TAYYİPGİLLER’İN 3. YARGI PAKETİ: KATİLLERİ SERBEST BIRAKMA OPERASYONUDUR!
Halkın adaleti önünde bu canilerle birlikte siz de hesap vereceksiniz!
3. Yargı Paketi ile “Özel Yetkili Mahkemeler” tarihe karışacak dediler. Silivri Yargılamalarındaki haksız tutuklamalar son bulacak dediler. Tutuklu Milletvekilleri tahliye olacak dediler. “İleri Demokrasi” yolunda ciddi bir adım olacak dediler. Dediler oğlu dediler…
Yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı.
Kimseyle tartışmadan, kimsenin önerisini almadan, yangından mal kaçırırcasına hazırlayıp, kendi milletvekillerinin bile neye oy verdiğini bilmeden oy kullandığı bu “Torba Yasa”yı bir gece yarısında uykulu gözlerle çıkardılar.
Bu yasayla Özel Yetkili Mahkemelerin “kaldırıldığı”nı ve “tutuklama koşullarını daha da belirginleştirip, keyfilikten arındırdıklarını”, böylece “başta tutuklu milletvekilleri olmak üzere Silivri Mahkemelerinde yargılananların tahliye edileceğini” hemen herkesin gündemine soktular. 2 Temmuz’dan beri gazeteler, TV’ler, radyolar hep bunları yazdı, bunları tartıştı.
Hoş! Bunlarla da Tayyipgiller toplumu kandırıyordu, ikiyüzlülük yapıyordu. Sol gösterip sağ vuruyordu… Çünkü Özel Yetkili Mahkemeleri (ÖYM) kaldırdık derken, Terörle Mücadele Mahkemeleri (TMM) diye ÖZEL GÖREVLENDİRİLMİŞ MAHKEMELER yarattılar. Bu yasayla özellikle tutuklu milletvekillerinin tahliyesi konusunda ÖYM’lerin “mesajı alması gerektiği” şeklinde talimatlar verdiler. Ancak ÖYM’ler bu talimatları tersinden anlayarak (esasında tam da doğru anlayarak) ilk elden Diyarbakır’da tutuklu iki BDP milletvekilinin tahliye talebini reddettiler. Bakalım Silivri Nemrut Mustafa Paşa Divanlarında ne olacak?..
AKP-MHP ele ele seri katiller toplum içine!
Tayyipgiller, toplumu yukarıdaki gündemlerle oyalarken, Torba Yasa’nın en sonuna koyduğu Geçici 3. Madde ile kişiye özel, ısmarlama bir düzenlemeyle 12 Eylül öncesinin seri cinayet işleyen faşist katillerini serbest bırakmaya başladılar. Bu katiller ki, Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrenciyi önce eterle bayıltarak sonra 4 saat işkence yaparak; kimisini silahla kimisini de elbise askısı ile boğarak canavarca hislerle katledenlerdir. Bu katiller arasındaki “İdi Amin” lakaplı seri katil Haluk Kırcı, 2010 yılında gazetelere verdiği demeçte bu alçakça katliamı yaptıklarını açıkça kabul etmekten çekinmemiştir. Ünal Osmanağaoğlu adlı cani ise aynı zamanda DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler’in de katili idi ve bu davadan da “zamanaşımı” gerekçesiyle kurtarılmıştı.
Yine bu katiller, 2002 yılında çıkartılan 4771 sayılı yasa ile ayrı bir ceza indiriminden de yararlanmışlardı. Fakat bu kez AKP ve MHP işbirliği ile gizlice yapılan bir operasyonla tahliye edilmiş oldular. Sırada Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul’un katili Muhsin Kehya, CHP Nevşehir Milletvekili Av. Mehmet Zeki Tekiner’in katili Uğur Coşkun var. Yasanın bu düzenlemesinden bir kısmı firarda olan 150 kişinin yararlanacağı söyleniyor.
Bu operasyonun uygulayıcılarından birisi olan AKP’li Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, yasanın Meclisten geçmesinden hemen sonra gazetelere bakın ne diyor:
“Ben aileleriyle konuştum. ‘Size bu jesti Başbakan yaptı, adaletin sağlanmasında kendisinin çok etkisi oldu. Meseleye ideolojik bakmadan teşekkür etmeyi düşünür müsünüz?’ dedim. Onlar da kabul etti. Tahliye olduktan sonra Başbakanımızdan onlar adına randevu talep edeceğim. Kendisi de kabul ederse ailelerinden birer kişiyle birlikte teşekkür ziyareti yapacağız.”
Böylelikle 12 Eylül’le hesaplaşıyoruz yalanını söyleyerek bazı Sevrci Sahte Solları peşine takan Tayyipgiller’in gerçek niyetinin, 12 Eylül Faşizminin bile yapamadığını yaparak eli kanlı faşist katilleri salıvermek olduğunu görmüş olduk.
Çünkü bunlarda vicdandan, insancıl namustan eser yoktur. Kalpleri taşlaşmış, vicdanları yok olmuş ellerine devrimci kanı bulaşmıştır. Katledilen onlarca devrimcinin, demokratın ailesinin ne diyeceğinin önemi yoktur onlar için… Birkaç ağzı salyalı faşist itin “teşekkürü” ile huzur bulacaklarını sanıyorlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, TaYyipgiller’in adaleti masum insanların kanına giren katilleri salıvermek, devrimci, demokrat, yurtsever insanları da cezaevlerinde tutmak üzerine kurulmuştur.
“Yetmez Ama Evet”çi Sorosçularla, Tayyipgiller’in manda tezeğinden büyük “ileri demokrasi” yalanını dolma niyetine yutan Sevrci Sahte Solculara duyurulur… 11.07.2012
Kurtuluş Partili Hukukçular