Tıpkı kadın cinayetleri gibi sağlık emekçilerine yönelik şiddetin de en önde gelen kışkırtıcısı Kaçak Saray’ın Ortaçağcı, bilim düşmanı anlayışıdır!

AB-D Emperyalistleri ve Siyonist İsrail tarafından bir proje olarak iktidar koltuğuna oturtulan AKP’giller 20 yıllık süreç içerisinde sadece ülkemizin bütün değerlerini yerli-yabancı Parababalarına peşkeş çekmekle, kamu mallarını aşırmakla, vatan topraklarını bir başka devletin egemenliğine terk etmekle kalmamış aynı zamanda Türkiye’nin toplumsal yapısını, eğitim sistemini, Yargısını, ahlâki değerlerini, dinini, kültürünü kısacası tüm üstyapı kurumlarını çürüme noktasına getirmişlerdir.

Ortaçağ’ın karanlık dehlizlerinden fırlayıp gelen AKP’giller’in yarattığı bu çürüme kendini her alanda göstermektedir. Kadınlarımız sapık cellatlar eliyle katledilmekte; küçücük çocuklarımız tarikatlarda, cemaatlerde alçak din tacirlerinin tacizine, tecavüzüne maruz kalmakta; sağlık emekçilerimiz güpegündüz katledilmekte, aydınlarımız aşağılanmakta, çareyi yurtdışına gitmekte aramaktadır.

AKP’giller, tabiatları gereği bilim insanlarımıza, aydınlarımıza özel bir düşmanlık ve husumet beslemektedirler. Bunun nedeni açıktır: İnsanlarımızın zihinlerini işletmelerinden ölümlerini görmüşçesine korkmaktadırlar. Çünkü zihnini işleten insanların AKP’giller’in vurgunlarına, soygunlarına, kamu malı hırsızlıklarına, din alıp satmalarına asla kayıtsız kalamayacağını çok iyi bilmektedirler. Bu sebeple insanlarımızı, güzel ahlakı öğütleyen Gerçek İslam’la en ufak bir ilgisi bulunmayan CIA-Washington-Pentagon İslamı’yla, Muaviye-Yezid İslamı’yla kafadan silahsızlandırmak, cahil bırakmak için canhıraş bir çaba içerisindedirler.

Ne diyordu AKP’giller’in “Prof” unvanlı bir şarlatanı?

“Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır.”

İşte AKP’giller’in tüm halkımıza biçtiği rol tam olarak budur. Ve bu yüzden AKP’giller’in Reisi her fırsatta okumuş, uzmanlık gerektiren zor meslekleri icra eden emekçilerimizi, aydınlarımızı hedef gösteren açıklamalar yapmaktadırlar. İşte bu yüzden halkımızın bir kesimini başka bir kesimine karşı sürekli kışkırtmaktadırlar.

Hatırlanacağı gibi ne demişti Tayyip doktorlarımızla ilgili?

“Varsın gidiyorlarsa gitsinler.”

Dün Konya Şehir Hastanesinde Kardiyolog Doktor Ekrem Karakaya’nın acımasızca katledilmesinin taşları işte bu söylemlerle döşenmiştir. Bu cinayetin bir numaralı sorumluluğu bilim düşmanlığı yapan, halkımıza yukarıda andığımız rolü biçen, bunu yapmak için de nefes alır su içer gibi din alıp satan Ortaçağcı Kaçak Saray zihniyetine aittir. Bu zihniyetin temsilcilerinden her gün karşılaştığımız sağlık emekçilerine yönelik şiddete karşı etkin bir önlem almalarını beklemek ölü gözünden yaş ummaktır. Çünkü yaşanan bu olaylar bizzat bu zihniyet tarafından körüklenmektedir.

AKP’giller’in sağlık alanında yarattığı çürüme yalnızca sağlık emekçilerimize yönelik şiddetle de sınırlı kalmamaktadır. AKP iktidarı 20 yıldır sağlık alanındaki düzeni sürekli alt üst etmiştir. Sağlıkta dönüşüm ve performans düzeniyle sağlığı ticari hale getirmiştir. Yerli-yabancı Parababaları sağlık üzerinden büyük kârlar elde etmeye başlamışlardır. Yirmi yılın sonunda, halkın sağlık hizmetine ulaşması gitgide daha da zorlaşmıştır. Bir vurgun, gösteriş ve peşkeş aracı olan “şehir hastaneleri” ile kamu kaynakları emperyalist tekellere aktarılmıştır.

Halkımız ne yazık ki sağlık hizmetine daha zor ulaştıkça, suçu ülkeyi yönetenlerde değil, sağlık çalışanlarında aramaya başlamıştır. Sağlık hizmetine erişimde yaşadığı sorunlar, özünde AKP iktidarının uyguladığı halk düşmanı politikaların sonucudur. Hayatın her alanında yaşanan şiddet, sağlık alanında daha büyük boyutlarda yaşanmaktadır. Çünkü bir özdeyişimizde ifade edildiği gibi her şeyin başı sağlıktır.

Yukarıda altını çizdiğimiz sağlık çalışanlarını ve doktorları itibarsızlaştırmaya yönelik Kaçak Saray’dan pompalanan söylemler, vatandaşın tepkisini doktorlara ve tüm sağlık çalışanlarına yöneltmektedir. Tüm bu nedenlerle artık sağlık emekçileri her gün şiddetle karşı karşıya gelmekte, sözlü ve fiziksel şiddet, sağlık alanında gitgide olağanlaşmaktadır.

AKP’giller’in toplumumuzun her kesiminde egemen kılmaya çalıştığı bu gidişata hep birlikte dur demek zorundayız. Bunun yolu, öncelikle Türkiye Halkının ufkuna bir karabasan gibi çöken AKP’giller’den kurtulmaktır. Çalışan, üreten, değer yaratan insanlarımızı korumanın, onları hak ettikleri standartlara ve itibara kavuşturmanın yolu ise Demokratik Halk İktidarından geçer.

Halkımızla omuz omuza bu hedefe eninde sonunda ulaşacağız.

Konya Şehir Hastanesinde katledilen Dr. Ekrem Karakaya’nın ailesinin ve sevenlerinin acılarını paylaşıyor, Halkın Kurtuluş Partisi olarak baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

7 Temmuz 2022

HKP Genel Merkezi