Vatan satıcıların, millet ve halk düşmanlarının…

Vatan satıcıların, millet ve halk düşmanlarının, ABD işbirlikçilerinin, BOP’un yerel taşeronlarının vatanseveri oynamaya kalkması, Şeytanın kendini ermiş evliya diye satmasına benzer

Kaçak Saraylı Hafız, toplamış yine Kaçak ve de Haram Saray’ında gariban muhtarları, almış karşısına; maaşa bağlı Ortaçağcı metin yazarlarının yazıp prompter’a yüklediği demagojik safsataları oradan okuyarak, höykürüyor.

Haber şöyle:

“Bazılarının “havalimanı istemezük” dediğini belirten Erdoğan, “Yıllarca havalimanı dendi, şimdi denizin üzerine havalimanı yapıyoruz, bunlar ‘istemezük’ diyorlar. Kim bunlar, komünistler. Artvin ve Rize’yi kucaklayacak bu havalimanı. Bunlar ‘istemezük’ diyor. Bu sol zihniyet, bu komünistler, bunlar hiçbir zaman vatansever değildir, milliyetperver değildir. Bunlar bu tür hizmetleri verdiğin zaman çılgına dönüyorlar” diye konuştu.” (http://www.milliyet.com.tr/cumhurbaskani-erdogan-sol-zihniyet-bu-ankara-yerelhaber-2237174/)

Bir defa sen hangi yürekle vatanseverlikten bahsediyorsun yahu…

Daha birkaç hafta önceydi. “Hocam” dediğin, Kaçak Saray’ında ağırladığın Kadir Mısıroğlu açıkça, hiç utanıp arlanmadan ve hiç yüzü kızarmadan “Keşke Yunan galip gelseydi.”, demedi mi?

Sizin zihniyetiniz bu be!

Savunduğunuz Çökkün Osmanlı’nın Hilafetinin, Saltanatının son temsilcisi Sultan Vahidüddin, Kuvayimilliyeciler hakkında idam fermanları çıkarmadı mı?

Bugünlerde senin Eşbaşkanlığını yaptığın BOP’un 1920’lerdeki benzeri olan Sevr’i imzalamadı mı?

BOP Haritasını önüne aç, koy. Ya da yüreğin yeterse göster höykürdüğün gariban muhtarlara kürsüden. Ve ondan sonra da zerre kadar olsun tutarlı davran, “İşte biz bu BOP’un Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz.”, de…

Ege’de kan dökerek, ırza geçerek ilerleyen Yunan Ordusu’na karşı oluşan halk tepkisini ve halk isyanını; “Sakın karşı gelmeyin. Bu gelen Halife Ordusudur.”, diye kutsamaya ve desteklemeye çalışan, senin savunduğun Hilafet Sarayı değil mi?

Dünyanın neresinde görülmüş; Muaviye-Yezid Dincilerinin, CIA-Pentagon Dincilerinin vatansever olduğu?

Sen, şu anki vatanımızın kurtuluşunu sağlayan Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Başkomutanına ve silah arkadaşlarına düşmansın be…

Onlar için galiz küfürler savurmadın mı?

Siz, vatan, millet, halk derdinde değilsiniz. Siz bir tek şeye tapınırsınız: Para Tanrısına…

Bu milletin 100 milyar dolarını aşır, küple, ondan sonra da “Ben Vatanseverim” de.

Hadi be!

Sen kimi kandırıyorsun?..

Solcular, komünistler havaalanına karşıymış…

Hayır karşı değil. Bizim karşı olduğumuz; 2 milyon 3 yüz bin ağacı katlederek, İstanbul Kuzey Ormanlarını imha ederek, İstanbul’un soluk borusunu keserek yandaş havuz müteahhitlerinle birlikte havalimanı yapıyoruz ayağıyla yaptığınız vurgundur.

Ne dedi o zaman namuslu bilim insanları?

Eğer ille de bir havaalanı yapılacaksa, bu Silivri yakınlarındaki düz ve kurak alana yapılmalıdır.

Ama sen, vurgun katmerli olsun diye, gittin milyonlarca ağaca kıydın. İstanbul’un oksijen kaynağını imha ettin.

Miting meydanı yapıyorum diye, Marmara Denizi’nin doğal yapısını bozdun. Şimdi de denizin üzerine havalimanı yapacakmış…

Karada yer kalmadı mı havalimanı yapacak?

Yok, ama senin derdin kallavi vurgun…

Bak biz 1960’larda ne dedik, devrimci yani komünist öğrenciler olarak:

Boğaz Köprüsü hem kısa ömürlüdür, hem çevre tahribatına yol açar, hem de Boğaz’ın doğal görünümünü bozar. İstanbul’da iki kıtayı birleştirmenin en sağlıklı, en ucuz, en güvenli ve en ekolojik yolu, tünellerle bu işi çözmektir.

Demek ki, komünistler vatanı da, doğayı da, halkı da gerçekten ustaca severlermiş. Bilimlice, bilinçlice severlermiş…

Bak yarın o boğaz köprülerinin hepsi yıkılacak. Bizim dediğimize dönülecek: Bunların yerine tüneller inşa edilecek, bunu da senin yaptığın gibi Japon ya da başka emperyalist yabancı Parababaları vurgun vurarak yapamayacak. Halkımızın evlatları olan mühendislerimiz ve işçilerimiz yapacak. Dışarıya beş kuruş paramız çıkmayacak. Bugün olduğu gibi, Halkımız emperyalist vurgunculara haraç ödemeyecek.

Tren yoluna gelince, dünyada namuslu olmak kaydıyla her aydın bilir ki, demiryolunun en önde gelen savunucuları, biz komünistleriz. Çünkü demiryolu toplu ulaşım sağlar. En ekonomik ulaşımı sağlar. Ve en güvenli ulaşımı sağlar.

Daha yakınlarda kaybettiğimiz, Küba Devrimi’nin Şanlı Önderi Fidel’in ve Che’nin ülkelerini, Amerika’nın sömürgesi olmaktan ve emperyalist Batılıların kerhanesi olmaktan kurtarmak amacıyla başlattıkları devrimci savaşlarının birinci plandaki sloganı neydi?

“Partia o muerte- Ya Vatan ya Ölüm!”

Ülkesini işgal etmiş bulunan ve on binlerce masum kadının ırzına geçen Emperyalist Japon Ordusu’nu ülkeden kovmak için on bin kilometrelik uzun yürüyüşler planlayan ve en sonunda da bu emperyalist orduyu bozguna uğratarak ülkeden kovup vatanının bağımsızlığını sağlayan Çin Devrimi’nin Büyük Önderi Mao Zedung, herkesin bildiği gibi bir komünistti ve komünist devrim yaptı.

ABD ve Fransız Emperyalistlerinin on yıllar boyu süren sömürgeleştirme savaşına karşı kim halk direnişini örgütleyip ulusal kurtuluş savaşını başlattı?

Büyük Devrimci Ho Chi Minh, General Giap ve silah arkadaşları…

Bunlar da komünist miydi?

Evet…

Kore’yi 1950’lerde işgal eden ABD öncülüğündeki emperyalist orduların karşısına, halkın Kızıl Ordu’sunu örgütleyerek çıkan kimdi?

Büyük Devrimci Kim İl Sung

Senin, işbirlikçiliğini, hizmetkârlığını ve BOP Eşbaşkanlığını yaptığın ABD Emperyalist Çakalını dünyada eze eze kim yenip dize getirdi ve dünya halklarına örnek oldu?

Ho Amca ve Kim İl Sung Yoldaş

İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda ülkelerini işgale girişen Alman Nazi Ordularına karşı kim savaştı?

Yoldaş Stalin önderliğindeki Sovyet Halkının Kızıl Ordusu

Ve Hitler Faşizminin de yenilmesinde en etkin, ölümcül darbeyi vurarak birincil planda rol oynayan da yine aynı Kızıl Ordu’dur.

Yine Fransa’da, Çekoslavakya’da, Yugoslavya’da, Arnavutluk’ta ve Yunanistan’da işgalci, faşist Nazi Ordularına karşı kim ilkin silaha sarılıp halka önderlik etti ve antifaşist halk savaşını başlattı?

Yine bu ülkelerin vatansever komünistleri

Sizlerse, 20’nci Yüzyılın başlarından itibaren hep halk düşmanlığı ettiniz, vatan millet düşmanlığı ettiniz. Saldırgan emperyalist işgalci haydutlara taşeronluk, piyonluk ettiniz, hizmetkârlık ettiniz.

Evet Tayyip!

İki oğlundan biri sapasağlam olmasına karşın bir oyunla çürüğe çıkartılıp askerlikten yırttı.

Bilal’inse, yine benzer bir kombinezonla Burdur’da sadece 21 gün askeri üniforma taşıdı.

Bak, ben komünistim. Dört oğlumdan üçü, savaşın yoğun yaşandığı Kürt illerinde yaptı askerliğini. Biri de Ankara’da, Genelkurmay’da…

Demek ki, vatan borcunu gerçekten ödeyen, komünistlerdir.

Askerlikten söz açıldı. Siz AKP’giller’in çocuklarının acaba yüzde kaçı askerlik yaptı, halkımızın evlatları gibi?

Ve bunların da yüzde kaçı savaş bölgesinde geçirdi askerliğini?

Hadi bakalım, cevap ver…

Ülkeyi cehenneme çevirdiniz be 15 yılda. Bölüp parçaladınız insanlarımızı, laik-dinci, Kürt-Türk diye. Düşmanlaştırdınız birbirlerine karşı. Her gün arka arkaya şehit haberleri geliyor.

Ülkeyi geliştirmiş de, şunu yapmış, bunu yapmış… Yol yapmış, bilmem AVM yapmış, otel yapmış, han yapmış, apartman yapmış…

Bunların âlâsı vurguncu Arap Emirliklerinde, Arap Krallıklarında var be!

Bunlar mı gelişkin ülke?

Hepsi de halkına düşman ve hepsi de ABD-AB Emperyalistlerinin gönüllü ve de bağımlı uşağı…

Bak, Tayyip; 27 Mayıs Politik Devrimi sonrasında 6 ay içinde Türk mühendisleri Eskişehir Lokomotif ve Vagon Fabrikasında, her şeyi yerli, orijinal 4 tane otomobil yaptı: Markası Devrim

Müzede duruyorlar şu anda da.

Biri tam 25 yıl makam arabası olarak kullanıldı. Hâlâ da sapasağlam. Fakat, halk düşmanı ve ABD uşağı iktidarlar tarafından sabote edildi bu gelişim. Açıkça ve resmen ihanet edildi vatana ve halka.

Hatırlanacağı gibi; 1930’larda uçak üretiyordu Türkiye. İtalya gibi Batı ülkelerine uçak satıyordu. Bu da sabotaja uğratıldı, durduruldu. Sonlandırıldı…

Tayyip, muhtarlar karşısındaki aynı konuşmasında kişi başı yıllık geliri de 11 bin dolara çıkardık, diyor.

Hadi be!

O milyar dolarlar sadece vurguncu Parababalarınızın ve onların siyasi plandaki temsilcisi sizlerin kasalarınıza akıyor.

Asgari ücret ne şu anda?

1404 TL.

Peki, açlık sınırı ne Türkiye’de, dört kişilik bir aile için?

1479,66 TL.

Yoksulluk sınırıysa 4878,38 TL.

Hangi memur ve hangi işçi yoksulluk sınırı kadar olsun maaş alabiliyor?

Yeni başlayan bir öğretmenin maaşı 2891,92 TL’dir. Ve şu nokta unutulmasın ki, bundan 15-20 yıl önce asgari ücret ve ortalama ücretle işçilerimiz, memurlarımız daha çok ekmek alabiliyorlardı, daha çok et, peynir gibi temel gıda maddeleri alabiliyorlardı.

Demek ki, Türkiye’de halk günbegün yoksullaşıyor, açlığa, sefalete, işsizliğe mahkûm ediliyor. Bir avuç vurguncu ve onların siyasi plandaki temsilcileriyse, Karun’un hazinelerinin onlarca, yüzlerce, binlerce katı servet ediniyor, zenginliklerine zenginlik katıyor.

Bu, ihanete eşdeğer, yürek yakıcı gerçekler oportada dururken, geç mikrofonun karşısına, al zavallı muhtarları karşına, savur demagojik yalanları, ver mehteri…

Nasıl olsa cahil, yoksul, Allah’la aldatılmış “hülooğğ”cularımız bu dolmaları yutar, diyorsun değil mi?

Muhtarlar yutmasa da bunlar yutar…

Acıdır ki yutuyor da o gariban kitleler. Ve sen de onlara güveniyorsun zaten. Tabiî bir de devşiricin ve efendin ABD Emperyalist Haydutlarına…

Bu devran böyle gitmeyecek Tayyip!

Bu zulüm ve bu ihanetin sonu olacak bir gün…

Bak bakalım o gün neyle karşılaşacaksın…

15 yıl boyunca kerte kerte aşındırıp yok ettiğin, gerçek hukukla, bağımsız ve tarafsız gerçek mahkemelerle karşılacaksınız, onların karşısında bulacaksınız kendinizi.

Zulümlerinizin, vurgunlarınızın, yalanlarınızın, ihanetlerinizin bir bir hesabını vereceksiniz.

Ha, bak az kalsın unutuyordum:

Bilerek ve isteyerek, yani iradi olarak, birkaç tanesi Büyük Ada’dan birkaç misli büyük 18 Adamızı Batılı efendilerinin buyruğu üzerine Yunanistan’a peşkeş çektiniz. Yani apaçık ve resmen vatan satıcılığı yaptınız. İşte bu suçunuzdan dolayı da Çeşme Meydanı’na mahkeme kurulacak ve vatan toprağını satmaktan yargılanacaksınız. Hiç kaçarız diye boşuna umutlara kapılmayın…

Sözümüzü, Önder’imiz Kıvılcımlı’nın şu özdeyişiyle bitirelim:

“Vatan aşkını söylemekten ve o uğurda savaşmaktan korkar hale gelmektense, ölmek yeğdir.”

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

23 Ağustos 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

 

 

 

Print Friendly, PDF & Email