Partimizden Eğrigöz Dağı’ndaki doğa katliamı için suç duyurusu

AKP’giller insana, hayvana, doğaya, bitkiye düşmanlar. Kâr, rant uğruna feda etmeyecekleri hiçbir şey yok. Genetik şifreleri talan etme üzerine kodlanmış. Ekonomiyi çökerttiler, Lozan ile vatan toprağı yapılan 20 Ada’mızı Yunanistan’a peşkeş çektiler, altın bulacağız diye dağlarımızı yok ettiler, ormanlarımızı bitirdiler, şehirlerimizi betona kestiler, akarsularımızı zehirlediler. Bozmadıkları bir şey kalmadı. Şimdi de Kütahya Eğrigöz Dağı’nda tarih ve doğa katliamına başladılar.

Partimiz, Programına insan, hayvan, doğa, bitki sevgisini koyan bir parti. Bu talana, yağmaya, katliama karşı; Kütahya’nın Emet ilçesinde bulunan Eğrigöz Dağı’nda Kanadalı siyanürlü altın şirketi El Dorado Gold’un çoğunluk hisselerine sahip olduğu Zenit Maden Şirketi tarafından yüzlerce ağacın kesilerek sondaj çalışmalarına başlanılmasını yargıya taşıdık.

Suç duyurumuz sonrası Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:

***

AKP’giller’in yeni bir doğa katliamı da Kütahya’nın Emet ilçesine bağlı Eğrigöz Dağı’nda yaşanmaktadır. Burası büyük endemik bitkileri ve ormanlarla kaplı olan bir dağdır. Çevresinde 40 tane köyün içme suyunun karşılandığı bir yerdir. Ama siyanürlü altın arama tekniğini kullanacak olan Zenit Mühendislik Anonim Şirketi’ne burası tahsis edilmiştir. Siyanürlü yöntemlerle altın aramanın çevreye, toprağa, insana verdiği zararlar artık herkesçe bilmektedir.

İşte bu nedenle çevredeki köylüler hem acele kamulaştırma tehdidi altındadırlar hem de artık topraklarında yaşayamaz olunacağı için ana-baba yurtlarını terk etmek durumda kalıyorlar. Ayrıca bu maden sahası içinde kalacak olan da Örencik köyü çevresinde bulunan İnçal Doğal Mağarası’dır. Burası on bin yıllık tarihi olduğu söylenen; içinde sarkıtların, hatta insan, hayvan kemiklerinin olduğu, korunması gereken bir doğal varlıktır. AKP’giller tarafından maalesef siyanüre kurban edilmektedir.

İşte bütün bunlar karşısında Halkın Kurtuluş Partisi her zaman olduğu gibi yine tarihimizi, doğamızı, çevremizi koruma mücadelesini yürütmektedir.

Bu nedenle de bugün itibariyle Kütahya Emet Cumhuriyet Başsavcılığına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Zenit Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yetkilileri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Yetkilileri hakkında çevrenin kasten kirletilmesi, içme suyuna zehirli madde katma, görevi kötüye kullanma ve 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçlarından suç duyurusunda bulunulmuştur.

Mücadelemiz devam edecektir.

21 Aralık 2021

HKP Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

EMET CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA 

SUÇ İHBARINDA

BULUNAN          : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No: 24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ               : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI –   Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN

Halit Ziya Bulvarı No: 33 Kat: 2/203 Konak/İZMİR

ŞÜPHELİLER    :1- Zenit Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.Yetkilileri (V.No: 9970664143)

2- Murat KURUM (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı)

3- Bekir PAKDEMİRLİ (Tarım ve Orman Bakanı)

4- Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

5- Mehmet Nuri ERSOY (Kültür ve Turizm Bakanı)

6- Soruşturma sırasında tespit edilecek diğer şüpheliler

SUÇLAR          :Çevrenin Kasten Kirletilmesi (TCK Md. 181/1-3-4-5)

Zehirli Madde Katma (TCK Md. 185)

Görevi Kötüye Kullanma (TCK Md. 257)

6831 sayılı kanunun 108. maddesi

SUÇ TARİHİ          : 18 Kasım 2021 ve devamı

AÇIKLAMALAR        :

  • Kütahya’nın Emet ilçesine bağlı Eğrigöz Dağı, içinde; karaçam, meşe, ardıç, çitlembik, kavak, murt, ıhlamur, kızılçam, pıynar gibi ağaçların bulunduğu ormanlarla kaplı büyük bir dağdır. Eğrigöz Dağı, siyanürle altın aramak için, bakanlıkların hukuka aykırı işlemleriyle Zenit Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ihale edilerek siyanürlü maden işletmesi yapılmak üzere katledilecektir. Buna ilişkin haberin içeriğinin bulunduğu internet sitesinin adres linkini aşağıda paylaşıyoruz:

https://odatv4.com/guncel/egrigoz-dagi-nda-siyanur-talani-224176

  • Siyanürlü maden açılmak istenen bölgeden, yaklaşık 40 köyün içme suyu sağlanmaktadır. Dolayısıyla Eğrigöz’ün suyu çok değerlidir. Bölge halkı tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlamakta ve yaşamlarını köye bağlamış, topraklarına adamış köylüler hukuka aykırı olarak yapılan bu talana karşı mücadelelerinden sonuç bulamamaktadır. Çaresiz bir bekleyiş içindedirler. Köylülerin pek çoğu yapılan doğa katliamından ve acele kamulaştırma tehdidinden dolayı, doğup büyüdüğü topraklarda yaşamını sürdüremeyecek hale gelmiş ve baskılarla yerini yurdunu yok paralara satmak zorunda kalmıştır. Bir kısmı da hala talan edilen bölgede yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır.
  • Eğrigöz Dağı ayrıca bölgeden geçen Simav ve Emet çaylarını da beslemektedir. Bu iki çay Bursa’ya kadar, Susurluk Ovası’nı ve Mustafa Kemalpaşa’nın bereketli ovalarını sulayarak Karacabey’den Marmara’ya dökülmektedir. Yani Eğrigöz Dağı’na açılacak siyanürlü maden, sadece Simav’ı ve köylerini değil Bursa’ya kadar yüzlerce köyle birlikte Susurluk ve Mustafa Kemalpaşa ovalarındaki tarım arazilerine de zarar
  • Dolayısıyla Zenit Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. yetkililerinin, TCK’nın “Zehirli madde katma” başlıklı 185. maddesi;

“(1) İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmü gereği cezalandırılmaları gerekmektedir.

  • Ayrıca maden ocağını işleten Zenit Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yetkilileri hakkında TCK’nın “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181. maddesinin;

“(1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

… (3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.

(4)Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” şeklindeki hükümlerine istinaden ilgili şirketin yetkilileri, şirkete ruhsat veren kişiler ve şirketin faaliyetinin başlaması ve faaliyeti süresince denetim yükümlülüğü bulunan fakat görevini kasten veya ihmalen yerine getirmeyerek çevrenin kirlenmesine ve 40’tan fazla köye içme suyu sağlayan Eğrigöz Dağı’nın sularına siyanür karışmasına sebep olmuş veya olacak kişilerin savcılığınızca araştırılarak tespit edilmesini ve kamu adına cezalandırılmak üzere ilgililer hakkında dava açılmasını talep etme zorunluluğumuz doğmuştur.

Haber içeriğinde, Siyanürlü Maden İşletmesinin faaliyete başladığı; “Köylülerin karşı çıkmasına rağmen Eğrigöz Dağı’nda ormanlar kesildi, sondajlar başladı. Madenin ruhsat alanı 21 bin 850 dönüm. İlk etapta 6 bin 680 dönümlük alanda çalışmalara başlayacak.” şeklinde açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla 6831 sayılı kanunun 108. maddesi; “(Değişik : 23/1/2008-5728/215 )

“Orman mallarının bu Kanun hükümlerine aykırı olarak kesildiğini, taşındığını veya toplandığını bildiği halde; taşıyanlar, biçenler, işleyenler, kabul edenler, kullananlar, satanlar, satın alanlar veya bulunduranlar bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

“Birinci fıkrada yazılı fiillerin, ticarethane sahibi olsun olmasın, her türlü orman ürünü ticareti ile uğraşanlarla, kar maksadıyla aldıkları orman mallarını işleyerek her ne şekilde olursa olsun alet ve eşya haline dönüştürdükten sonra satanlar tarafından işlenmesi halinde, bir seneden yedi seneye kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Suçun konusunu oluşturan orman ürünlerinin değerinin azlığı göz önünde bulundurularak verilecek cezalar yarısına kadar indirilebilir.

“Bu Kanunda yazılı suça konu olan her türlü orman emvali, nakil vasıtaları ve suç aletleri Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre müsadere edilir.” hükümleri gereğince ormanları katledenler hakkında da soruşturma yürütülerek hakkında kamu davası açılması gerekmektedir.

Ayrıca paylaştığımız haber içeriğinde; “Örencik köyü yakınındaki tescilli İnçal Doğa Mağarası da maden sahası içinde yer alıyor. 10 milyon yıllık olduğu belirtilen, Damla taşlarıyla dikkat çeken mağaralarda, milyonlarca yılda oluşan sarkıt ve dikitler ile insan ve hayvan kemikleri bulunuyor.” şeklinde açıkça belirtildiği üzere, tarihi eser niteliğinde ve koruma altına alınması gereken önemli bir mağaranın da maden sahası içerisinde kaldığı görülmektedir. Eğrigöz Dağı’nda bulunan ve siyanürlü maden arama sahası içerisinde kalan İnçal Doğa Mağarası’nın 2863 Sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları” başlıklı 6. Maddesinin son fıkrasında: “Tarihi mağaralar, kaya sığınakları; özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları ile benzerleri; taşınmaz tabiat varlığı örneklerindendir.” hükmü gereği koruma altına alınması gerekirken, koruma altına almak bir yana dursun siyanürle maden araması yapılmak üzere şirketlere ihale edilmektedir. Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanı ve ilgililer de TCK’nın Görevi Kötüye Kullanma başlıklı 257. maddesi uyarınca suç işlemektedir.

Ayrıca 6831 Sayılı Kanunun 16. Maddesinde; “(Değişik birinci fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. ” hükmü gereğince sonradan ikiye ayrılarak faaliyetlerini sürdüren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ile Tarım ve Orman Bakanı ve bu bakanlıklara bağlı olarak çalışan yetkili ve ilgili kişiler

Ayrıca, “Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü” bünyesinde veya Bakanlıktan hariç olarak raporu hazırlayanlar ile bu raporu onaylayanlar da sorumludur.

Dolayısıyla öncelikle ilgili şirkete bu ruhsatı veren ve faaliyet süresince şirketin denetlenmesi görevini yerine getirmeyen ve içme sularına siyanür karışmasına sebep olan, çevrenin kirlenmesine sebep olan ve dolayısıyla ormanların da katledilmesine neden olan kişiler; TCK’nın Görevi Kötüye Kullanma başlıklı 257. maddesi uyarınca suç işlemişlerdir. Doğa katliamına sebep olan faillerinin Savcılığınızca tespit edilmesi için soruşturma yapılmasını ve ilgililerin cezalandırılması için kamu adına dava açılmasını talep ederiz.

Haber içeriğinde de görüldüğü üzere; tüm canlı yaşamı, toprak, hava ve su ciddi tehlike altındadır. Ve tüm bu faaliyetler ekosisteme telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. Bölgede yaşayan halk da ciddi yaşamsal tehlike ve tehdit altındadır. Maddi çıkarlar uğruna doğal yaşamı yok edenlerin ve buna müsaade edenlerin cezalandırılması gerekmektedir.

Dolayısıyla bütün bu olayların meydana gelmesinde; kastı, kusuru ve ihmali bulunan tüm ilgililer suç işlemiştir ve doğaya, çevreye, bütün ekosisteme ve korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarına telafisi mümkün olmayacak derecede büyük zararlar vermişlerdir ve vermeye devam etmektedirler.

Türkiye’nin Gerçek Vatansever ve Doğasever Partisi olan müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi; şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm haksızlıkların, yolsuzlukların, vurgunların, rüşvetlerin, kanunsuzlukların karşısında kararlıca mücadele etmektedir. Hiçbir kanunsuzluk, yapanın yanına kâr kalmamalıdır. Suç duyurumuz hakkında etkin soruşturma yapılarak yukarıda belirtilen ve Savcılığınızca soruşturma aşamasında tespit edilecek şüpheliler hakkında kamu davası açılması gerekmektedir.

SONUÇ ve İSTEM  : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle; şüpheliler hakkında soruşturma yürütülüp, şüphelilerin eylemlerine uyan TCK ve ilgili diğer mevzuat gereğince, haklarında ivedilikle iddianame hazırlanmasını müvekkil parti adına vekaleten talep ediyoruz. 21.12.2021

ŞİKÂYETÇİ

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLİ

Av. Tacettin ÇOLAK

Print Friendly, PDF & Email