İstikrarlı olarak zam yapma partisidir AKP!

Aynı zamanda istikrarlı olarak insanlarımızı işsizlik cehennemine gönderme, Emekçi Halkımızı pahalılık, zam, zulüm cehenneminde yakma partisidir, AKP.

Vatan topraklarını, Halkımızın yıllarca dişinden tırnağından vererek, alınteri dökerek yarattığı bütün ekonomik değerleri yerli yabancı Parababalarına, “özelleştirme” adı altında peşkeş çekme, hizmetlerine sunma partisidir, AKP.

AKP, kamu mallarını lüpleme, zimmetlerine geçirme, vurgun, soygun partisidir.

AKP, Adalet ve Kalkınma dışında her şeyin partisidir.

Kısaca AKP, İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm partisidir.

İşte son elektrik ve doğalgaz zamları bunun en temel göstergesidir. Üstelik bu zammı ne zaman yapıyorlar?

Tayyip Kararnamesi ile “Fiyat İstikrarı Komitesi”nin kurulduğu gün. Artık insanlarımızla dalga geçiyorlar, insan aklıyla dalga geçiyorlar. Bunların istikrardan anladıkları sürekli olarak zam, zam, zam yapmak…

Doğalgaza ayarlı olarak yılbaşından bugüne her ay zaten %1 zam yapıyorlardı. Bu yetmedi AKP’giller’e, Temmuz ayı itibarıyla %12 daha zam yaptılar.

Tüm Emekçi Halkımızın belini büken, en fazla şikâyet ettiği kalemlerdendir elektrik faturaları. Demek ki AKP’giller’e yeterli gelmedi halkımıza yükledikleri elektrik yükü. Biraz daha verelim dediler elektriği, işkence etkisi yapar diye düşündüler ki bir kalemde %15 zammı bindirdiler halkımızın sırtına. El insaf be! Doğalgaza yılbaşından bu yana yaptığınız 7’inci zam, elektriğe 2,5 yılda yaptığınız zammın oranı yüzde 70.

Bir de utanmadan “Tasarruf Genelgesi” yayınlıyorsunuz. Kaçak Saraylı’nın eşi aracığıyla halkımıza “Porsiyonlarımızı küçültelim. Sadece ihtiyacımız kadarını alıp bozulacağını bildiğimiz yiyecekleri istiflemekten vazgeçelim” çağrıları yapıyorsunuz.

Hiç mi kalmadı utanmanız, arlanmanız!..

Halkımızı pandemi gerekçesine sığınıp işsizlik cehennemine attınız, şatafatınızın, vurgunlarınızın, soygunlarınızın, peşkeşlerinizin bedelini yaptığınız zamlarla halkın sırtına bindirdiniz, halkımızı semt pazarlarının artıklarını toplar hale getirdiniz, açlıktan ölümlere, evine aş götüremeyenlerin intihar etmelerine neden oldunuz, emekçi halkımızın porsiyonlarına yemek değil dert doldurdunuz, sonra “porsiyonlarımızı küçültelim” öyle mi?

Sizlerin porsiyonları büyüdüğü için zaten küçüldü, dolmaz oldu Halkımızın porsiyonları.

Bir atasözümüz der ki: “Kişiyi nasıl bilirsin demişler, kendim gibi.”

AKP’giller durmadan kamu malı istifleyince halkımızı da öyle görüyorlar. Emekçiler evine ihtiyacı kadar olanı bile götüremiyorlar be, neyi istiflesinler!

İnsanlar kıt kanaat geçiniyorlar, bir de aldıkları meyveyi, sebzeyi, içeceği bozulacak kadar tutacaklar öyle mi?

Bir de Tasarruf Genelgesinden bu ülkenin en büyük masraf kalemi olan Kaçak ve Haram Saray’ı muaf tutuyorsunuz. Elektrik faturasını ödeyemeyen Halkımızın elektriğini kesiyorsunuz, doğalgaz faturasını ödeyemediği için doğalgazını kesiyorsunuz, binden fazla odalı Kaçak Saray’ınızın her gün her odasının elektriği yanıyor, şatafatınızın haddi hesabı yok. Ülkenin itibarını yok ettiniz ama “İtibardan tasarruf yapılamaz” diyerek, Kaçak Saray’ınızın bütün masraf yükünü Halkın sırtına yüklüyorsunuz.

Enerji alanında her zam sonrası AKP’giller’in klasikleşmiş açıklamasıdır, “artan maliyetler.” Maliyetlerdeki artışın sebebi de kendileridir: Enerjide dışa bağımlılığı yaratan ve enerjiyi Dolara endeksleyen kendileri. Elektrik üretim, dağıtım, perakende faaliyetlerini özelleştirerek, özel sektöre rant sağlayarak, el altından özel, yandaş şirketleri sübvanse ederek Halkımızın faturalarını yükselten kendileri. Santrallere dövizle alım garantisi sağlayan kendileri.

Yani kısaca AKP’giller’in kendisi en büyük maliyet unsuru. Bu maliyet kalemini ortadan kaldıramadığımız sürece zamlar Emekçi Halkımızın belini bükmeye devam edecek.

Bu cendereden kurtuluşumuz da Halkın İktidarıyla mümkün olacaktır. Bakın o iktidar kurulduğunda neler olacak:

FİYAT POLİTİKASI: İnsanlarımızın ihtiyaçlarından hangi kısmının, en az gelirinden ne kadarı ile karşılanacağı, barometrenin ibresi gibi, göz önünde tutulacak. Meselâ: Kira, ısıtma, aydınlatma, su ve iletişim masraflarını içine alan BARINMA giderleri, kişi gelirinin en çok 10’da birini; yiyecek, içecek masrafları en çok 5’te birini; devlet masrafları ve vergiler en çok 10’da birini geçmeyecek.” (Halkın Kurtuluş Partisi Programından)

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

3 Temmuz 2021

HKP Genel Merkezi

Print Friendly, PDF & Email