İşte kan içici, insanlığın başbelası, emperyalist çakal…

İşte kan içici, insanlığın başbelası, emperyalist çakal
Ve de işte yerel hain işbirlikçi hizmetkârları

Çakal emperyalist devlet ABD, Sosyalist Kamp yıkıldıktan sonra, kendini dünyanın kabadayısı, haydutu ve de sahibi sanıyor. O yüzden de mazlum ülkeleri; geliyor, vuruyor, cehenneme çeviriyor, milyonlarca insanın kanını içiyor, işgaller yapıyor, zulümler yapıyor. Bahanesi de hep aynı, namussuz alçağın: “Özgürlük götürmek, demokrasi götürmek.”

Ulan şerefsiz!

Demokrasi kim, sen kimsin. Özgürlük kim, sen kimsin. Sen, hukukun, insanlığın, adaletin, vicdanın, namusun, özgürlük ve demokrasinin yeryüzündeki en büyük düşmanısın ve katilisin.

Ama işte böyledir, emperyalistler. Yaptıklarının tam tersini söylerler, iddia ederler. Öyle ya; biz alçağız, kan dökücüyüz, canavarız, celladız, vurguncu ve sömürücüyüz, diyecek halleri yok.

Bu binbir türlü insanlık dışı, her biri de birbiriyle yarışan kötülük, onların emperyalist doğasından kaynaklanır. İsteseler de geri duramazlar bundan. Hani Mevlana’nın Mesnevi’sinde anlattığı akreple kurbağanın hikayesi… Aynen öyle işte.

Onlar öyle de, gelgelelim; bu alçaklıkları yalnız başlarına yapamazlar. Bölgeden komisyon vererek saflarına çektikleri en gerici sınıf, zümre ve tabakaların temsilcileriyle temasa geçerler; onları işbirlikçileri, hizmetkârları durumuna getirirler ve komisyon karşılığında da kullanırlar, istedikleri gibi.

İşte, iki gece önce Suriye’yi vurdu, bu emperyalist ABD çakalı. Akdeniz’deki savaş gemilerinden fırlattığı 59 füzeyle… 9 masum Suriyelinin canını aldı. Tabiî maddi hasar da önemli orandadır.

Bu alçaklığı ve canavarlığı kimler mi alkışladı anında?

Ne yazık ki ülkemizden Kaçak Saray’da mukim Binbir Surat Tayyip Erdoğan.

Dünkü yazımızda aktarmıştık, nasıl bir utanç verici övgüde bulunduğuna bu alçaklığa. Her yapıp ettiği gibi, bu ABD saldırganlığına methiyesi de, tabiî ki, Türk Ceza Kanununa göre açıktan suçtur. Suçu ve suçluyu övme fiilini oluşturur, Tayyip’in bu ABD hizmetkârlığı. TCK’nin 215’inci maddesi, onun işlemiş olduğu bu suçunun karşılığında iki yıla kadar cezalandırılmasını öngörür.

Dün de söylediğimiz gibi, Tayyip’in de amigoları var. Onlar da hemen daldılar işe. Ve Tayyip’in sözlerini aynen tekrarladılar. Mevlüt Çavuşoğlu, Nihat Zeybekçi, Devlet Bahçeli… Bunlar da aynı suça iştirak etmişlerdir.

Yine, bölgedeki en hain, en insanlık dışı ve en cani ABD işbirlikçilerinden olan Suudi Arabistan Krallığı’nın başındaki Ortaçağ hortlağı Kral Selman…

O da şöyle köpeklik eder, efendisi ABD şerefsizine:

“ABD’nin Suriye’deki Şayrat Hava Üssü’ne saldırmasının ardından Suudi Kral Selman, Amerikan Başkanı Trump’ı arayarak tebriklerini iletti.” (http://www.abcgazetesi.com/suudi-kral-trumpi-tebrik-etti-49524h.htm)

Tabiî, bu insan sefaleti krallıkları da ayakta tutan ABD Emperyalist haydutlarıdır. Bu nedenle, kaderi ABD’nin elindedir, satılmış yüzü karanın.

Bir de, hep dediğimiz gibi, ABD Emperyalist haydutunun bölgedeki yeni heveskâr işbirlikçi hizmetkârı Amerikancı Kürt Hareketi PKK ve onun Suriye kolu PYD… Bu ABD saldırısını alkışlarla karşılayanlar arasındadır.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in açıklaması da aynen şöyledir:

“Salih Müslim ‘Biji Trump’ dedi

“Amerika’nın Sesi Kürtçe Yayın Bölümü’ne konuşan Salih Müslim, “Yaratılan atmosferden dolayı Amerika, Suriye askeri güçlerini vurmaya mecbur kaldı. Ümit ediyorum ki bu sadece Suriye rejimiyle sınırlı kalmaz ve sivilleri kendisine hedef alıp kimyasal silah kullanan diğer taraflardan da hesap sorulur. İnanıyorum ki bu saldırı olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır, çünkü siyasi çözüme inanmayanlar doğru yola geri dönecek ve savaşın devamlılığının sonuç vermeyeceğini anlayacaklar. Amerika doğrudan bu meselenin içinde yer alıyor ve sessiz kalamaz” dedi.” (http://odatv.com/salih-muslim-biji-trump-dedi-0704171200.html)

Yakında bu Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi de, bilinçsiz ve saf Kürt gençlerini bağırtacaktır “Biji Serok Trump” diye.

Fakat şu da kesin bir gerçek ki, arkadaşlar, bu insanlık düşmanlarını, bu insanlığın yüzkarası olan devletleri, bu canileri, bu canavarları, bu kanla beslenen yaratıkları ve onların hain, işbirlikçi yerel müttefiklerini, kuklalarını, piyonlarını insanlık gelecekte hep lanetle anacaktır.

Tarihin lanetli sayfalarında yazılı olacaktır, bunların adları. Bu sebeple de, onlar çoktan kaybetmişlerdir. İnsanlıklarından vazgeçmişlerdir, çıkmışlardır insanlıktan. Ve insan düşmanı birer yaratığa dönüşmüşlerdir. Bunlardan geriye iğrenç bir leş ve addan başka hiçbir şey kalmayacaktır.

En sonunda, insanlık kazanacaktır, mazlum halklar kazanacaktır. Biz kazanacağız!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

8 Nisan 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

 

Print Friendly, PDF & Email