Partimiz, Türk Lirasını pula çeviren AKP’giller’in bu suçlarını da kayıt altına aldırdı

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un hep söylediği gibi AKP’giller’in bu vatana, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan insanlarımıza verdiği zararı hiç kimse veremedi. Lozan ile kazandığımız Ege’deki 20 adamızı Yunanistan’a bunlar peşkeş çekti. Değer yaratan kamuya ait ne varsa, bütün fabrikaları, üretim çiftliklerini bunlar yağmaladı. Emekçi Halkımızın bütün kazanımlarını yerli yabancı Parababalarının emrine bunlar sundu. Laik Cumhuriyet’i ve kazanımlarını bunlar yok etti.

Laik Eğitimi bunlar ortadan kaldırdı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bütün hükümetlerin toplamından çok çok daha fazla vurgunu, soygunu, talanı bunlar gerçekleştirdi. Ülkenin onuru, itibarı, saygınlığı bunlar eliyle yok edildi. Komşu ve tarihsel bağlarımız olan Mazlum Halkların bağımsızlığının yok edilmesine bunlar katkı sundu. Türkiye tarihinde bunların bir başka bir örneğinin olmadığını biliyoruz ama dünya tarihinde de ilk sıralardadırlar.

AKP’giller’in ve Reislerinin son büyük tahribatları, ekonomik yıkımları Türk Lirasını pula çevirmeleri oldu. Özellikle Dolar ve Avro başta gelmek üzere bütün para birimleri karşısında Türk Lirası değersizleştirildi. AKP’giller bir ekonomi nasıl batırılırın kitabını yazdılar, yazmakla kalmadılar pratiğe geçirdiler. İşte yaşadıklarımız bunların, üretimle hiçbir ilgisi olmayan Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının siyasi plandaki temsilcileri Ortaçağcı AKP’giller’in uyguladıkları rant ekonomisinin sonuçlarıdır.

AKP’giller’in Türk Lirasını değersizleştirmesi, Türk Lirasını pula çevirerek Emekçi Halkımızı daha da fakirleştirmesi suçları hakkında da suç duyurusunda bulunduk.

Suç duyurumuz sonrası Partimiz MYK Üyesi Adnan Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:

***

Saygıdeğer Halkımız;

Halkın Kurtuluş Partisi olarak; AKP’giller’in Türk Lirasını pula çevirmesini yargıya taşıdık. “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” diye bağıran AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, etkisiz-yetkisiz-sessiz Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, kanunsuz emri uygulayarak Anayasa Suçu işleyen, Türk Lirasını en değersiz para birimlerinden biri haline getiren Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile Para Politikası Kurulu üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.

Saygıdeğer Halkımız;

AKP Sebeptir.

Sonuç; Kamu Mallarının yağmalanmasıdır, yerli-yabancı Parababalarına peşkeş çekilmesidir.

Sonuç; en büyük vurgunların, soygunların, yolsuzlukların yapıldığı Rant Ekonomisidir.

AKP Sebeptir.

Sonuç; işsizliktir, pahalılıktır, zamdır, zulümdür.

Sonuç; yoksulluktur, açlıktır, açlık sınırında yaşamaktır, sefalet ücretlerine mahkûm olmaktır.

AKP Sebeptir.

Sonuç; Türk Lirasının değersizleştirilmesidir, Türkiye Ekonomisinin ABD Emperyalizmine ve onun Dolarizasyon/Spekülasyon sömürüsüne mahkum edilmesidir.

Sonuç; üretici olmayan ölü yatırımlardır. Ülke Ekonomisinin dünyanın en kırılgan ekonomisi durumuna getirilmesidir.

Bu ülkenin en vatansever, en haksever, en halksever Partisi Halkın Kurtuluş Partisi olarak AKP’giller’in bütün soygunlarını, vurgunlarını, kanunsuzluklarını, hukuksuzluklarını kayıt altına aldırdığımız gibi, ülke ekonomisini batıran, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan döviz vurgunlarını da kayıt altına aldırıyoruz.

Gün gelip devran döndüğünde, o hesap günü geldiğinde, gücünü vicdanlarından ve hukuktan alan savcı ve hakimlere bu suç duyurularımız çok lazım olacak, çok…

19 Kasım 2021

HKP Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN

Korkut Reis Mah. Sezenler Cad. No:4/15 Sıhhiye/ANKARA

ŞÜPHELİLER                     : 1- Recep Tayyip Erdoğan

2- Lütfi Elvan (Hazine ve Maliye Bakanı)

3- Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu (TCMB Başkanı)

4- Dr. Emrah Şener (Para Politikası Kurulu Üyesi)

5- Mustafa Duman (Para Politikası Kurulu Üyesi)

6- Taha Çakmak (Para Politikası Kurulu Üyesi)

 7- Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu (Para Politikası Kurulu Üyesi)

8- Prof. Dr. Yusuf Tuna (Para Politikası Kurulu Üyesi)

SUÇ : Görevi Kötüye Kullanma (TCK m. 257)

SUÇ TARİHİ : 18.11.2021

AÇIKLAMALAR                 :

Suç Duyurumuza Konu Olay:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere Bankanın temel görevlerinin başında “Hükümetle birlikte Türk lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejimini belirlemek” gelmektedir. (Md 4/1-b)

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu’nun 22-A maddesine göre ise Para Politikaları Kurulu’nun görev ve yetkileri açıklanmıştır. Buna göre:

Para Politikası Kurulu;

a)Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi,

b)Para politikası stratejisi çerçevesinde Hükümetle birlikte enflasyon hedefinin belirlenmesi,

c)Para politikası hedefleri ve uygulamaları konusunda belirli dönemler itibarıyla raporlar hazırlayarak Hükümetin ve belirleyeceği esaslar doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi,

d)Hükümetle birlikte Türk lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejiminin belirlenmesi ile görevli ve yetkilidir.

Ayrıca 1211 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu’nun 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere banka, bu Kanun ile kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.

İlgili yasa hükümleri böyle iken şüpheli olarak belirtilen para piyasası kurulu üyeleri görevlerini yerine getirmemiş ve 1 Kasım 2021’den bugüne Türk Lirasının özellikle Dolar ve Euro karşısında %30’u bulan değer kaybına neden olmuşlardır. Dövizdeki bu durumla orantılı olarak mal ve hizmetlerin fiyatları da denetlenemez bir şekilde artmıştır. Para Politikası Kurulu, bağımsız şekilde karar alıp görevlerini ifa etmek ve asli işleri olan Türk Parasını koruyup, enflasyonu önlemek yerine, suç duyurumuzun baş şüphelisi AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emir ve talimatları doğrultusunda politika faizini indirmişlerdir. 17 Kasım 2021 tarihinde TBMM AKP Grup Toplantısında Recep Tayyip Erdoğan, “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam” demiş, şüpheli kurul üyeleri de bu yasaya aykırı talimatı uygulayarak bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 100 baz puan indirerek yüzde 15’e düşürmüştür.

Gerek bu konuşmadan hemen sonra gerekse alınan kurul kararının açıklanması neticesinde 16 Kasım 2021 tarihinde 1 ABD doları 10.17 TL seviyelerinde işlem görürken 18 Kasım 2021 tarihinde 11.30 TL’ye kadar çıkmıştır.

Dolayısıyla şüpheliler Türk Lirasının hızla değer kaybetmesine neden olmuşlardır. Neredeyse bütün ekonomistlerin uyarılarına rağmen Para Politikası Kurulu, AKP Genel Başkanının tehdide varan söylemleri karşısında TL’yi pula dönüştüren kararın altına imza koymuşlardır.

Oysaki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 137 hükmü çok açıktır: “Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

SUÇ NİTELEMESİ :

Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde “Görevi Kötüye Kullanma Suçu şöyle düzenlenmiştir:

(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

“(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK 257’nin gerekçesinde şöyle denmektedir: Bir kamu göreviyle görevlendirilen kişi, bu kamu faaliyetinin yürütülmesi sırasında, görevinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadırlar. Öyle ki; kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda hâkim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir.

Türkiye Ekonomisinin gidişatını belirleme, Paranın iç ve dış değerini koruma, hayat pahalılığına karşı gerekli tedbirleri alma göreviyle görevlendirilen şüpheliler, görevlerinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmeyerek kamuyu çok büyük zarara uğratmışlar, toplumun güven ve inancını yok etmişlerdir.

Dolayısıyla devleti, kamuyu zarara uğratan, ekonomiyi batıran, TL’yi değersiz kılan şüpheliler için “görevi kötüye kullanma” suçu nedeniyle soruşturma başlatılması gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan suçlarından yargılanıp cezalandırılması amacıyla haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 19/11/2021

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI VEKİLLERİ

Av. Metin BAYYAR – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Doğan ERKAN

Print Friendly, PDF & Email