Halkın Kurtuluş Partisi olarak Yüzyılın Felaketi AKP’giller tarafından dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birine dönüştürülen 6 Şubat 2023 depreminden 3 gün sonra başta Recep Tayip Erdoğan olmak üzere tepeden tırnağa tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuş, sonrasında Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapmak üzereyken Yoldaşlarımız gözaltına alınmıştı. Bu sırada o dönem hukuk öğrencisi olan Kıvılcım Çolak Yoldaş’ımıza ters kelepçeliyken polis tarafından yumrukla vurularak işkence uygulanmıştı. Bu konu ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunmuştuk ve sonuçta Güvenlik Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru hakkında “basit yaralama” suçundan dava açıldı.
Eyleme katılan ve gözaltına alınan Yoldaşlarımız hakkında ise Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.
Sanık Polisin yargılandığı İstanbul 66. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava, 18 Nisan 2025 tarihinde karara bağlandı. Savcılık mütalaasında: “Katılanın gözaltına alınarak götürüldüğü araçta, sanığın kendisine iki kez yumruk attığını beyan ederek teşhis etmesi; bu beyanın, adli rapor içeriği ve tanıklar P.A. ile E.Ç’nin sanığın katılana yumruk attığını gördüklerine dair ifadeleriyle uyumlu olması dikkate alındığında, sanığın olay tarihinde polis memuru sıfatıyla görev kapsamında müdahalede bulunduğu katılana yumruk atarak, onu basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, sanığın eyleminin TCK’nın 86/2-1. cümle ve 86/3-d maddeleri uyarınca cezalandırılması, ayrıca kasten işlenen suç nedeniyle TCK’nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanması kamu adına talep ve mütalaa olunur.” ibarelerine yer verdi.
Sanık polis esas hakkındaki savunmasında, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, savcının görüşünü kabul etmediğini ifade etti. Duruşmaya Parti Avukatlarımız Av. Pınar Akbina Karaman, Av. Kerim Bütün ve Av. Seher Demir katıldılar. Avukatın Sesi İnisiyatifinden Avukatlar da gözlemci olarak katıldılar.
Avukatlarımız:
“Sübut bulan suç işkence suçudur. Elleri kelepçeli bir kişiye vurulmuştur. Bu nedenle görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz. Mahkeme aksi kanaatte ise sanığın en üst hadden cezalandırılmasını istiyoruz. Müvekkilim sanık tarafından devlet karşıtı görülerek atılı eylem işlenmiştir. Devlet karşıtlarının bile hukuki güvenliği söz konusudur. Her ne kadar mütalaayı eksik bulsak da sanığın eylemi sübut bulduğundan cezalandırılmasını talep ederiz.” beyanlarında bulundular.
Yargılama sonucunda Mahkeme, sanığın müştekiye karşı “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaralama” suçunu işlediğini sabit bularak, 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Her 1 Mayıs’ta Yoldaşlarımıza uygulanan polis şiddeti ve 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile başlayıp devam eden süreçte, aslında ülkemizin Büyük Ortadoğu Projesi bataklığına sürüklenmesine ve Ortaçağcı Faşist Din Devletine dönüştürülmesine isyan eden, eylemler yapın gençliğe uygulanan polis şiddeti düşünüldüğünde verilen ceza kesinlikle olması gereken ceza değildir. Ancak yargının AKP’giller’in hukuk bürolarına dönüştürüldüğü bir dönemde az da olsa ceza verilmesi olumludur.
Halkın Kurtuluş Partisi her alanda olduğu gibi hukuki alanda da mücadelesini canla başla sürdürmektedir. Son günlerde Jöntürk Gelenekli Yıldırılamaz Gençliğimizin mücadelesinde de hukukçularımız sabah baskınlarından, gözaltı süreçlerine, mahkemelerden cezaevlerine kadar her an Gençliğimizin yanındadır, önündedir. İşçi Sınıfımız ve Gençliğimizin el ele verdiği mücadele ile eninde sonunda AKPgiller’in bu zulüm düzeni son bulacaktır. Bu mücadelenin her alanında Halkın Kurtuluş Partisi en önde olacaktır.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
21 Nisan 2025
HKP Genel Merkezi
