Vatansever Amirallerimize, ahir ömürlerinde ettiğiniz bu kanunsuz, Firavunca zulmün hesabını vereceksiniz!

Yiğitlik yarışı için yetiştirilmiş, ömürlerini Mavi Vatan’ımızı savunmakla geçirmiş, Türk Ordusu’nun gözbebeği, Kuvayimilliye ve Mustafa Kemal Gelenekli Amirallerimize, CIA ve FETÖ’yle birlikte yaptığınız zulümler yetmedi mi, Kaçak Saray avanesi hainler!..

Amerikan kuklaları olan siz ve Meclisteki Amerikancı Beşli Çete’nin diğer bileşenleri bir araya gelseniz, o namuslu Vatansever Amirallerin bir tekinin olsun tırnağı etmezsiniz, Hainler!

Vatanı savunmak, dört yıl süren Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferinin bütün dünyaya kabul ettirilmesinin kanıt belgesi olan Lozan’ı ve onun devamı olan Montrö’yü savunmak, nasıl suç olabilir Hainler!..

Ne yapmış bu Saygıdeğer Vatansever Amirallerimiz?

– Lozan Türkiye’nin tapusudur, Montrö’yse Çanakkale ve İstanbul Boğazları’yla Marmara ve Karadeniz’in denetimini, yönetimini ve hâkimiyetini bize vermektedir. Bunlara sıkı sıkıya sarılmalıyız. Bu Antlaşma ve Sözleşmeyi tartışmaya açmak büyük gaflet ve hatta ihanet olur.

– Kanal İstanbul”sa Türkiye’ye birçok yönden büyük zararlar verir ve hatta yıkım doğurur… Böyle saçmalık ve ihanetten uzak duralım.

– Laiklik demokrasinin de, din ve inanç özgürlüğünün de, değişik görüş ve inanıştaki insanların bir arada yaşamasının da teminatıdır.

– Laikliği kaldırmakla; düşünce özgürlüğünü de, bilimsel düşünceyi de dolayısıyla bilimi de yok etmiş oluruz… Ülkemizi Ortaçağ karanlıklarına sürüklemiş oluruz. Bugün yeryüzünde bu karanlıkta yaşamaya mahkûm edilen toplumlar, ancak Emperyalist Batılı Haydut Devletlerin kölesi olur, diyorlar. Ya da demeye getiriyorlar sözü…

Ve her biri de sapına kadar doğru olan bu görüşlerinin yer aldığı bildiriyi imzalıyorlar. Yani topluca görüş açıklamış oluyorlar…

Bu davranışları, suç olmak bir yana alkışlanması, takdirle karşılanması gereken bir davranıştır…

Buna karşı çıkmak, hatta bu Vatansever tutumda suç aramak, ancak Türk ve Türkiye Cumhuriyeti’ne açık ya da gizli düşmanlık besleyenlerin işidir…

Hainlerin işidir, özetçe…

Hem de neyle suçlanıyorlar Vatanseverlerimiz?

“Anayasal düzeni cebir ve şiddet yoluyla yıkmaya teşebbüs etmekten.”

İnsanda biraz da utanma arlanma olur, Allah’tan korkma olur be! Fakat bu Kaçak Saray ve avanesinde o da yok…

Amirallerimizin hepsi de emekli, zaten yaşlılığın getirdiği hastalıklarla boğuşuyor çoğu.

Neyle “darbe yapacak ”bunlar?

Üçüncü ayaklarıyla mı?

Yani yürümelerine destek olan bastonlarıyla mı?

Darbeyi FETÖ kankanızla birlikte siz yaptınız ülen Kaçak Saray Avanesi, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı…

Sürece yaydınız saldırınızı, 15 yıl boyunca dirhem dirhem aşındırarak, santim santim yol aldınız ve sonunda bütün kalelerini yıkıp ele geçirdiniz Türkiye’yi. Tabiî bu hainane işte sizi hep Amerika yönetti. Zaten siz de ondan cesaret alarak girişebildiniz bu Şeytani işe…

Anayasa mı kaldı ortada, Anayasal düzen mi? Hepsini tarumar ettiniz…

Sen değil misin Tayyip;

“İster kabul edilsin ister edilmesin. Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevesinin anayasal olarak kesinleştirilmesidir” diyen…

Senin yaptırdığın “Anayasa”ysa Tayyip, Anayasa Profesörü Kemal Gözler’in deyişiyle bir “Fake Anayasa”dır. Sahte Anayasadır. Yok hükmündeki bir Anayasadır…

Hiçbir hukuki geçerliliği ve değeri yoktur. Zaten dünyada da böyle bir karikatürize Anayasa yoktur…

Kaldı ki sen bu “Anayasa”ya göre bile suçlusun. Açıktan Laiklik düşmanlığı yapıyorsun, Vatan toprağı (Ege’de 20 Ada) satıyorsun. İşin gücün hırsızlık, yolsuzluk… Avanenle birlikte trilyonlarca dolarlık Kamu Malını aşırdınız, iç ettiniz…

Irak, Libya, Suriye gibi komşu Müslüman ülkelere savaş açtın, efendin olan ABD Çakalının verdiği buyruk üzerine… Elleriniz on milyon masum Müslümanın kanına bulanmış durumdadır.

Şehit Muammer Kaddafi’yi katlettirdiniz, efendiniz ABD ve AB Emperyalistleriyle birlikte yerli serserilere…

Allah’tan korkmaz, Din Günü’ne inanmazlar…

Muammer Kaddafi ki Türkiye dostuydu. 1974 Kıbrıs Harekâtı’nda bizi bütün imkanlarıyla destekleyen tek Müslüman Ülke Devlet Başkanıydı. Nankör Hainler!

Laik Cumhuriyet’i yıktınız!..

Ve CIA’nın İpli Kuklası olan FETÖ’yle hepiniz iş tuttunuz…

Meclisteki Amerikancı Burjuva Beşli Çete’nin tamamı olarak iş tuttunuz FETÖ’yle…

Bir önceki yazımızda Tayyipgiller’in bir eksiksiz FETÖ’cü olduklarını gösteren videoları ve tapelerini koymuştuk.

Bu kez de Saygıdeğer Amirallerimizin, Yurtsever Reflekslerini “Zevzeklik” olarak niteleme çapsızlığında bulunan Meral Akşener’le Kaçak Saray’ın Arka Bahçelisi acınası yaratığın FETÖ’ye hamasi övgüler düzdüğü video ve tapelerini koyalım:

***

Meral Akşener’in 4’üncü Türkçe Olimpiyatlarındaki Konuşması

Videonun Tapesi:

Meclisimizin çok değerli başkanı, değerli misafirler;

Bu programın başından beri izliyorum. Her renk, her dil, her dinden çocuklarımız vardı. Ve onları izlerken sizin alkışlarınızı dinledim, coşkunuzu dinledim ve sayın Fetullah Gülen’in kendisine söylenen bir söze verdiği cevabı hatırladım.

Amerika’da Afrika kökenli Müslümanlar Türkiye’ye geldikleri zaman bu hizmetin değerli mensupları tarafından ağırlandıklarında, Amerika’da Sayın Gülen’le bir araya geldiklerinde bir söz söylüyorlar.

Diyorlar ki dünyanın her tarafında Müslüman ülkelere gittik, ağırlandık ama hep farklı olduğumuzu düşündük, öyle davranıldı. Bir tek Türkiye’de sizin arkadaşlarınız ağırlarken bunu hissetmedik…

Sayın Gülen’in de cevabı biz renk körüyüz. Burada, bu çocuklarımızla birlikte gönül gözü açık ama düşmanlığa, zalimliğe, zulme gözleri kapalı renk körü insanlar gördüm, çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (https://www.youtube.com/watch?v=VtvhTQQvMiE&ab_channel=MfethullahGulen)

***

Devlet Bahçeli’nin Konuşması

Videonun Tapesi:

Pensilvanya Pensilvanya, nedir bu Pensilvanya kalk açıkla. Ne yapmış bu? Bu nasıl bir acımasızlıktır. Yaşını başını almış bir zata bu kadar hakaret yapılabilir mi… (https://www.youtube.com/watch?v=MZ21ygl5yak&ab_channel=MedyaNur)

***

Açıkça görüldüğü gibi, tabiî Tayyipgiller başta gelmek üzere FETÖ’cülükten yargılanıp ağırlaştırılmış müebbetle içeride yatıyor olması gereken bu hain mücrimler, şimdi hiç utanıp sıkılmadan, hiç yüzleri kızarmadan, Saygıdeğer, Yiğit, Vatansever Amirallerimize saldırıyorlar…

Amerikancı Burjuva Siyasetçilerinde namus, ahlâk, aramayacaksın!..

Saygıdeğer Arkadaşlar!

Düşünce açıklamanın ve halisane niyetlerle uyarılarda bulunmanın “Darbe”yle filan zerrece ilgisi olmayacağını aslında Kaçak Saray avanesinin tamamı da çok iyi bilmektedir…

Fakat onların istemediği, ihanetlerinin yüzlerine vurulması. Hırsızlıklarının, yolsuzluklarının dillendirilmemesi…

Onlar istiyorlar ki, biz gönlümüzce vatan satalım.

Kuvayimilliye’nin tüm kazanımlarını berhava edelim. Ortaçağcı Faşist Din Devleti kuralım. Amerika’nın Ortadoğu’daki en önde gelen uşaklıklarını yapalım, kimse de bize gık demesin… Ağzını açıp tek söz söylemesin. Daha da açığı; hiç kimse bizim hoşumuza gitmeyecek tek söz söylemesin. Konuşacaksa bizi övsün. Ya da sussun! Bizim istediğimiz budur. Herkes de buna uymaya mecburdur, diyorlar.

Kaçak Saraylı ABD yapımı Hafızlar, öyle bir dünya yok! Gerçek Kuvayimilliyecileri, Mustafa Kemalcileri ve Devrimcileri, dünyada hiçbir güç korkutamaz, sindiremez, yıldıramaz…

Bir zamanlar üzerimize yağan kurşunlar da bize vız geldi, 12 Eylül Faşist Diktatörlüğünün tepemizde sallandırdığı yağlı urganlar da… Sapık cellatların insanlık dışı işkenceleri de… Bizleri kendinizle karıştırmayın!

Siz işkembeniz için yaşarsınız, biz ülkemiz için… Ülkemizin bağımsızlığı ve Halkımızın mutluluğu için…

Diyor ki Kuvayimilliye Komutanı Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı“Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir…”

Mustafa Kemal ne diyor?

“Ya istiklal ya ölüm!”

Che ve Fidel ne diyor?

“Patria o muerte! = Ya vatan ya ölüm!”

Öyle, Yurtsever Amirallerimizi, İblisçe şafak baskınları yaparak gözaltına almakla korkutamazsın… Sadece kendi kalitesizliğini, çapsızlığını, zalimliğini ve hak hukuk tanımazlığını sergilemiş olursun böyle yapmakla…

Ha Hafız, Diploma nerede?

Eyüp Lisesi diploması ve Marmara Üniversitesi diploması?

Yok, değil mi?

Bak, avanenle birlikte işlemiş olduğun binbir suça ilaveten bir de bu diploma sahtekârlığından yargılanacaksın ileride…

“Resmi Evrakta Sahtecilik”ten ve “Nitelikli Dolandırıcılık”tan…

Şu andaki iktidarınız her bakımdan gayrimeşrudur… Attığın, attığınız bütün imzalar ve yaptığınız işlemler hukuk ve yasalar açısından yok hükmündedir…

Hesap günleriniz gün gün yaklaşıyor, Hafız… Böyle kanunsuz saldırganlıklarla o günlerin yaklaşmakta oluşunu durduramazsın…

Bak, bir de BOP Eşbaşkanlığınla övünmen vardı senin, Hafız.

BOPYeni Sevr demektir. Haritası ortada… Orada Türkiye üç parçaya bölünmüş olarak gösterilmektedir…

Sen, ben o işin yerel taşeronlarından biri olarak size hizmet edeceğim, o haritanın hayata geçirilmesi için bütün gücümle çalışacağım, diye söz vermişsin, devşiricin ve yapımcın Amerikalılara.

Bunu yapacağım diye de övündün kürsülerde, ekranlarda. Bu, net bir şekilde Vatana İhanet suçunu oluşturur… Bu suçunun da hesabını vereceksin!..

İşte ihanet yüklü suçunu itiraf edişin:

***

Video oynatıcı

https://www.hkp.org.tr/wp-content/uploads/2021/04/BOP_1.mp4?_=1
00:00
06:54

Videonun Tapesi:

Tayyip Erdoğan:

Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz biz.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanıdır…

Bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir. Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var ve bu görevi yapıyoruz biz.

BOP Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuş… Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.

Ellerine bir kâğıt almış dolaşıyorlar, Amerika’nın bir projesidir diye. Bunu ispat ederlerse biz her şeye varız ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık konuşuyorum, bu kadar ağır konuşuyorum.

Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var, nedir o görev?

Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz biz.

Ellerine bir kâğıt almış dolaşıyorlar, Amerika’nın bir projesidir diye. Bunu ispat ederlerse biz her şeye varız ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık konuşuyorum, bu kadar ağır konuşuyorum.

Ve tabiî ben özellikle Diyarbakır’a çok farklı bakıyorum. Yani Diyarbakır, istiyorum ki şu anda yani Amerika’nın da hani düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir.

Ellerine bir kâğıt almış dolaşıyorlar, Amerika’nın bir projesidir diye. Bunu ispat ederlerse biz her şeye varız ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık konuşuyorum, bu kadar ağır konuşuyorum.

Buradan bir şey daha söylüyorum, ikide bir Türkiye’de bir şeyler söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanıdır, oradan çekilsin. Bunu anlatmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Büyük Ortadoğu Projesi’nin amaçları bellidir ve o amaçların içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir.

BOP Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuş ve bunun yanında ekonomik kalkınmasına olarak, yönelik kurulmuş, oradaki özgürlüğe yönelik, kadın haklarına yönelik kurulmuş, eğitim özgürlüğünü daha ileri safhalara taşımak için kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Ve burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.

Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz biz.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanıdır…

Bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, merkez olabilir.

Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var ve bu görevi yapıyoruz biz.

BOP Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuş.

Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik… 

***

Denizde kum sizde suç be Hafız!..

Kaçışınız, kurtuluşunuz asla yoktur ve olmayacaktır…

Sonunda alayınız Çelik Bilezikle tanışacaksınız…

Şu anki TCK kapsamında hesaba çekileceksiniz…

TCK elinizde ya da önünüzde; açın bakın işlediğiniz suçlar için ne gibi cezalar öngördüğüne!..

Ve sonra da “ağlayın mücrim gibi bakıp istikbalinize!”

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

6 Nisan 2021

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email