Okulların açıldığı şu günlerde pahalılık kasırgası halkımızı yıkıp geçiyor

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

Aylardan Eylül. Dalından sararıp düşen yaprak misaliyiz. Okullar kısa süre önce açıldı, çocuklarımız okulun ilk günlerinin heyecanını yaşıyorlar. Uçabilecek maddi güç bulabilen gençlerimiz farklı şehirlere kanat açıyorlar. Ama ne yazık ki, eğitim masrafları daha şimdiden kafamıza bir balyoz gibi inmeye başladı. Nasıl inmesin?..

Okul masrafları cep yakıyor, can yakıyor. Çocuklarımızı okula yazdırırken “bağış” adı altında kayıt parası lazım. Çocuklarımıza kıyafet, ayakkabı, okul araç gereçleri, kırtasiye malzemeleri, okula gidecek yol parası, servis parası, okul harçlığı lazım. Çocuklarımızın beslenme çantalarının dolması lazım. Lazım da lazım… İşte tüm bunlardan dolayı bu eğitim masrafları bizleri okulların açıldığı şu günlerde kara kara düşündürüyor.

15 Ağustos tarihinde YKS yerleştirme sonuçları belli oldu. Başka şehirleri kazanıp gidecek çocuklarımıza kalacakları yer, yurt ayarlamak zorundayız. Ama kiralar ve yurt ücretleri ateş pahası. AKP’giller bilerek yeni yurtlar yapmıyor, çocuklarımızı tarikatların, cemaatlerin yurtlarına, evlerine mahkûm ediyorlar. Hayat pahalılığı nedeniyle çocuklarını başka şehirlerde okutamayanlarımız var. Bu durumda çocuklarımız bulunduğu şehirde okusunlar istiyoruz. En azından bu şekilde barınma ve beslenme gibi bazı masraflardan tasarruf edelim, diyoruz. Bunun için boğazından, başka ihtiyaçlarından kısıp çocuklarını özel okullara, özel üniversitelere mecburen göndermek zorunda kalan insanlarımız var. Daha üniversiteler açılmadan fahiş okul zamlarıyla karşı karşıya kalan velilerin ve öğrencilerin isyanına, mücadelelerine tanık olmaya başladık.

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

İşte size okul denince aklımıza gelen üç ana kırtasiye malzemesinin iki yıl içindeki fahiş artışı: Silgili kurşun kalem 9,90 liradan 22,50 liraya, 60 yaprak dikişli defter 2,25 liradan 8.50 liraya, silgi 3.99 liradan 12.99 liraya yükseldi. (https://www.halkinhabercisi.com/chpli-tutderenin-detayli-okul-alisverisi-raporu-aci-gercegi-gozler-onune-serdi)

Daha kalem kutusu, çanta, beslenme çantası dolacak, okul kıyafeti, spor ayakkabısı, okul ayakkabısı, eşofman, yardımcı kitaplar alınacak, okul servis ücreti ödenecek, çocuğa okul harçlığı verilecek. Bu harcamaları % 300’leri aşan zamlarla yapacağımızı da unutmayalım. Öde veli öde…

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

Birleşik Kamu İş’in Açlık Yoksulluk Araştırması Ağustos 2022 verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gereken harcamayı gösteren açlık sınırı 7 bin 282 liraya yükselmiş.

Tüm ihtiyaçların insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekilmeden karşılanabilmesi için yapılması gereken harcamayı gösteren yoksulluk sınırı ise 21 bin 784 lirayı bulmuş. https://www.birlesikkamuis.org.tr/blog/detay/birlesik-kamu-is-aclik-yoksulluk-arastirmasi-agustos-2022_1981

Kaldı ki bu veriler de TÜİK’in açıkladığı harcama gruplarına göre yapılmıştır. Bizler TÜİK’in halkımızı rakamlarla nasıl kandırdığını da her gün etimizle, kemiğimizle yaşıyor ve biliyoruz.

Peki sefalet ücreti olan Asgari Ücret ne kadar?

Net Asgari Ücret 5 bin 500 TL. Bu sefalet ücreti ile halkımız beslenecek, kirasını verecek, yeni gelen zamlarla elektrik, doğalgaz vb. faturalarını ödeyecek, çocuğunu okula gönderecek.

İşte hesap ortada. Parababalarının yarattığı bu kansercil düzende bize dayatılan “ölmeyecek kadar karnını doyur ve çalış” prensibidir.

Dolayısıyla EĞİTİM ASGARİ ÜCRETE SIĞMIYOR!

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

Şu gerçeği asla unutmamalıyız: Eğitim bir üstyapı kurumudur, dolayısıyla altyapıya yani üretim ilişkilerine kim-hangi sınıf hâkim ise üstyapıyı ve bir üstyapı kurumu olan eğitimi de o belirler. Türkiye’de egemen üretim yordamı kapitalist üretim yordamıdır. Ama bizim ülkemizde kapitalizm öncesi üretim biçimleri tasfiye edilemediği için kapitalizm, önceki üretim biçimleri ile bir arada yürümek zorunda kalmıştır. Bilindiği gibi kapitalizm öncesi egemen olan sınıf ise üretimle doğrudan ilişkisi olmayan, Ortaçağcı ideolojiyi temel alan, halk düşmanı, vurguncu, laiklik, bilim, demokrasi ve bilimsel eğitim düşmanı olan Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfıdır.

İşte bu sınıfın ülkemizdeki siyasi temsilcisi ise AKP’giller’dir. AB-D Emperyalistleri tarafından devşirilerek iktidar koltuğuna oturtulan bu siyasi parti görünümlü suç örgütü, 20 yıldan fazladır halkımızı iliklerine dek sömürmektedir.

Dolayısıyla aşımıza, ekmeğimize göz koyan bu sömürücüleri iyi tanımalıyız.

Bunlar;

Karunlar gibi yaşayan, 1165 odalı sarayında her gece manda yoğurdu yiyip kestane balı ve Medine hurmasıyla Lale Devri’ni yaşayan, ejder meyveli kokteyller içen, bizlere porsiyonları küçültün diyen AKP’giller’in Reisi ve avanesi,

Kuvayimilliye yadigârı binlerce kamu malımızı, limanlarımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, nehirlerimizi, Ege’de bize ait olan 20 Ada ve 2 Kayalığımızı; velhasıl güzelim yurdumuzu parsel parsel yerli ve yabancı Parababalarına “babalar gibi “satanlar,

Alın teri ile çalışan köylüyü toprağında aciz bırakan, ürününü yok pahasına alıp aracılar eliyle sofralarımıza gelene kadar fiyatları katmerlendiren, üretimle doğrudan bağı olmayan Tefeci Bezirgânlar,

İşsizlik ve Pahalılık illetinin Allah’tan gelen bir afet olduğunu söyleyip bizlere şükür, sabır telkin ederken, kendileri vurgun, talan ve sömürülerine devam eden, her biri devletin kurumlarının tepesine çöreklenmiş, 4’er, 5’er maaş alan din simsarları,

Sen boğazından, çocuklarının rızkından kısıp bir çocuğunu yetiştirip üniversiteden mezun edip KPSS gibi sınavları kazansın da iş sahibi olsun, geleceği kurtulsun diye çırpınırken; soruları çalıp  yandaşlara verenler, hak etmediği makamlara gelenler ve senin helal rızkını çalan haramzadeler ve emek hırsızlarıdır.

İşte kapitalizm, yukarıda söz ettiğimiz Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfıyla etle tırnak gibi olmuş, sömürü ve vurgun sistemini bu sınıfla birlikte yapmıştır ve yapmaya da devam etmektedir.

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

İşte yukarıda teşhir etmeye çalıştığımız bir avuç insan, okullar açıldığında senin çocuğunun gözlerinde sönen ışıltıyı, senin çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayamamaktan dolayı duyduğun acıları, senin çocuğunun beslenmesine koyacak bir kutu sütü, bir dilim ekmeği bulamadığında yüreğinde hissettiğin acıyı anlayamaz. Onlar için bir ekmeğin fiyatının artması pek fazla bir şey ifade etmez. Ama alınteri ile çalışan biri için evde bir dilim ekmeğin eksilmesi, bir çocuğun aç kalması demektir Yaşadıklarının kelimelerle izahı olamaz, öyle bir girdaba girersin ki ne yapacağını bilemezsin.

Sevgi ve Saygıdeğer Halkımız,

Asla yalnız olmadığını bil. Sana yaşatılan tüm bu ihanetlerin, bu soygunların hesabını sormak, hesap terazisini kurmak için biz varız. Halkın Kurtuluş Partisi var.

Eğitimin bütünüyle bir kamu görevi olacağı ve eğitimden para kazanmanın yasaklanarak, herkese eşit, parasız eğitim imkânı sunulacağı,

Eğitimin her kademesinde aklın ve bilimin ilkelerinin hâkim olacağı,

Hayatın her alanında gerçek Laikliğe işlerlik kazandırılarak Öğretim ve Eğitimin, biçimi ve içeriğiyle Laikleştirileceği,

Demokratik Halk İktidarını kurmak için gel birlikte HKP saflarında yan yana, omuz omuza mücadele edelim.

16 Eylül 2022

HKP Merkezi Kadın-Çocuk Komitesi

Print Friendly, PDF & Email