Pandemi döneminde elektrik ve doğalgaza yapılan zam halka ihanettir!

Elektrik ve doğalgaz, kış aylarına yaklaştığımız şu günlerde yine zamlandı. Konutlarda, 1 kWh elektrik için, tüketicilerin 2020 yılı birinci döneminde ödediği tutar bir önceki döneme göre yüzde 7,2, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 32,3 artarak ortalama 71,2 kuruş oldu.

Sanayide 2020 yılı birinci dönem elektrik fiyatlarına bakıldığında, tüketicilerin 1 kWh elektrik için ödediği tutar bir önceki döneme göre yüzde 7,1, bir önceki yılın aynı dönemine göreyse yüzde 21,8 artarak ortalama 58,6 kuruş oldu.

Konutlarda, 1 metreküp doğalgaz için tüketicilerin 2020 yılı birinci döneminde ödediği tutar bir önceki döneme göre yüzde 2,4, bir önceki yılın aynı dönemine göreyse yüzde 34,7 artarak ortalama 182,6 kuruş oldu.

Sanayide 2020 yılı birinci dönem doğal gaz fiyatlarına bakıldığında, tüketicilerin 1 metreküp doğalgaz için ödediği tutar bir önceki döneme göre yüzde 1,4 ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2 artarak ortalama 189 kuruş oldu.

Dikkatinizi çekmek isteriz ki, sanayiye gelen zam oranı halkımızın kullandığı elektrik ve doğalgaza gelen zam oranından daha düşük. AKP’giller İktidarının, Parababalarının kâr düzeninin bekçisi olduğunun bir başka göstergesi…

Aynı dönemde, yani son bir yıl içerisinde Asgari Ücrete gelen zam yüzde 15,03. Elektrik ve doğalgaz ise bu dönemde sırasıyla yüzde 32,3 ve yüzde 34,7 oranında artıyor. Çalışma Bakanlığının verilerine göre, çalışanların yüzde 40’tan fazlası Asgari Ücretle çalışıyor. Avrupa ülkeleri arasında Asgari Ücretle çalışan işçi oranının en yüksek olduğu ülke de Türkiye.

İşçi Sınıfına ihanet etmekten başka amacı olmayan Sarı Türk-İş’in yaptığı araştırma sonuçları göre bile, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani Açlık Sınırı, Temmuz ayı verileriyle 2 bin 406 TL. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların tutarı olan Yoksulluk Sınırı ise 7 bin 838 TL.

Covid-19 pandemisi döneminde Asgari Ücretlinin ve genel olarak tüm çalışanların başına AKP’giller tarafından bir de kısa çalışma ve ücretsiz izin belaları sarıldı.

İşçilerin işten çıkartılmasına karşı hiçbir yaptırım önlemi almadılar. Ve bu süreçte işçiler Parababalarının insafına bırakıldı. İşten çıkarmalar fiiliyatta yasaklanmadı, çalışanlara ücretli izin verilmedi.  Bugüne kadar üç buçuk milyonun üzerinde işçi işsiz kaldı. Yine on binlerce işçi ücretsiz izine gönderildi. Ya da kısa çalışma ödeneği adı altında çalışmıyor. Eğlence merkezleri, kafe, lokanta, restoran, sinema, berber, kuaför gibi birçok işyeri bir gecede kapatıldı. Ama işsizliğe mahkûm edilen, gelir kaynağı azalan işçilerin hayatlarını nasıl idame ettireceklerine yönelik hiçbir açıklama yapılmadı. İşçiler kendi kaderlerine terk edildi. Çaresiz kalan insanlarımızın bir kısmı intiharı seçerek yaşamlarına son verdi.

Bunlar yetmedi, her zaman yaptıkları gibi yine arkadan dolanarak, “işten çıkartmayı yasaklıyoruz” adı altında, işverenlerin işçinin olurunu almadan işçileri ücretsiz izne göndermesi yasallaştı.

Kısa Çalışma ödeneğinden 1.752 TL alacak olan işçi kardeşimizi ücretsiz izne göndererek 1.168 TL’ye mahkûm ettiler.

Mayıs 2020’de, 3 milyon 91 bin 402 kişiye kısa çalışma ödemesi yapılmış, ortalama net ödeme 1.666 TL olmuştu.

Elektriğe ve doğalgaza yapılan zam; Açlık Sınırının bile altında bir ücretle yaşam savaşı veren, Koronavirüs pandemisi döneminde büyük zorluklar içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışan İşçi Sınıfımız ve Emekçi Halkımıza yapılmış yeni bir ihanettir. Hırsızlıkları, vurgunları, zulümleri artık gizli saklı olmaktan çıkan AKP’giller, halkımızı işsizlik pahalılık cehenneminde inletmeye devam ediyor. Diğer yandan da kendi sonlarını hazırlıyorlar…

Ve bu soyguncuların, vurguncuların ettikleri zulmün hesabı er geç sorulacaktır!    25 Eylül 2020

HKP Genel Merkezi