba alıp hediye etmiştim. Kendisi sayın Cumhurbaşkanımızın da sevdiği bir isimdir.

“16- Silahlar Balat’ta Demir Kilise olarak bilinen Sveti Stefan Kilisesi’nin hizasındaki boş bir ara sokakta, gece 01:00 civarında siyah Passat’a yüklendi. O zamanki gençlik kolları başkanı Taha Ayhan şuanda İslam işbirliği teşkilatları gençlik kolları başkanlığını yapmaktadır.

“17- süslü süleyman, bu giden silahlar özel harp envanterine kayıtlı değiller. Devletin herhangi resmi bir birimine de kayıtlı değiller.Sen o tarihlerde Sosyal Çalışma ve Güvenlik Bakanlığındaydın.15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde…

“18- …hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz önce anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.

“19- Senin cumhurbaşkanı olmanı planlayan arkandaki şaibeli organizasyonla 15 Temmuz sonrasında da bu silahları dağıtmaya neden devam ettiniz? Öyle ya, bu silahları gerektiğinde dağıtma görevi Özel Harp Dairesi’ne ait.

“20- Sana bir fırsat veriyorum, benim yalan söylediğimi kanıtlarsan bugüne kadar anlattığım her şeyin boşa çıkmasını kabul ediyorum. İsimlerini verdiğim bu kişilerin hts kayıtlarını ve o güne ait mobese kayıtlarını kamuoyuna açıklayın.

“21- Size söz veriyorum, eğer doğru çıkmazsa bugüne kadar yaptığım tüm iddialarımın hepsinden de vazgeçeceğim.  (daha önceki iddialarımın doğruluğu delillerle ispat edildiği halde). Ahmet Onay sen şerefli bir adamsın, bildiğin doğruları çık anlat.

“22-süslü süleyman, fetöcüler bu ülkenin en büyük düşmanı. Fakat senin de onlardan aşağıya kalır bir yanın yok.İnsanların milli ve dini duygularını tahrik edip iç savaş çıkarma amacının en büyük parçası,15 Temmuz sonrasında da el altından bir çok yapıya dağıttırdığın bu silahlardır.”

(https://www.dw.com/tr/kay%C4%B1p-silahlar-bilmecesi/a-58221063)

“Kayıp silahlar bilmecesi

“Sedat Peker’in 15 Temmuz sonrası İstanbul’da silah dağıtıldığına yönelik iddiaları yeniden kayıp silahları gündeme taşıdı. İddialara yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü, ‘Soruşturmada bize düşen görev yok’ dedi.

“Organize suç örgütü firarisi Sedat Peker’in 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul’da bir kasa kalaşnikof silah dağıtıldığı iddiası tartışma yarattı.

“Peker’in iddiasına göre, Ağustos 2016’da İstanbul Esenyurt’tan yola çıkan silahları getiren araçta AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı ile 15 Temmuz gazisi ve İçişleri Bakanlığı mensubu Ahmet Onay da vardı. Bu silahların devletin envanterine kayıtlı olmadığını belirten Peker, silahların İstanbul Balat’ta şu an AKP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı olan Osman Tomakin’e teslim edildiğini savundu.

“Emniyet savcılığı işaret etti

“Peker’in iddiaları, bir kez daha gözleri 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dağıtıldığı iddia edilen silahlara çevirdi.

“DW Türkçe’nin ulaştığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkili, Peker’in iddialarında yer verdiği silahlarla ilgili soruşturma boyutunda kendilerine düşen bir görev olmadığını savundu. Ancak tespit etmeleri halinde el koymaya yetkilerinin olduğunu söyleyen yetkili, savcılığı işaret etti.

“Savcılık sessiz

“Savcılıktan ise konuya ilişkin herhangi bir soruşturma başlatıldığına yönelik açıklama yapılmazken, buna ilişkin DW Türkçe’nin telefonlarına da yanıt verilmedi. Peker’in iddialarının odağındaki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da şimdiye kadar sessiz kalmayı tercih etti.

“Sedat Peker’in iddiaları karşısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sessiz kalmayı tercih etti.

“Kayıp silahla işlenen cinayet

“Kayıp silahlar olayı, ilk kez Ankara’da işlenen bir cinayetle gün yüzüne çıkmıştı. Darbe girişiminden 15 gün sonra Mustafa Maraş adlı kişi, Ankara’nın Çubuk ilçesinde MP-5 silahla bir kişiyi öldürdü, bir kişiyi ise yaraladı. Sanık Maraş mahkeme tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu olay, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında polisler tarafından halka silah dağıtıldığını ortaya koydu. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kaç kişiye ne kadar silah ve mühimmat dağıtıldığı konusu araştırılmadı.

“Silahları mahkeme sordu

“15 Temmuz darbe girişimi sırasında oluşan zararların darbe sanığı 661 kişiden tahsili amacıyla Ankara’da açılan davada da kayıp silahlar konusu gündeme geldi. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, emniyetin zararlarının tespiti için bilirkişi heyeti görevlendirdi. Rapor hazırlayan bilirkişiler, üçü G-3 piyade tüfeği, sekizi Kalaşnikof olmak üzere 16 silahın darbe gecesi kaybolduğunu bildirdi. Mahkemenin son duruşmada bu silahların kayıtlarını istemesine karşın Emniyet halen yanıt göndermedi.

“CHP’li Tüm: 106 bin silah kayıp

“Kayıp silahlar konusunu 2018’de gündeme taşıyan dönemin CHP Milletvekili Mehmet Tüm, 2014 yılında kayıp veya çalınan silah sayısı 14 bin 600 iken, bu sayının darbeden sonra 106 bini geçtiğini açıklamıştı.

“İçişleri Bakanlığı da 2018 yılında konuya yönelik verdiği yanıtta, 2017 Yılı İdare Faaliyet Raporu’na göre 106 bin 740 kayıp silah olduğunu ve bu rakamın 1944 ile 2017 yılları arasını kapsadığını belirtmişti.

“CHP Milletvekili Mehmet Tüm

“Peker’in açıklamalarının ardından DW Türkçe’ye konuşan Mehmet Tüm, “Biz bu kaçak silahlarla ilgili Meclis’te çok ciddi çaba sarf ettik. Bu kapsamda iki tane araştırma önergesi verdim, üç tane soru önergesi verdim. Defalarca İçişleri Bakanlığı’na bu silahların kimlere dağıtıldığını sormuştuk, ancak ne yazık ki İçişleri Bakanlığı’ndan bir yanıt alamadık.”

“Bunun hesabını vermek zorundalar”

“Ankara’da emniyetin silahıyla işlenen cinayet olayına işaret eden Tüm, “Sonra anladık ki bu silahlar o akşam birçok insana dağıtılmış ve bu silahların halen nerede olduğu belli değil. İnanıyorum ki o silahlarla birçok cinayet de işlenmiştir” iddiasında bulundu.

“CHP’li vekil Tüm, bu silahların peşini bırakmayacaklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“Sedat Peker’in açıklaması gösteriyor ki bu silahları kendi yandaşlarına dağıtmışlar. Diyor ki AKP Gençlik Kolları Başkanı Osman Tomakin’e bu silahlar teslim edildi. O nedenle bunların hesabını vermek zorundalar. Çünkü bu silahlarla Türkiye’nin her yerinde cinayetler işleniyor. Devletin görevi bunları açık şeffaf olarak ortaya koymaktır.”

“Silahlanma tehlikeli boyutlarda”

“Tüm, Türkiye’de bireysel silahlanmanın tehlikeli boyutlara ulaştığını kaydetti. 25 milyonun üzerinde kaçak silah bulunduğunu öne süren Tüm, “O nedenle bir an önce önlem alınmalıdır” çağrısında bulundu.

“Türkiye’de iktidara yakın bir kesimin silahlandığı iddiaları daha önce de gündeme geldi. 2020’de  Ülke TV’de Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” isimli programa katılan Sevda Noyan’ın sözleri endişeye yol açmıştı. Noyan, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür, onu söyleyeyim yani. Biz çok donanımlıyız bu konuda, maddi manevi olarak. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hâlâ sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” demişti. Savcılık, Noyan hakkında şikâyet üzerine “halk arasında korku ve panik yaratmak aracıyla tehdit” suçundan 6 yıl hapis istemiyle dava açmıştı.”

(https://www.tv5.com.tr/mobil/amp/haber/4812/silahlar-berat-albayrakin-bilgisi-olmadan-tasinamaz.html)

“ ‘Cumhurbaşkanımız ve Berat Albayrak’ın bilgisi dışında olamaz’

“Sedat Peker, 15 Temmuz’un ardından ağustos ayının ilk haftasında, AK Parti gençlik kolları il başkanına tahsisli, beyaz Renault Fluence marka arabanın bagajına bir kasa kalaşnikof silah konduğunu, bu arabada Esenyurt AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Abdülsebur Soğanlı’nın da bulunduğunu, araçtaki silahların gece Silahlar Balat’taki Demir Kilise’nin yakınlarında siyah Passat marka araca yüklendiğini iddia etmişti. Peker, o zamanki AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Taha Ayhan’ın, şu anda İslâm İşbirliği Teşkilatları Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığını kaydetmişti.

Selim Temurci, bu iddiayı değerlendirirken, şunları söyledi:

“ ‘Özellikle Sayın Davutoğlu’nun görevden uzaklaştırılması, Binali Bey’in gelmesi ve 15 Temmuz darbesi sonrası İstanbul üzerinde bir mücadele başladı ve bu mücadelede, örnek olsun diye söylüyorum, o dönem il kadın kollarında başkanlık yapan bir kardeşimiz de gençlik kollarındaki arkadaşlarımız da özellikle ismi geçen insanlarla farklı bir iletişime geçtiler. Bunları biz biliyoruz. Dolayısıyla bu arkadaşlar, örneğin ben burada bahsedilen, ağustos diye bir tarih veriliyor, 2016 ağustosu, ben o dönem hâlâ AK Parti’nin İstanbul İl Başkanıydım. Dolayısıyla benim gençlik kolları başkanım şayet böyle bir şeyin içerisindeyse, açık ifade edeceğim, Sayın Soylu’dan çok daha fazla bu işin içerisinde damat Berat Albayrak olduğunu düşünüyorum ben. Tabi bunların ispatlanması lâzım. Bu sadece bir şey; çünkü İstanbul teşkilatları üzerinde operasyon yapan 3 önemli figür var. Bunların zaten önümüzdeki süreçte bunlar çok daha netleşir.

Ben, bahsi geçen arkadaşımızın, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Berat Albayrak’ın bilgisi haricinde böyle bir şeyin içerisinde olabileceğine asla ihtimal vermiyorum.’

“Temurci, Peker’in iddia ettiği silah dağıtımı iddiası konusunda, ‘Yahu kardeşim, bu kişiler (Süleyman Soylu, Berat Albayrak) kime bağlı? Cumhurbaşkanımızın bilgisi olmadan AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Başkanının aracının kasasına kalaşnikof koyabilecek, dağıtabilecek, bu ülkede hangi Allah’ın kulu var?’ diye sordu. Temurci, silah dağıtımı konusunda kendisinin bilgisi olmadığını da tekrarladı.

“Ve kamuoyunun tabiriyle bu iddialar gündeme Bomba gibi düşerken, kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldıran bir gelişme; bu silahların dağıtımında bulunan Ahmet Onay’ın Twitleri gündeme düştü.”

(https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-pekerin-paylasiminda-adi-gecen-ahmet-onaydan-aciklama-pekerin-bahsettigi-kisilerle-kilise-yakinina-gittim-1851018)

“AHMET ONAY’DAN AÇIKLAMA

“Peker’in, silahları getiren araçta olduğunu söylediği Ahmet Onay, “Kamuoyunu aydınlatma metnidir” başlığı altında bir dizi paylaşımda bulundu.

“Onay, Peker ile tanışma sürecinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası olduğunu “Daha sonra kendisiyle sıklıkla görüşmeye devam ettim.15 Temmuz 2017 tarihinde darbe girişimin 1. Yıl dönümünde bana bir otomobil hediye etti” sözleriyle anlattı.

Peker’i tanıdığını, iddiasında geçen isimlerle aynı araçta bulunduğunu ve Balat’taki Sveti Stefan Kilisesi yakınlarına gittiğini kabul eden Onay, ancak araçtan inmediğini ve alışverişi yapılan şeyi görmediğini savundu.

“Onay’ın açıklamaları şu şekilde: 

  • Kamuoyunu aydınlatma metnidir; Bugün ismimin Sedat Peker twitlerinde geçtiğini gördüm. Sedat Peker ile 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Gazi olmamdan dolayı tanıştım. (Kendisiyle İstanbul Etiler’de bir restoranda iftar yemeğinde bir araya gelerek.)
  • Daha sonra kendisiyle sıklıkla görüşmeye devam ettim.15 Temmuz 2017 tarihinde darbe girişimin 1. Yıl dönümünde bana bir otomobil hediye etti. Aynı gün mekânı cennet olsun 15 Temmuz Şehidimiz Burak Cantürk kardeşimin ailesine ev hediye etti. (Haber sitelerinde mevcuttur.)
  • Kendisini Şehit ve Gazi ailelerine yaptığı yardımlardan dolayı (ben de bir Gazi olduğum için) tüm kamuoyu bilir. Twitlerde bahsi geçen meseleye yani asıl gündem konusuyla ilgili açıklama yapacak olursam; Sedat Peker‘in twitlerinde ismi geçen kişilerle bir arada bulundum. Dönemin AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Taha Ayhan ve yanındaki kişilerle birlikte Balat’ta ki ismi geçen kilisenin yakınlarında bulundum. Abdülsebur Soğanlı ile birlikte gittim.

“BEN ASLA YALAN KONUŞMAM”

  • Yanımızda da adını bilmediğim bir kişi daha vardı, (arabayı kullanan, beyaz Fluence) ancak o süreçte yaralarımın tam iyileşmemesinden dolayı araçtan inmedim. Birbirlerine ne alıp verdiklerini de görmedim.
  • Kalaşnikof marka silahların, bahse konu kişiler arasında başka bir yere transfer ya da alışveriş yapıldığını görmedim. Ancak kimseyi (bilmediğim bir konu üzerinde) zan altında bırakamam.
  • Buradan sonrası hakkında ne bir fikrim ne de gördüğüm bir şey vardır. Ben asla yalan konuşmam, konuşamam. (Yalanın ortaya çıkmak gibi kötü bir yanı vardır)
  • Bu paylaşımlar sonrası benim AK Parti’den ve bazı kişilerden menfaatim olduğu yönünde sosyal medya paylaşımları görmekteyim. AK Parti’ye hiçbir zaman üyeliğim dahi olmamıştır.

“PEKER ABİ İLE GÖRÜŞTÜĞÜMÜ ASLA İNKAR ETMİYORUM”

  • Haber kanallarında ve sosyal medya platformlarında adımı geçirirken lütfen aileme, şahsıma ve inandığım yola hedef olabilecek (siyasi ve rencide edecek tüm cümlelerden kaçının) çünkü ben sizin bahsettiğiniz gibi menfaatçi ve yol bulan tiplerden değilim, olmadım.
  • Sedat Peker abi ile görüştüğümü asla inkar etmiyorum. Hatta ve hatta tüm bu olaylar yaşanmaya başladığı günden itibaren; başta Sn. Cumhurbaşkanımız, Sedat Peker abi ve İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU’yu sevdiğimden ötürü; Bu kargaşaların bir an evvel son bulup, birlik ve beraberliğimizin zedelenmemesi için her vakit duâ etmişimdir. Allâh buna şahit. Doğru sözün yemine ihtiyacı yoktur. Tüm kamuoyuna saygılarımla.”

B-SUÇ NİTELEMELERİ:

1.Yukarıda alıntılarda görüleceği üzere iddialar çok ciddidir. Devlet envanterine girmeyen, sokulmayan silahların belli insanlara, belli bir organizasyon çerçevesinde dağıtımı söz konusudur. Bu sıradan bir organizasyon olamaz. Bu Hiyerarşik bir yapı kurmayı, yani silahlı bir örgütü gerektirir. Dolayısıyla adı geçen şüphelilerin fiil ve eylemleri TCK M. 220 kapsamına giren fiil ve eylemlerdir.

2.Ayrıca şüpheliler Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu silahları başkalarına devrederek TCK M. 247-1 kapsamına giren zimmet suçunu da işlemişlerdir.

3.İddialar ve aynı zamanda suç duyurumuzda şüpheliler arasında yer alan Ahmet Onay’ın açıklamaları göstermektedir ki, şüpheliler Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine karşı; TCK M. 314 kapsamına giren silahlı örgüt kurup, faaliyetlerinde kullanmak üzere TCK M. 315’e göre silah sağlamışlar ve TCK M. 316’ya göre suç için anlaşmışlardır.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle; Şüphelilerin eylemine uyan Türk Ceza Kanunu ve ilgili kanunlarda belirtilen suçlardan yargılanıp cezalandırılması amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek iddianame düzenlenmek suretiyle Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ederiz. 12.07.2021

Suç Duyurusunda Bulunan

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı Vekilleri

Av. Ayhan Erkan — Av. Ali Serdar Çıngı — Av. Pınar Akbina

Print Friendly, PDF & Email