Kürt Halkının Evlatları Ölüme Terk Edilemez!

Kürt Halkının Evlatları Ölüme Terk Edilemez!

Açlık Grevi ve Ölüm Orucu şeklindeki eylem biçimlerini genel olarak her ne kadar doğru bulmasak da, Kürt Hareketinin mevcut siyasi önderliğiyle aramızda ideolojik, teorik ayrılıklar bulunsa da cezaevlerinde ölümün sınırına gelen Kürt Halkının evlatlarının ölümlerinin engellenmesi acil bir hal almıştır.

Emperyalist ağababalarının emriyle Meşru Suriye yönetimine karşı savaşmaları için Dünyanın dört bir yanından toplanan Şeriatçıları (Ortaçağcıları), çeşitli Arap ülkelerinden ipini koparmış çapulcu serserileri besleyen Tayyipgiller’in, ölümün eşiğinde olan kendi yurttaşlarına yönelik “şov yapıyorlar” açıklamaları, onların halklarımıza karşı ne kadar zalim olduklarının açık kanıtıdır.

Tayyipgiller, aynı acımasızlıklarını ölümlerin önüne geçilmesini isteyen her eylem karşısında da göstermektedir. Evlatlarının ölmelerini engellemek için can havliyle kendini sokağa atan insanlara yaşlı demeden, çocuk demeden, kadın demeden biber gazlarıyla, tazyikli sularla, panzerlerle, coplarla saldırmaktalar vahşice.

1071 Malazgirt Savaşı’yla, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarıyla bu toprakları birlikte yaşanabilir bir yurt yapan Kürt ve Türk Halkı, “yedi düvelin”/çağdaş Dehakların (ABD ve AB Emperyalistlerinin) yeni Sevrci Saldırılarına/BOP’una ve onların yerli uşaklarına karşı da gereken dersi vereceklerdir elbette.

Kürt Halkına dolayısıyla da Türk Halkına reva görülen bu zulümlere, bu evlat acılarına son vermek Kürt Sorunu’nun Amerikancı değil, Devrimci Çözümü etrafında kenetlenilmesiyle mümkündür ancak. Gayrısı her iki halkın da acılar çekmesinden başka sonuç doğurmaz. 12.11.2012

 

Cezaevlerindeki Olası Ölümlerin Önüne Geçilsin!

Yaşasın Halkların Kardeşliği!

Kahrolsun Emperyalizm!

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi

 

Print Friendly, PDF & Email