Sahte diploma mücrimleri

Saygıdeğer arkadaşlar!

Tencere kapak gibi uymuş diye işte böylelerine denir…

Tayyipgiller’in halis muhlis Pehlivan Hamza’sı da meğer Sahte Diploma Sahtekârıymış.

Bugünün medya haberlerine bakın bir:

***

“Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na atanan Hamza Yerlikaya’nın sahte lise diplomasıyla üniversiteye kayıt yaptırmaktan yargılandığı ortaya çıktı.

“Eski Milli güreşçi Hamza Yerlikaya, Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. Atama işlemi KAP’a bildirilerek resmiyet kazanırken Gerçekgündem’de yer alan habere göre, kariyerinde ulaşılması güç bir spor geçmişi olan Hamza Yerlikaya’nın uzmanlığı dışındaki alanlarda görev yapması, eğitim durumunu gündeme getirdi. Türkiye Gazetesi’nin arşivinde yer alan bir haberde, Hamza Yerlikaya’nın 1999 yılında sahte diploma nedeniyle hâkim karşısına çıktığı belirtiliyor.

“Mahkemede ortaokul mezunu olduğunu, lise diplomasının bir genç tarafından kendisine getirildiğini belirten Hamza Yerlikaya’nın, bu diplomayla Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na kayıt yaptırdığı ifade ediliyor. Hamza Yerlikaya, sahte diplomayla üniversiteye kayıt yaptırdığı suçlamasıyla 8 yıl hapis cezasıyla yargılanmış. Mahkemenin sonucuyla ilgili bilgiye ulaşılamadı.

“TÜRKİYE GAZETESİ’NDE YER ALAN 15 EKİM 1999 TARİHLİ ‘BELGEDE SAHTECİLİK’ HABERİ

“Hamza’ya sahtecilik davası Milli güreşçi Hamza Yerlikaya’nın, üniversiteye sahte lise diplomasıyla kayıt yaptırarak ‘Resmi belgede sahtecilik yaptığı’ iddiasıyla 8 yıla kadar ağır hapis istemiyle hakkında açılan davada yargılanmasına devam edildi. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasına, Yerlikaya ile avukatı Özdemir Özok katıldı.

“Yerlikaya, savunmasında ortaokul mezunu olduğunu belirterek, 1995-1996 yıllarında tanıdığı genç bir şahsın, kendisine lise diplomasını sağladığını öne sürdü. Diploma ile Gazi Üniversitesi’ne kayıt yaptırdığını anlatan Yerlikaya, genç sahsı tanımadığını ve diploma için herhangi bir para ödemediğini de öne sürdü. Mahkeme Başkanı Mustafa Batu, Yerlikaya’nın nüfus ve sabıka kayıtlarının geldiğini bildirdi. Başkan Batu, diploma aslının Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndan istenmesine, bilirkişi incelemesi konusunun sonra düşünülmesine karar verildiğini belirterek, duruşmanın ertelendiğini açıkladı.” (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/vakifbank-yonetimine-atanan-hamza-yerlikaya-universiteyi-sahte-diplomayla-bitirmis-283988h.htm)

“Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atanan Hamza Yerlikaya’ya resmi belgede sahtecilikten dava açılmış!

“Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyesi olan Gençlik ve Spor Bakanlığı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamza Yerlikaya’nın üniversiteye kayıt için resmi belgede sahtecilik yaptığı iddiasıyla yargılandığı ortaya çıktı. Milliyet gazetesinin 15 Ekim 1999 tarihli nüshasında yer alan haberde, ‘Yerlikaya, savunmasında ortaokul mezunu olduğunu belirterek, 1995-96’da tanımadığı bir şahsın kendisine lise diploması sağladığını söyledi. Bu diploma ile Gazi Üniversitesi’ne kayıt olduğunu vurgulayan Yerlikaya, söz konusu şahsa diploma için para ödemediğini ifade etti’ denildi.” (https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/vakifbank-yonetim-kuruluna-atanan-yerlikayaya-resmi-belgede-sahtecilikten-dava-acilmis-5872914/)

“Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na atanan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın sahte lise diplomasıyla üniversiteye kayıt yaptırmaktan yargılandığı ortaya çıktı. Mahkemenin kararıyla ilgili bilgiye ise ulaşılamadı.” (https://t24.com.tr/haber/vakifbank-yonetimine-atanan-yerlikaya-diplomada-sahtecilik-suclamasiyla-hakim-karsisina-cikmis,884077)

***

Kaçak Saraylı Gözlüklü Sami’nin hiç değilse İmam Hatip Lisesi diploması var. Bu “Sürmegöz İhsan”ın pardon Hamza’nın lise diploması bile yok.

Kendi ifadesine göre tanıdığı biri 1995-1996 yıllarında bir lise diploması getiriyor buna. Hafız da bu sahte diplomayla “Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu”na kayıt yaptırıyor.

Ne iş, değil mi?

Sanki bir sahtekâr, bildiri ya da el ilanı dağıtır gibi sahte diploma dağıtıyor. “Al Pelvan kardeşim, bu sana bizden bir kıyak olsun”, diye veriyor buna…

Bu da; “Bu sahte lise diploması bize tam da uydu yahu, zaten aradığımız bir şeydi”, diyerek alıp koşuyor Gazi Üniversitesine. Onlar da hiç incelemeden o sahte belgelerle kaydediyorlar bu sahteciyi…

Sonrası mı?

Tayyip bunu alıp AKP’giller’den milletvekili yapıyor önce. Sonra Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığına getiriyor.

Ve o kadar hoşlanıyorlar ki birbirlerinden; Tayyip, “Olmadı ya”, diyor. “Yetmez bu Hamza kardeşimize yaptıklarımız.” Bunu alıyor, artık kendi finans kurumlarına dönüştürdükleri kamu bankalarından Vakıfbank’ın Yönetim Kuruluna atıyor.

Hamza ortaokul mezunuymuş, pelvanlıktan başka bir marifeti yokmuş, ne gam… Zaten alayı da liyakatsiz değil mi?

Tayyipgiller’de liyakat demek eşittir Kaçak Saraylı Gözlüklü Sami’ye kayıtsız şartsız sadakat demektir.

Tabiî onlardaki sadakat-bağlılık, dostluk sadece görünüştedir ve küpler dolmaya devam ettiği sürece devam eder bu görünüş…

İktidardan tekerlendiği anda hepsi duraksamadan birbirine sırtını döner ve satar birbirini… Bunlarınki tüm mafyatik yapılarda olduğu gibi sadece ve sadece bir çıkar ortaklığıdır…

İnsan acı acı gülümsemekten kendini alamıyor, değil mi? Ve şöyle söyleniyor kendi kendine:

Ha biriniz de düzgün adam olun ya… Biriniz de yalana, dümene, yolsuzluğa, hırsızlığa batmamış, bulaşmamış adam olun ya…

Ama yok!

Olamazsınız. Çok sevdiğiniz bir deyişle, “Fıtratınız” el vermez buna…

Kamu malı çalmak, yalan, dümen yapmak, sahtekârlık yapmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak, yüz kızartıcı suçlar işlemek sizin cibilliyetiniz iktizasıdır-doğanız gereğidir.

Malum ya; siz bu coğrafyada altı bin yıldan beri hırsızlık, yolsuzluk yapan, talan ve vurgun yapan Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının temsilcilerisiniz…

Başka türlü olamazsınız, siyaset yapamazsınız. Tüm kötülüklerinizi, yolsuzluk ve hırsızlıklarınızı, kanunsuzluklarınızı gizlemek için de “Din alıp satarsınız” durmadan. Din maskesi takınırsınız. Böylece de bilinçsiz, cahil insanlarımızı, Kur’an’ın deyişiyle “Allah’la Aldatırsınız.” İnsanları “Allah’la Aldatan Büyük Aldatıcı”sınız, yani İblis’siniz her biriniz…

Burada hukukçu yoldaşlarımıza yine iş düşüyor bana göre…

Resmi evrakta sahtecilik yapanın, devamında da nitelikli dolandırıcılık yapanın kamu görevi yapamaması, kamu görevlisi olamaması gerekir. Özetçe bu davanın seyrini ve sonucunu bir araştırsın bakalım Yoldaşlarımız. Ona göre bir strateji belirlesin…

Ayrıca da Kaçak Saraylı, birer kamu bankası olan Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın yönetimlerini bütünüyle kendi liyakatsiz adamlarından oluşturmuş. Bunun da yasalara aykırı olması gerekir; şeklen ya da ruhen… Bunlar için de Tarihe not düşmek bakımından neler yapılabilir Yargı zemininde? Bir buna kafa yorarsa Yoldaşlarımız, iyi olur diye düşünüyoruz…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

14 Haziran 2020

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı