Şu kahredici gerçek netçe kavranmadan, Türkiye’nin bugünkü hiçbir ekonomik, sosyal, siyasi gerçekliği anlaşılamaz!
Tayyipgiller İktidarı 19 yıldan beri asla ve kat’a Türkiye’ye çalışmıyor. Devşiricisi, yapımcısı ve efendisi ABD’ye çalışıyor, AB’ye çalışıyor, Siyonist İsrail’e çalışıyor… Onlara hizmet ediyor, onların çıkarlarını koruyor, kolluyor. Onların emirlerini Tanrı buyruğu kutsallığında belleyip anında yerine getiriyor…
Türkiye’nin neyi var neyi yok hepsini kelepir fiyatına satıp nakde çeviriyor ve başta Katar olmak üzere ülke dışında kendince güvenli bulduğu yerlere istifliyor.
On milyonlarca Suriyeli, Afgan, Pakistanlı, Bangladeşli ve bilmem nereli ne kadar sığınmacı toplayabilirse toplayıp Türkiye’nin etnik yapısını değiştirmek istiyor.
Türkleri, olmadı Laik Türkleri, azınlığa düşürüp bir Ortaçağcı Din Devleti kurmak istiyor. Suudi Arabistan, Arap krallıkları, emirlikleri, sultanlıkları gibi bir sultanlık kurmak-Saltanat kurmak istiyor.
Bunu başaramazsa da, başta tüm sülalesi ve üst düzey avanesi olmak üzere, elleri altında bulunan lüks uçaklara atlayıp çekip gitmek istiyorlar…
Sonra şuna da çok güveniyorlar: Sadakatte kusur etmediğimiz sürece sahibimiz, Amerika bizi korur, iktidardan düşmememiz için bütün imkânlarını kullanır. Bu da önemli bir güvencemiz sayılır, diyorlar. Ayrıca da yüz yedi bin “kayıp” silahı yandaşlarımıza dağıttık. Bu silahlarla yirmi tugaylık bir ordu kurulur. Gerektiğinde onları da meydanlara süreriz, diye düşünüyorlar. İşte hainane hesapları budur.
Düşünün bir: Türk Ordusu’nun Askeri Okulları, Hastaneleri, Mahkemeleri, neden, hangi sebepten kapatılır?..
Türk Ordusu 15 Temmuz sonrasında neden kurt dalamış keçi sürüsüne döndürülür?
Tank Palet Fabrikası, yirmi milyar dolar değerinde olmasına rağmen sadece elli milyon dolara neden Katar’a satılır?
Ege’de birkaç tanesi İstanbul Büyükada’nın birkaç misli büyüklüğünde ve çoğu kıyılarımıza yüzme mesafesinde olan Yirmi Adamız Yunanistan’a neden peşkeş çekilir?
Doğu ve Batı Akdeniz ve Ege’deki Mavi Vatan’ımızdan neden vazgeçilir? Buralar neden ABD ve AB Emperyalistleriyle Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır’a teslim edilir?
Hıfzıssıhha Enstitüsü neden kapatılır? Binaları ve araştırma laboratuvarları, teknik araç gereçleri çürümeye terk edilir?
Türk Hava Kurumu neden imha edilir? Uçakları çürümeye, mal varlığı yağmaya, pilotları ve teknik personeli işlerinden kovulmaya uğratılır?
Bakın, THK’nin eski başkanlarından Erdoğan Karakuş (Mustafa Hoş da paylaşmıştı bu bilgiyi) diyor ki; “2002 yılında elimizde 19 aktif uçağımız vardı, bunlarla 176 yangın söndürdük…”
“Bugün şu anda bile bir emirle dakikasında uçabilecek beş uçağımız var. Fakat bunların uçmasına izin verilmiyor”, diyor THK pilotları.
Neden? Düşünün bir…
“Birkaç milyon dolarlık bakımla bunların tamamı yeniden aktif hale getirilebilir”, diyor yine aynı pilotlar ve eski THK başkanları…
Tayyipgiller ne diyor?
“Orman yanarsa yansın, THK uçakları uçmayacak. Biz THK’nin tüm mal varlığını yiyeceğiz…”
Tarım çökertildi, köyler boşaltıldı… Samandan ekmeklik una, nohuttan mercimek ve fasulyeye kadar dışarıya muhtaç hale getirildi ülke…
Hayvancılık çökertildi aynı şekilde…
Eğitim çökertildi… İlkokuldan üniversitesine kadar Peşaver Medreselerine dönüştürüldü eğitim kurumları…
Yargı çökertildi. Hukuk, Hak, Adalet ve Ahlâk kalmadı…
Şuraya bakın ya!..
Çocuğa taciz ve tecavüzde delil aranacakmış artık… Bu “somut delil” denen şey nasıl oluşturulacak ya!..
Buna imkân var mı?
Nedir bunun anlamı?
Aynen şu:
Şeyh, molla vb. yandaşlar, artık tekkelerinizdeki, dergâhlarınızdaki çocukları istediğiniz gibi “Badeleyebilirsiniz”, size ceza meza yok…
İnsan bunlarla hasbelkader yüz yüze gelse midesi bulanır, kusar be!..
Bunlar insan değil, hayvan değil, bitki de değil… Dördüncü Tür bir acayip yaratık bunlar…
Afganistan’da “Taliban” adlı kafa kesen, recm uygulayan cellatlar örgütünün önüne, Coniler ölmesin diye Mehmetçiği atıyorlar.
Bu nasıl bir insafsızlıktır, nasıl bir halk düşmanlığı hayınlıktır ya!
Ve Arkadaşlar: Bunlar asla hata, yanlış, eksik gedik bir şey yapmıyorlar.
ABD Emperyalist Haydudunun kendilerine verdiği; “Türkiye Cumhuriyeti’ni bütün kurumlarıyla çökertme ve ülkeyi Yeni Sevr’e hazırlama görevini mükemmel bir şekilde yapıyorlar… Zaten ipleri CIA’nın, Pentagon’un, Washington’un elindedir bunların. Yani bu kuklanın oynatıcısı o emperyalist çakallardır…
Demek ki Tayyipgiller İktidarı, gayrimeşru, kriminal bir yapıdır… AKP’giller, kanunlarla işleyen normal bir sermaye partisi mensupları değil… Suç örgütü üyeleridir.
Tayyip’se diplomasızdır. Diploma sahtekârıdır. Bir tek diploması vardır, o da Fatih’teki İstanbul İmam Hatip Lisesi diplomasıdır. Normal lise diploması bile yoktur…
Dolayısıyla da “Resmi Evrakta Sahtecilik” ve “Nitelikli Dolandırıcılık” suçları işlemiştir.
Cumhurbaşkanlığı da sahtedir, meşru değildir… 84 milyonu eşek yerine koymaktadır…
Saygıdeğer Halkımız!
Öyleyse en öncelikli görevimiz bu Mafyatik Yapıyı başımızdan atmak ve onların tamamını adaletin karşısına çıkarmak olmalıdır. Emri kanunlardan ve vicdanından alan bağımsız ve tarafsız hukukçulardan oluşan mahkemeler önüne çıkarmak olmalıdır…
Biz bunları şu anki TCK kapsamında yargılayacağız…
Bu hayati görevi başaramadığımız sürece memleket bunların elinde felaketten felakete sürüklenir… Daha binbir acılar çekilir.
Bunlarsa korkunç acımasızlık ve soğukkanlılıkla bir yandan vatan satıcılığına, bir yandan ABD hizmetkârlığına ve bir yandan da “saçlarını taramaya” devam ederler…
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
4 Ağustos 2021
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı