Katliamcı emperyalistlerin temsilcisi, işbirlikçileri İnsanlık dışı planları için yine ülkemizde!

 

Katliamcı emperyalistlerin temsilcisi, işbirlikçileri İnsanlık dışı planları için yine ülkemizde!

Halkların başdüşmanı, ABD Emperyalistlerinin temsilcisi, Dışişleri Bakanı John Kerry, bugün yine ülkemizde.

Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan katılımcıların oluşturduğu “Suriye Çekirdek Grubu” toplantısına katılmak üzere yine ülkemize geldi Kerry.

Kerry’nin, bir buçuk ayda bu üçüncü ziyareti. Bu “çatkapı” ziyaretlerinin nedeni ne?

Ortadoğu kaynıyor. Yeni bir gelişmenin olmadığı, bombaların patlamadığı gün nerdeyse yok. Bu coğrafya halklar için cehenneme çevrilmiş durumda. Dünyayı babalarının çiftliği gibi gören, halkları ve ülke liderlerinin de kendisine kul olması ve emirlerini tereddütsüzce yerine getirmesi gerektiğini düşünen emperyalistler, kendilerine karşı çıkan herkesi “diktatör”, “terörist” ilan etmektedir. “Diktatör”ün ülkesini de “demokrasi”nin götürülmesi gereken yerler olarak tanımlamaktadırlar. Defalarca bu oyun sahneye kondu. Son iki yıldır da dünyanın bir numaralı diktatörü olarak Beşşar Esad’ı, demokrasiye muhtaç ülke olarak ise Suriye’yi hedef tahtasına oturtmuşlardır.

İşte ellerinde milyonlarca insanın kanı olan emperyalistlerin temsilcisi Kerry, özelde Suriye genelde ise Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) için ülkemizde.

Her geldiğinde yerli işbirlikçilerine direktiflerini veriyor ve ülkemizden ayrılıyor. Elini ateşe sokmadan, “ateşten kestaneyi alma” görevini maşaları aracılığıyla gerçekleştiriyor emperyalistler. Savaşın sonunda “ganimet”i toplamak için ise tekelleriyle girecektir bölgeye.

Ve niyetlerini hiç saklamıyorlar: Kerry, 7 Nisan’da geldiğinde Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla da görüşmüş ve Suriye’de Beşşar Esad’ın gidişinin hızlandırılması, sonrasında “demokratik” Suriye’nin oluşturulması ve ülke içinde insanî yardım koridorları açılmasını sağlamak için “Suriye Çekirdek Grubu” kurulması kararlaştırılmıştı.

Ve grup kuruldu, toplantısı da bugün düzenleniyor. Bu toplantıda, konuşulanlara ve yazılanlara göre,  “Suriye’nin Dostları” adlı grubun, ABD öncülüğünde İstanbul’da Suriye’ye dönük insanî yardım koridoru adı altında “tampon bölge” oluşturulması ve Suriye Devlet Başkanı Esad’ın gidişinin hızlandırılması görüşülecek.

Suriye; iki yıldır AB-D ve yerli işbirlikçileri Tayyipgiller ve benzerleri tarafından desteklenen, örgütlenen “Özgür Suriye Ordusu” adı verilen katliamcı, dinci-gerici, çapulcular tarafından kanatılmaktadır. Bu zaman sürecinde 100 bini aşkın masum insan hayatını kaybetmiş, Suriye’nin onlarca şehri-kasabası yerle bir edilmiştir.

Ve topraklarımız, bu insanlık dışı savaşın, katliamların planlanmasının karargâhı olmuştur maalesef. Topraklarımız da katillerin, CIA ajanlarının cirit attığı, konuşlandırıldığı yer olmuştur.

AB-D’nin nihai hedefi ne?

AB-D Emperyalistleri, 1000 devletli bir dünya istiyorlar, ana amaçları bu. Küçük şehir devletçikleri kurmak istiyorlar ve o 1000 devletli dünyanın da jandarması olmak istiyorlar. Bunu da açıklıkla yazıyorlar. Esad’ı devirip Suriye’nin sahip olduğu tüm zenginlikleri bir an önce sömürmek, BOP adı altında Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizmek ve bu amaca ulaşmanın önünde engel oluşturan, ABD’ye karşı duran hangi ülke ya da iktidar varsa bunların sesini kesmeyi amaçlıyorlar.

Emperyalistler Suriye’de de Irak’taki başarılarını tekrarlarlarsa, sonrasında duraksamadan İran’a yöneleceklerdir. İran’da da benzer ayrışmayı, parçalanmayı var etmeye çalışacaklardır.

Devlet Başkanı Esad, Bağımsızlık Bayramı’nda halka seslendiğinde durumu şöyle özetlemiştir:

“Suriye’yi yeniden sömürgeleştirmek istiyorlar, bu defa geleneksel taktikleri bırakıp, yeni taktikler deniyorlar. Suriye’ye dışarıdan farklı uyruklu savaşçılar gönderiyorlar. Buna ‘modern sömürgeleştirme’ diyoruz, en sonuncusunu Irak ve Afganistan’da yaşadık. Suriye’de yaşanan, güvenliği tehdit eden olaylar değil, kelimenin tam anlamıyla bir savaştır. Amerika’nın başkanlığındaki Batı güçleri, Avrupa’da bile bazı devletlerin bağımsız olmasına izin vermiyor, üçüncü dünya ülkelerinin ise boyun eğmesini ve kendi menfaatleri doğrultusunda davranmasını istiyor.”

Ama Suriye Halkı direniyor, sömürgeleştirilmeye hayır, diyor. Biz de emperyalizme karşı direnen Suriye Halkını ve Liderini destekliyoruz. Suriye’nin geleceğini belirlemesi gereken halkıdır, emperyalistler ve yerli işbirlikçileri değildir. Direndiği, mücadele ettiği sürece Zafer Halklarındır,  emperyalistlerin değil! 20.04.2013

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ