Söküp fırlatın suratlarına zalimlerin, “Elektronik Kelepçe” adını verdikleri o lanet halkalarını!

Kısa süre önce CIA-Tayyipgiller-FETÖ Mutant-2021 Kumpasına maruz kalan Vatansever Amirallerimize!

Ayak bileklerinize taktıkları o utanç bilekliklerini, daha açığı kelepçelerini, saç makasıyla kesip fırlatın suratlarına, size bu aşağılık muamelede bulunanların!

“Elektronik Bileklik” adını verdikleri o lanet halkalarını sadece ve sadece size hakaret etmek için taktılar…

O kelepçeler aslında ayak bileklerinize değil, boyunlarınıza takılmıştır. Geçen yüzyılların köleci zalimlerinin, kurbanlarının boyunlarına taktıkları gibi…

Ondan sonra ne mi yapacaksınız?

Gideceksiniz, Tayyipgiller’in zindanlarında yatacaksınız. Onurunuzla, cesaretinizle…

İşte bunu yapabilme yürekliliği gösterdiğiniz gün, iş tersine döner. Tayyipgiller’in Kumpası çöker. Utanç dönüp gider, Tayyip ve avanesini bulur…

Korkmayın; en az elli milyon size sahip çıkar. Sizi savunur, sizi korur.

Size de öğrettikleri gibi; Askerlik, yiğitlik yarışı içinde olanların mesleğidir… Ölümü bile hiçe sayıp gülerek karşılayanların mesleğidir.

Bedel ödemekten korkarsanız nasıl asker olabilirsiniz?

Sizi böyle durumlara düşürmemek için ilk andan itibaren olaya müdahale ettik. Size böyle hayâsızca saldırıda bulunabileceklerinden söz ettik. Bunu püskürtmenin tek yolunun “Kopuş Savunması”na girerek, asıl kanunsuzluk yapanın Tayyipgiller olduğunu, sizinse sadece vatanı ve milleti savunduğunuzu söylemelisiniz, dedik.

“Anayasanın 26’ncı Maddesinde belirtilen bir hakkın yani anayasal bir hakkın kullanılmasını suç sayanlar, kanunsuzların önde gidenleridir”, demeniz gerekir dedik…

Sizin, beş kuruş ücret almadan savunmanlığınızı yapabileceğimizi söyledik…

Fakat siz, bizimle beraber görünmeye, yol yürümeye, mücadele etmeye yürek yetiremediniz…

Size teslimiyeti öğütleyen ibiş ve paracı avukatları tercih ettiniz. Eee, öyle olunca da işin gelip dayanacağı yer burasıydı…

Evet, bizim havamız serttir. Yükseklikler havasıdır. Bu havada yaşayabilmek için yürek, adanmışlık ve fedakârlık, her şeyi göze almışlık gerekir. Siz, bu duruşu gösteremediniz…

Size yapılan bu aşağılık saldırılar, şunu iyi bilin ki en az sizin kadar, hatta çok daha fazla bizi yaralamaktadır, bizi acıtmaktadır.

Mustafa Kemal’in Askeri olmak bu değildir…

Mustafa Kemal, Çanakkale’de kurşunlar üzerine doğru kum fırtınası gibi yağarken, siperden çıkıp elinde sigarasıyla düşman saflarını soğukkanlılıkla gözleyen kahramandır. Cesaret ve kahramanlığıyla Alman generallerini, subaylarını şaşkınlığa uğratan insandır.

Bilenler bilir; Deniz’ler 12 Mart Faşist Darbecilerinin (CIA Patentli) kukla mahkemelerinde sözde yargılanırken, onlara şu teklif iletilir:

“Gençler yanlış yaptık, af dileriz, desinler; biz de onları asmayalım.”

Denizler yüzlerine tükürür, bu alçakça teklifi yapan faşist cellatların…

İşte onlar ölümü hiçe sayan bu yiğitlik ve cesaretleriyle yürüdüler ÖLÜMSÜZLÜĞE!..

Bırakalım Denizler’i, bir Arap Milliyetçisi olan Saddam Hüseyin bile, Irak İşgali sonrasında Amerikan Emperyalistlerinin orada kurdukları zindanda tutulurken, kendisini sorgulayan CIA görevlilerinin kendisine ilettikleri uzlaşma teklifini anında reddeder. Sorgucu CIA Şefi, Donald Rumsfeld’den bir mektup getirip sunar Saddam’a. Sorar Saddam, “Bu nedir?” diye. CIA’cı; “D. Rumsfeld’den mektup”, der. Saddam eline almayı bile reddeder mektubu…

Kendisinin meşru Irak Cumhurbaşkanı olduğunu, Amerikalıların ülkesini işgal edip kendisini hapsettikleri ve kendi oğulları ve torununun da içlerinde olduğu milyonlarca Irak vatandaşını öldürdükleri için suç işlediklerini söyler.

Yine bilindiği gibi, Muammer Kaddafi de başka bir ülkeye sığınması teklifini reddedip şehit edilinceye kadar işgalci, NATO’cu emperyalistlerle savaşmaya devam eder.

Özetçe Arkadaşlar; CIA-Tayyipgiller ve FETÖ Kumpasına uğrayan emekli Yurtsever Amirallerimiz, Mustafa Kemal’in Askeri olma şerefine sahip olduklarını gösterememişlerdir, ispatlayamamışlardır…

Amirallerimiz aslında bu değildi. NATO içinde bulunmuş olmak, onlara bu kötülüğü yaptı. Onların ruh ve beden dirençlerinin kırılmasına yol açtı.

Mustafa Kemal ve Silah Arkadaşları, Kuvayimilliye Kahramanlarını, Şehitlerini unutturdu…

“Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum!”, diyebilen bir komutanın nasıl bir komutan olduğunu unutturdu. Ve de askerlerinin, o komutanın emrine tereddütsüz uyduğunu, ölüme de gülerek gittiğini unutturdu…

Amiral, General ve Subaylarımızı zaten NATO adlı ABD komutasındaki emperyalist savaş örgütünün yol açtığı zaaf yendirdi, Pensilvanyalı İblis Sümüklü FETO’yla Potamyalı ABD-CIA devşirmesi, tavşan yürekli Tayyip ve avanesine…

Geçecek bu kapkara günler de. Bu ablukayı yırtacağız. Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler!

Tabiî hesap da verecekler!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

23 Nisan 2021

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email