Partimiz, İzmir Kınık’taki Polyak-Eynez Madencilik’te yaşanan patlamadan dolayı Maden Ocağı önünde açıklama yaptı

18 Aralık Cumartesi akşamı saat 21.30’da yaşanan metan gazı patlaması sonucu 4’ü ağır olmak 51 işçi kardeşimiz yaralanmıştı. Bunun üzerine parti olarak harekete geçtik ve olayın yaşandığı İzmir’in Kınık ilçesinde faaliyet gösteren Polyak-Eynez Madencilik’e ait maden ocağına gittik. Olayın yaşandığı maden ocağının girişindeki güvenlik görevlilerine Halkın Kurtuluş Partisi’nden geldiğimizi söyledik. Bilgi almak istediğimizde, adeta “ser verip sır vermediler”. Sorularımız karşısında konuşamayacaklarını söylediler. Bunun üzerine Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av.Tacettin Çolak ve İl Yöneticilerimizle maden ocağının girişinde açıklama yaptık. Tacettin Çolak, Partimiz adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

***

“Kınık’ta bulunan Polyak-Eynez İşletmesinde dün akşam 21.30 itibariyle elim bir kaza yaşandı. Bu kazada ölümlerin olmaması, can kaybının olmaması elbette sevindirici bir durumdur. Ancak Valiliğin, Kaymakamlığın ve Sağlık Bakanlığının kaza ve yaralanmalara ilişkin birbiri ile çelişen açıklamaları var. Dolayısıyla her yerde olduğu gibi burada da bir bilgi kirliliği oluşturdular. Son aldığımız bilgilere göre 51 işçi kardeşimiz yaralanmıştır.

Kazayla ilgili kamuoyunu tatmin edici bilgi vermiyorlar. Patron göçük olduğunu söylüyor. Ancak yaralılar arasında yanıkları olan işçi kardeşlerimiz var. Dolayısıyla 51 yaralı insanımız var. Bu da metan gazı sıkışması olduğunu göstermektedir. Halkın Kurtuluş Partisi olarak biz bundan 7,5 yıl önce Soma’daki 301 kardeşimizin katliamıyla ilgili nasıl anında yanlarında bulunduysak, Eynez’deki bu elim kazayla ilgili yine yanlarında bulunuyoruz. Yaralı arkadaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Geçmiş olsun diliyoruz.

Ama bu kaza aslında genelde bütün maden işletmelerinde olduğu gibi işverenlerin, maden patronlarının aşırı kâr ve üretim hırslarından kaynaklanan iş güvenlik önlemlerini almadan işçi kardeşlerimizi zorla hayati tehlike içerecek koşullarda çalıştırmalarından kaynaklanmaktadır. Bu uygulamalar hem iş mevzuatı bakımından hem de Türk Ceza Kanunu bakımından suçtur. Sorumluların da bir an evvel tespit edilip yargılanması gerekmektedir. Halkın Kurtuluş Partisi bu sürecin yakından takipçisi olacaktır.

***

Açıklamanın ardından Kınık Devlet Hastanesinde tedavi edilen yaralıları ziyarete gittik. Buradaki yaralıların tedavisinin bittiğini ve taburcu edildiğini, durumu ağır olan 4 işçinin de İzmir’deki değişik hastanelere gönderildiğini öğrendik. Buradan Kınık Halkının olay hakkındaki bilgilerine başvurduk. Bu arada patlamanın yaşandığı vardiyanın çalışanları ile servislerini beklerken olay hakkında sohbet ettik. Maden işçileri bize; ocakta metan gazı patlaması olduğunu, patlamanın basıncından işçilerin havaya savrulduğunu ve savrulmadan kaynaklı kırık yaraları oluşan işçilerin olduğunu, ocaktaki gaz yoğunluğunu ölçen cihazların çalışmadığını söyledi. Olaya ilişkin bilgi almak için işyerinde yetkili olduğu söylenen Hak-İş’e bağlı Öz Maden-İş Sendikası’na gittik. Ancak sendikanın kapalı olduğunu gördük. Olayın olduğu günün ertesinde sendikanın kapalı olması, hele ki olayın yaşandığı maden ocağındaki işçilerin hiçbir şey yaşanmamış gibi işe çağrılması bunlarda vicdan-merhamet duygusunun kalmadığının en bariz göstergesi olmuştur.

Tıpkı Soma Katliamı’nda yaşandığı gibi bir katliamın yaşanmaması tamamen tesadüf olmuştur. Daha doğrusu kazanın bu kadar ucuz atlatılmasının nedeni, çalışanların patlamanın olduğu yere biraz uzak olmasıdır. Bu da gösteriyor ki AKP’giller’in dediği gibi patlamalar bu işin “fıtratı”ndan değil. Bu patlamalar, patronların aşırı kâr hırsı yüzünden gerekli tedbirleri almamasının birer sonucudur.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak nasıl ki Soma Katliamı’nın peşini bırakmadıysak, bunun da peşini bırakmayacağız. Tek tesellimiz ölümlerin olmaması. Bir kez daha yaralı maden işçisi kardeşlerimize geçmiş olsun diyoruz.

19 Aralık 2021

Halkın Kurtuluş Partisi
İzmir İl Örgütü