Partimiz, AKP’giller’in isteği doğrultusunda yanlı ve çarpıtılmış istatistikler üreten TÜİK Yöneticileri ve onları atayan Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.

AKP’giller, Devletin bütün kurumlarını kendilerine çalışan bürolara dönüştürdüler. Yargıyı kendilerinin hukuk bürolarına, Yüksek Seçim Kurulunu kendi seçim bürolarına, Laik Cumhuriyet’in okullarını Peşaver Medreselerine, TÜİK’i de kendilerinin İstatistik bürolarına dönüştürdüler.

TÜİK artık AKP’giller ve Reisi ne diyorsa o rakamları üretiyor. Enflasyonu, işsizliği, diğer ekonomik bütün istatistiki verileri yanlı ve çarpıtarak açıklıyor.

Amaçları belli: Rakamlarla oynayarak, gerçekleri halktan gizleyerek biraz daha iktidarda tutunabilir miyiz, Halkı biraz daha uyutabilir miyiz, biraz daha vurgunlara, soygunlara devam eder, biraz daha dünyalık küpleyebilir miyiz… Bütün dertleri daha çok kamu malını aşırmak.

İşte Partimiz; gerçekten bağımsız ve özerk bir kurum olmuş olsaydı AKP’giller’in gerçek yüzünü, yalanlarını, soygunlarını ortaya çıkartacak olan TÜİK’in AKP’giller’e ve Reisine biat eden, yüreğini yitiren yöneticilerini ve her dediğini emir telakki ettikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı yargıya taşıdı.

Suç duyurumuz sonrası Partimiz MYK Üyesi Adnan Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:

***

Saygıdeğer Halkımız;

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 3 Aralık Cuma günü aylık ve yıllık enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK’in rakamları AKP iktidarı ile birlikte hep şaibeliydi. Ama özellikle Kasım ayında Türkiye Tarihinde eşi benzeri görülmemiş şekilde Türk Lirasındaki değer kayıpları ve buna bağlı olarak gelen hayat pahalılığı açıklanan rakamların yanlı ve çarpıtılmış olduğu gerçeğini Halkımızın nezdinde gün yüzüne çıkardı.

Türk Lirası özellikle Dolar ve Avro karşısında pula dönmüşken, Halkımızın tabiriyle iğneden ipliğe her şeye zam gelmişken, İşçi, Memur ve emekli milyonların gelirleri, güneş görmüş kar gibi erimişken, kısacası Halkımız İşsizlik-Pahalılık-Zam-Zulüm Cehenneminde kavrulurken; TÜİK’in açıkladığı rakamlar, artık Halkımızla alay etmektir. TÜİK Halkımıza; pazarda, markette gördüğünüz ürünlerin fiyatları, oturduğunuz evin kirası, ulaşıma ödediğiniz paralar gerçek değil, benim rakamlarım doğrudur, diyor.

Bu ülkenin en Vatansever, en Halksever, en Haksever Partisi Halkın Kurtuluş Partisi olarak, AKP’giller’in İstatistik Kurumuna dönüştürülen TÜİK’in, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerini bir kenara iterek, AKP’giller’in ve Reisinin gönlünü hoş edecek şekilde Rakamlar açıklamasını Yargıya taşıdık. Başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, TÜİK Başkanı ve Başkan yardımcıları hakkında, Görevi Kötüye Kullanma ve Kamu Görevlisinin suçu bildirmemesi suçlarını işledikleri için suç duyurusunda bulunduk.

Değerli Halkımız;

“Sayıştayın kamu kurumlarının mali faaliyetlerini izlediği 2020 raporuna göre Saray’ın üç ayrı kalemdeki mutfak harcamaları 2020’de yaklaşık yüzde 64 artar”ken, Kasım 2020’den Kasım 2021’e yıllık enflasyonu yüzde 21,34 olarak göstermek, TÜİK’in rakamları nasıl çarpıttığının göstergesidir. Bu artık gerçek rakamları peçelemektir.

Parti Programımızda yer aldığı üzere “Türkiye’mizde olanları peçeleyip tedbirleri felce uğratan en derebeyice zulümlerden biri de ‘RAKAMLARIN ZORBALIĞI’dır.”

Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu zorbalığı yaratanların, bu zorbalığa katkı sunanların peşlerini bırakmayacağız.

Saygılar sunarız.

6 Aralık 2021

HKP Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN : HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ : Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN

   Korkut Reis Mah. Sezenler Cad. No:4/15 Sıhhiye/ANKARA

ŞÜPHELİLER : 1. Recep Tayyip Erdoğan

  1. Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer (TÜİK Başkanı)
  2. Dr. Nurettin Kaya (Başkan Yardımcısı)
  3. Abdullah Yüksel (Başkan Yardımcısı)
  4. Tülay Korkmaz (Başkan Yardımcısı)
  5. Serdar Öz (Başkan Yardımcısı)
  6. Umut Serdar İdman (Başkan Yardımcısı)

SUÇ : 1- Görevi Kötüye Kullanma (TCK m. 257)

2- Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi (TCK m. 279/1)

SUÇ TARİHİ :   Kasım 2021

AÇIKLAMALAR            :

5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 4’üncü maddesi kurumun ilkelerini şöyle sıralamıştır:

“Resmî istatistiklerin kalitesinin geliştirilmesi için Program kapsamında üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanır ve uygulanır.

“Resmî istatistiklerin gerçekleri yansıtmasının sağlanması, tüm kullanıcılara tarafsız ve eş zamanlı olarak sunulması, gizlilik ilkesine riayet edilmesi, kamuoyunun bilgi edinme hakkının gözetilmesi temel esaslardır.

“Resmî istatistiklerin kalitesinin ve ilkelere uygunluğunun değerlendirilebilmesi için gerekli tüm bilgiler ve resmî istatistik üretiminde kullanılan yöntemler kamuoyuna açıklanır.

“Programı uygulayan tüm kurum ve kuruluşlar ile görevliler, bu Kanunda ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılacak her türlü düzenleyici işlemlerde belirtilen ilkelere uymakla yükümlüdür.”

TÜİK’in son aylarda açıkladığı Üretici ve Tüketici Fiyat Endeksinin gerçeklerle örtüşmemesi; üretilen istatistiklerin “güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanır ve uygulanır” ilkesinin ihlalidir. Çalışan insanlarımızın ekonomisiyle örtüşmeyen rakamlar, bu kuruma olan güvenilirliği yok etmekte, Kamuoyunda Kurum Yöneticilerinin görevlerini yansız yapmadıkları ve verileri çarpıttıkları yönünde bir algının oluşmasına neden olmaktadır. Kaldı ki ekonomistlerin, sendikaların, bağımsız araştırma gruplarının açıkladığı rakamlar ve değerlendirmeleri TÜİK’in verileri İktidarın isteği doğrultusunda çarpıttığı yönündedir.

Şöyle ki:

1- TÜİK’e göre; “TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %3,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,82, bir önceki yılın aynı ayına göre %21,31 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,71 artış gerçekleşti.” (https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Tuketici-Fiyat-Endeksi-Kasim-2021-37389&dil=1)

Yine TÜİK’e göre; “Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %54,62, aylık %9,99 arttı”.

2- “TÜİK, yine yapmış yapacağını. TÜFE hesaplamada en önemli yeri tutan kirada aylık artışı %1,5 göstermiş, Su, elektrik, doğalgazda artış %0, Sigarada 0. Dizel otomobilde %12, benzinlide %6. Neden kasım aylık TÜFE %3,5 çıktı, buradan anlayın.” (Mustafa Sönmez, Ekonomist, Gazeteci-Yazar)

Yukarıda ki Listede görülmektedir ki, “enflasyon hesaplanırken en çok dikkate alınan maddeler”, ki bu listedekilerdir, “her birinin nasıl ya hiç fiyatı artmamış, ya da devede kulak artmıştır.” Ekmek 2 liradan 2,5 TL’ye çıkınca %25 artar. Oysa TÜİK %7 göstermiştir.

Otomobil fiyatlarındaki artış nasıl %6 oluyor?

Et fiyatları %4 mü arttı?

Türkiye’de üretilen ve en çok satan; Egea Marka Otomobilin KASIM başı 175.900 TL olan en ucuz benzinli versiyonu bugün 223.900 TL. ZAM: %27

Egea’nın KASIM başı 266.900 TL olan en pahalı dizel versiyonun fiyatı bugün 402.900 TL. ZAM: %51

Ama TÜİK’e göre Benzinli fiyatı %6,4, dizel fiyatı %12,1 arttı.

Yine Türkiye’de üretilen ve Kasımda en çok satılan Clio’nun en ucuz versiyonun fiyatı %30, en pahalı versiyonun fiyatı %57 artmış.

TÜİK otomobil fiyatlarındaki artışı açıklarken hangi otomobilleri baz aldığını açıklamıyor. Acaba en çok satan ucuz otomobiller mi yoksa tek tük satılan en pahalı otomobil mi baz alınıyor?

3- TÜİK diyor ki Cep Telefonu fiyatı %1,7 oranında arttı. Maalesef acı bir gerçeğimizdir, yerli marka bir telefonumuz yok. Peki, Türk Lirası pula döndürülmüşken, sadece Dolar ve Avro karşısında değil, diğer bütün ülke para birimleri karşısında değer kaybına uğrarken, gerçekten fiyat artışı oranı %1,7’midir?

4- Yine ev kiralarında TÜİK’in rakamlarıyla hayatın gerçeği hiç örtüşmüyor ki kira gideri Toplam TÜFE’de %5,5 ağırlığa sahiptir. Kasım 2021’de aylık ortalama kira gideri 1.262-TL. Evet, yazıyla sadece bin iki yüz altmış iki Türk Lirasıdır. Geçen Kasım Ayına göre de artış %13’müş. Tabii ki TÜİK’e göre.

5- “İstanbul’da yaşam maliyeti bir yılda %50,18 arttı. Gıda, kişisel bakım ve temizlik ürünleri, konut kiraları gibi pek çok alanda ciddi fiyat artışı yaşandı.
“Yıllık artışların hesaplandığı piyasa araştırması için 321 maddeyi içeren ürün sepetine ait fiyatlar” (https://twitter.com/ipaistanbul/status/1467425472514560006)

6- Ayrıca; Yöneticiliğini Ekonomi Profesörü Veysel Ulusoy’un yaptığı ENAGrup’un (Enflasyon Araştırma Grubu) enflasyon rakamlarıyla TÜİK’in rakamları arasında da uçurumlar vardır:

ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Kasım 2021: ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi Kasım ayında %9.91 arttı.”

“ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı %58.65 olarak gerçekleşti.” (https://enagrup.org/)

7- Ayrıca suç duyurumuzun şüphelileri arasında yer alan Recep Tayyip Erdoğan’ın ikamet ettiği Külliye adını verdikleri Sarayda, üstelik 2020 yılı için Sayıştay’ın raporu ile ortaya çıkan harcamaları da TÜİK açıkladığı rakamlarla tezatlık teşkil etmektedir: “Sayıştay’ın kamu kurumlarının mali faaliyetlerini izlediği 2020 raporuna göre Saray’ın üç ayrı kalemdeki mutfak harcamaları 2020’de yaklaşık yüzde 64 artarak 2020’de toplam 7 milyon 414 bin TL oldu.”

(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/sarayin-mutfak-harcamasinda-yuzde-64-artis-1872552)

8- TÜİK Rakamlarının düşük tutulması aynı zamanda milyonlarca çalışanı da olumsuz etkilemektedir. Çünkü belirlenen enflasyon oranları üzerinden Asgari Ücret ve İşçi-Memur-Emeklinin ücret-maaşları belirlenmektedir. 19 yıllık AKP Hükümetleri göstermektedir ki, ücret-maaş gelirleriyle yaşamını idame ettiren milyonlarca çalışanın, gerçek enflasyon karşısında gelirleri sürekli erimiştir. 2022 yılı içinde Asgari Ücretli milyonlara, Emeklilere ve Kamu Çalışanlarına düşük zam vermek için bilinçli olarak rakamlara müdahale edilerek enflasyon oranları düşük gösterilmektedir.

Yukarıdaki verilen, TÜİK’in yanlı, çarpıtmaya, manipüle etmeye yönelik rakamlarını yalanlayan örnekler, ülkenin namuslu ekonomistleri tarafından; bütün veriler, piyasa rakamları, kurlardaki oynamalar değerlendirilerek ortaya çıkarılan ve Kamuoyu ile paylaşılan değerlendirmeler, sonuçlardır.

Ayrıca TÜİK;

“Özellikle 2002 yılından bu yana her yıl yayımladığı gelir dağılımı ve yoksulluk araştırmalarında güven vermekten uzaklaşmış durumda. İşsizlikle ilgili göstergeleri içeren hane halkı işgücü anketi bulgularını yansıtma biçimi tarafsızlıktan uzak seyrediyor. Yoksullukla ilgili açlık sınırı ve yoksulluk sınırı tespitleri Dünya Bankası’nın verdiği şablonları aşamıyor.”

“TÜİK, 2001 yılından bu yana milli gelirin illere ve bölgelere göre dağılımını açıklamıyor, dolayısıyla bölgesel gelişmeye ilişkin Türkiye 6 yıldır karanlıkta yaşıyor.”

“TÜİK’in büyüme ile ilgili verileri de şaibeli ve sürekli revizyonlarla yalpalıyor.”

“TÜİK, her devlet kurumu gibi, halktan alınan vergilerle işlevini yerine getiriyor. Kuruluş kanununda belirtildiği gibi, üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanması gerekirken, daha çok, iktidarın malzeme olarak kullanacağı tarzda, formatta ve yanlılıkta üretiliyor ve kamuoyuna sunuluyor.” (Mustafa Sönmez, Ekonomist, Gazeteci-Yazar)

Programına; Namuslu Sosyal İstatistik başlığı altına “Türkiye’mizde olanları peçeleyip tedbirleri felce uğratan en derebeyice zulümlerden biri de “RAKAMLARIN ZORBALIĞI”dır. İstatistiklerimizde geçim seviyeleri, gelir dereceleri, üretim, teknik, aile ve örgüt dereceleri belirtilecek. Böylelikle hem medeniyet aşkımız özentilikten kurtarılacak, hem hükümetimiz kör yoklamaları ile bocalamama imkânını bulacak, hem de milletimiz, alın yazısını düzeltme çarelerini kavrayacak” maddesini koyan Müvekkil Parti, Halkın kandırılmasına ve aynı zamanda kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine karşı da mücadele vermektedir. İşbu suç duyurusu Müvekkil Partinin bu mücadelesinin bir parçası ve bu anlayışının bir ürünüdür.

SUÇ NİTELEMESİ :

1- TÜİK 30 Haziran 2021 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili, ayrı tüzel kişiliği olan ancak bakanlıkla herhangi bir hiyerarşik ilişkisi olmayan kuruluşa dönüştürüldü. Doğrudan suç duyurumuzun şüphelisi Recep Tayyip Erdoğan’a bağlanmış oldu. Dolayısıyla suç duyurusuna konu olan TÜİK rakamlarından, TÜİK yönetimi ile beraber aynı oranda da sorumludur. Enflasyonun göstergesi olan rakamların yüksek çıkması Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Temsil ettiği Hükümeti kamuoyu nezdinde yıpranmasına neden olacağından rakamların düşük tutulmasından menfaati vardır. Bağımsız namuslu uzmanların TÜİK’in rakamlarının yansız olmadığı, çarpıtıldığı iddiaları varken ve bu iddia piyasada gerçek rakamların diliyle doğrulanmışken, şüpheli Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye İstatistik Kurumu dünyada ilk 20 içerisinde yer alan bir kuruluş” diyerek bu yanlı ve çarpıtılmış rakamları da savunmaktadır. Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan ve TÜİK Rakamlarını oluşturan TÜİK Başkanı ve Başkan Yardımcıları, “Rakamların Zorbalığı”yla insanlarımıza mağdur etmektedirler. Böylece TCK 257’de tanımlanan “Görevi Kötüye Kullanma” suçunu işlemişlerdir. Dolayısıyla Şüphelilerin bu eylemlerine uyan:

“Görevi kötüye kullanma

“Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

“(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümleri gereğince cezalandırılmaları gerekmektedir.

  • TÜİK rakamlarının gerçek rakamları yansıtmaması, yanlı olması TÜİK İlkelerinden olan “güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine” aykırıdır. Halkın gerçek rakamlarını görmemek, istatistikî verilerin oluşumunda kullanmamak, enflasyon hesaplamalarında kullanılan enflasyon sepeti diye tabir edilen sepetin ağırlıklarını, iktidarın isteği ve arzusu doğrultusunda değiştirmek ve bunu Devletin Makamlarına bildirmemek suçtur. TÜİK Başkanı ve Başkan Yardımcıları dolayısıyla TCK 279’da tanımlanan “Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi” suçunu işlemişlerdir. Dolayısıyla anılan şüpheliler:

“Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi

“Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükümleri gereğince cezalandırılmaları gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu m. 257, m. 279 (1) ve ilgili diğer kanunlarda belirtilen suçlarından yargılanıp cezalandırılması amacıyla hakkında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 06.12.2021

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI VEKİLLERİ

Av. Metin BAYYAR – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Doğan ERKAN

Print Friendly, PDF & Email