Mustafa Kemal’in “Bursa Nutku” Ortaçağcı gericiliğe karşı direniş çağrısıdır

 

 

Mustafa Kemal’in “Bursa Nutku”

Ortaçağcı gericiliğe karşı direniş çağrısıdır

 

01 Şubat 1933 tarihinde, Bursa’da ezanın Türkçe okunmasına karşı çıkan gerici ayaklanmanın ardından, Birinci Kuvayimilliye’nin Önderi Mustafa Kemal 06 Şubat 1933 günü şu konuşmayı yapar:

“Türk Genci, Devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

“Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek; ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek’ Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’ İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Mustafa Kemal bu düşüncelerini ilk kez Bursa’da dile getirmiş değildir. Mustafa Kemal, daha 1923 yılında Konya’da yaptığı bir konuşmada da buna benzer düşüncelerini dile getirmiştir. Ki “Gençliğe Hitabe” de bu düşüncelerin aynı özü taşıyan bir başka ifade ediliş tarzıdır. Bildiğimiz gibi “Gençliğe Hitabe” de 1927 yılında yapılmıştır. Yani Mustafa Kemal’in bu konudaki düşünceleri birbiriyle uyumlu ve aynı anlayışın ürünüdür.

Nedir o anlayış?

Ortaçağcı gericiliğe ve Batılı Emperyalistlere karşı Tam Bağımsızlık, Laiklik, Cumhuriyet, Yurtseverlik ve Antiemperyalistliktir.

İşte Birinci Kurtuluş Savaşı bu anlayışın bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve ülkemize Sevr’i dayatan Batılı Emperyalistler ve yerli işbirlikçileri Padişah Vahdettin, Damat Ferit vb.lerini, bu vatan topraklarından kovmuş ve Ulusal Kurtuluşu gerçekleştirmiştir.

Bu konuşmanın ardından geçen 80 yıl içerisinde, Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın, başta Bağımsızlık, Yurtseverlik, Antiemperyalistlik ve Laiklik olmak üzere, kazanımlarının tek tek yitirilmesi “Bursa Nutku” olarak adlandırılan konuşmanın önemini bugün daha da arttırıyor. Emperyalizmle el ele vermiş Ortaçağcı Şeriatçıların, irticacı güçlerin ülkemizi sürüklediği karanlığı bugün daha da acı bir şekilde yaşıyoruz.

Emperyalistlerin füzeleri, üsleri ülke topraklarını işgal ederken, yurtsever ve laik subaylar, aydınlar, gazeteciler ve gençler; bir CIA Operasyonu olan “Ergenekon”, “Balyoz” vb. davalarla tutsak edilmiş durumdadırlar.

İşte elde silah Birinci Kuvayimilliye’ye katılan ve Köyceğiz Kuvayimilliye Komutanı olan Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı’dan Mahirler’e, Denizler’e İşçi Sınıfının yörüngesinde tam bağımsız bir ülke için mücadele eden biz İkinci Kurtuluş Savaşçıları için de bir ilham kaynağıdır bu konuşma.

Bildiğimiz gibi Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı da bu konuda şöyle demektedir; “Aydın genç; Antika çağın ezik, cahil köylüsü değildir. Aydın genç, hiçbir zulmün sindiremeyeceği MODERN İŞÇİ SINIFI gibi bir yenilmez devrimci özgücün müttefikidir. Üstelik gençliğimizin tükenmez ‘Genç Türkler’ devrimci geleneği vardır. Yıldırılamaz gençlik!”

Hedefimiz, gericiliğin alt edildiği  “İstiklali Tam Türkiye”dir!

Ve bu görevi mutlaka başaracağız!

AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçileri; Modern Finans-Kapitalistler, Antika Tefeci-Bezirgânlar, TÜSİAD’lar, MÜSİAD’lar, TOBB’lar, Tayyipgiller ve Fethullahçılar erken bayram etmesinler:

Birinci Kurtuluş Savaşı’yla Ulusal Bağımsızlığını sağlamış halklarımız, İkinci Kurtuluş Savaşı’yla da Sosyal Kurtuluşlarını sağlayacaklar ve Demokratik Halk İktidarını kuracaklardır.

Bundan adımız gibi eminiz! 06.02.2013

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi