İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından Hukuka Uygun Karar! “Soru 1: Diploma Nerede?” ve “Soru İki: Amerika’da boynuna takılan Yahudi Cesaret Madalyası nerede?” Pankartları İfade Özgürlüğü Kapsamındadır
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Partimizin İzmir İl Örgütü’ne asılan “Soru 1: Diploma Nerede?” pankartı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. İsminin önüne Sayın titrini hak eden Savcı, emsal olacak, “Bu ülkede AKP’giller’in ve Reisinin hukuk bürosunun bir memuru olmayı reddeden namuslu savcılar da kalmış”, dedirten örnek bir karar verdi ve Sayın Savcı kararında: “Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsuru yoktur, ifade özgürlüğü kapsamındadır” dedi.
Bilindiği üzere; İzmir İl Örgütümüze 29 Nisan’da “Soru Bir: Diploma Nerede?” ve 17 Mayıs’ta “Soru İki: Amerika’da boynuna takılan Yahudi Cesaret Madalyası nerede?” pankartları asılmıştı.
21 Mayıs’ta ise İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Nöbetçi Cumhuriyet Savcısının talimatıyla; parti binamıza asılan pankartlarla “İma yoluyla Cumhurbaşkanına Hakaret” edildiği gerekçesiyle HKP Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak Yoldaş gözaltına alınmış, ifadesinin ardından da serbest bırakılmıştı.
Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak hakkında TCK m. 299’dan “Cumhurbaşkanına Hakaret” iddiasıyla başlatılan soruşturmada İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı; Yargıtayın çeşitli Ceza Dairelerinin emsal kararları, Anayasanın 25’inci maddesi “Düşünce ve kanaat hürriyeti”, Anayasa’nın 26’ncı maddesi “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” kapsamında değerlendirilerek Yoldaşımız hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verdi.
İzmir İl Başkanımız hakkında “Soru Üç: 128 Milyar Dolar ve 208 Ton Altın Nerede?” pankartı hakkında yürütülen soruşturma ise devam ediyor.
İşte İzmir Cumhuriyet Savcısının verdiği, bütün savcılara, özellikle Cumhurbaşkanına Hakaret iddiasıyla durmadan soruşturmalar açan savcılara örnek olacak karar:
“Söz konusu pankartların içeriğinin Türkiye’deki günlük siyasal, sosyal ve ekonomik güncel konulara yönelik olduğu, T.C. Anayasasının 26. Maddesi ile Avrupa İnsanları Sözleşmesinin 10. Maddesinde öngörülen ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, Cumhurbaşkanına Hakaret suçunu oluşturacak nitelikte olmadığı, Cumhurbaşkanının şahsına ve/veya Cumhurbaşkanlığı Makamına yönelik hakaret içermediği, eleştiri kapsamında kaldığı, bu nedenle T.C.Cumhurbaşkanına Hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı, ayrıca başkaca herhangi bir suçu da oluşturmadığı,
Yine 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununun Siyasi Partilerin Amaçları ve Faaliyetleri ile ilgili yasakları düzenleyen 4. Kısımdaki 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89,90, Mülga 92, 93, 94, 95, 96 Mülga maddelerinde yazılı herhangi bir kısıtlamayı da ihlal etmediği,
Tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; Atılı suçlardan dolayı adı geçen şüpheli hakkında belirtilen nedenlerle kamu adına KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA karar verildi”
Verilen bu karar sonrası Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
***
Değerli arkadaşlar, bugünkü videomuzun konusu, parti binalarımıza asmış olduğumuz pankartlarımız hakkında verilen takipsizlik kararıdır. Daha önce de söyledik. Bu pankartlar hakkında soruşturma başlatmak bizi gözaltına almak açık kanunsuzluktur. Ve ona tepki olarak da dedik ki, açın davayı; davada sizinle hesaplaşmaya hazırız dedik.
İzmir Adliyesinde şu anda yargının içine düşürüldüğü durumda bizim hakkımızda yani bu pankartlar hakkında Halkın Kurtuluş Partisi’nin son derece yerinde ve doğru soruları içeren pankartları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verebilen bir savcı çıktı. Kendisini buradan kutluyorum.
Gerçekten de verilen kararda Anayasa’nın 26’ncı maddesindeki ifade özgürlüğü, siyasi partiler kanunundaki çalışma özgürlükleriyle ilgili belirlemeler ve hepsinden önemlisi kişilerin lekelenmeme hakkına dair yapılan tespit son derece yerinde ve doğru. Sayın Savcı aynı zamanda hem ifade özgürlüğüne ilişkin emsal yargı kararlarına hem de lekelenmeme hakkı ile Cumhuriyet savcılarının görevlerini hatırlatan emsal yargı kararlarına yer vermekle de çok isabetli bir karar vermiştir. Kendilerini kutluyoruz.
Aslında buradan şöyle bir sonuç daha çıkıyor, bunu da belirtmeden geçemeyeceğiz: Gerçekten “Diploma Nerede?” sorusu cevapsız bırakılıyor. Eğer “Diploma Nerede?” sorusu İma yollu Cumhurbaşkanına Hakaret kovuşturmasına konu edilebilecekse o zaman diplomayı ortaya çıkarmaları gerekiyordu. Muhtemelen de bu diplomayı ortaya çıkartmayacaklarından dolayı bu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıkmış oldu.
Biz bu kararı veren Savcıyı tekrar kutluyoruz. Keşke bütün suç duyurularımızda, hepsi maddi kanıtlarıyla ortaya konmuş olan bütün suç duyurularımıza ilişkin böyle hassas davranabilseler. Halkın Kurtuluş Partisi olarak yine kanunsuzluklar ve haksızlıklara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Saygılar sunarım.
***
4 Temmuz 2021
HKP Genel Merkezi