OHAL, yine Patrona/Parababalarına çalıştı

OHAL, yine Patrona /Parababalarına çalıştı

Bir grev daha  “Milli Güvenliği Bozucu Nitelikte Görüldüğü” İçin yasaklandı

İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminin ateşini her geçen gün harlayan AKP’giller, Parababaları Düzenine bekçilik görevine aksatmadan devam ediyor.

İşte bir grev ertelenmesi… İşte İşçilerin hak mücadelesinin bir engellenmesi daha…

Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü bulunduğu ve 542 işçinin çalıştığı Soda Sanayii A.Ş.’de toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için grev kararı alınmıştı. 23 Mayıs 2018’de başlayacak grev, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelendi=yasaklandı.

Yasaklandı diyoruz çünkü 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63. Maddesinde, “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir” denilse; de yasaya göre Bakanlar Kurulu tarafından erteleme kararı alınan grevde taraflar anlaşamazsa grev tekrar başlamıyor. Toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından yapılıyor. Bu süreç böyle işlemezse sendikanın yetkisi düşüyor. İşte bu nedenle bu grevler erteleme adı altında yasaklanmış oluyor. İşçi Sınıfının en büyük mücadele silahı olan grev hakkı iktidar tarafından gasp edilmiş oluyor.

İşçi düşmanı AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana cam, lastik, metal ve bankacılık iş kollarında 15 grevi yasaklayarak bir rekora imza attı. Bu grev yasaklarının 7 tanesi 15 Temmuz 2016’dan sonraki OHAL döneminde gerçekleşti. Tefeci Bezirgân Sermayenin temsilcisi olan AKP’giller, üretime düşman, işçiye-emekçiye düşman, sadece yemeye ve yedirmeye odaklanmış bir politika izlemektedir. Ülkemizdeki bütün kamu mallarını, büyük ihaleleri yandaşlarına peşkeş çeken AKP’giller, büyük meblağlardaki paraları da paylaşarak, ayakkabı kutularında, kasalarda ve evlerinde sıfırlayamadılar, doymadılar.

AKP’giller’in işçi düşmanlığı, ihaneti sadece haklarını almaya çalışan işçilerin grevini ertelemekle kalmadı. İşçileri taşeron cehennemine atarak, örgütsüz ve sendikasız bırakarak, iş cinayetlerinde işçileri katlederek, 1,603 TL asgari ücretle açlığa, yoksulluğa mahkum ederek de bu düşmanlığını devam ettiriyorlar.

Yandaş sendikalarla dikensiz gül bahçesi yaratan AKP, mücadele eden sendikaların da önünü kesmek için her türlü hileye, oyuna başvurmaktadır. OHAL’i FETÖ’yle mücadele için çıkarttığını söyleyen iktidar ne yazık ki OHAL’i sadece kendisine muhalefet eden, en ufak bir direniş sergileyen herkese, her kesime uygulamış; ne hikmetse FETÖ’nün siyasi ayağına bir türlü uygulayamamıştır.

542 işçinin işyerlerinin önünde yapacağı grevin “milli güvenliği bozucu nitelikte” neyi vardır?

Bunların hepsi bahane. AKP’giller Parababalarına verdiği sözleri tutmaktadır.

Ne demişti Erdoğan 12 Temmuz 2017 tarihinde TÜSİAD’da Parababalarına hitaben  yaptığı konuşmasında?

Hatırlayacağımız gibi 24 Nisan 2018’de TBMM’de yaptığı konuşmada da bu işçi düşmanlığını hemen hemen aynı cümlelerle bir kez daha dile getirmişti:

“… O zamanlar fabrikalar sürekli greve giderdi. Ve bu grevlerle fabrikalar çalışamaz hale gelirdi. Buradan tüm sanayi kesimine seslenmek isterim. Acaba şu anda bu 7’inci OHAL dahil, bir tane fabrikada böyle bir grev söz konusu mu? Böyle bir şey olduğu anda zaten en büyük tutanağımız ne? OHAL, anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL çok ciddi bir çözüm kaynağımız oluyor.” (Yurt Gazetesi 24 Nisan 2018).

İşte bu cümleler kendi sözleri ile her şeyi anlatıyor. Daha ne diyelim?..

En son TOBB Başkanı ne demişti?

“İş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip hükümetimizle birlikte kaldırdık” , “Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi. Özellikle iş mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık. Aylar, hatta yıllar süren davalar, artık günler-haftalar içinde çözülüyor” . “İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık.”

Yani hep dediğimiz gibi AKP’giller soyguncu, vurguncu Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgân Sermayenin siyasi temsilciliğini yapmaktadır. Asıl görevleri budur, tabiî bu vurgunlar yapılırken kendi paylarını da almayı aksatmıyorlar.

Ancak, ülkemizi ABD-AB Emperyalistlerinin BOP Cehennemine sürükleyen AKP; İşçi Sınıfının örgütlenmesini, mücadele etmesini, bilinçlenmesini bu yasaklamalarla engelleyemeyecek. Çünkü er ya da geç işçiler, emekçiler İşçi Sınıfının İktidarını kuracak ve bu aşağılık, asalak, sömürü düzenine son verecektir. 24 Mayıs 2018

HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi

Print Friendly, PDF & Email