Bundan altı yıl önce, 13 Mayıs 2014 yılında, Maden İşçilerinin tarihinde kara bir gün daha yaşandı. Soma’da maden ocağında yaşanan bir iş cinayeti sonucu 301 maden işçisi kimi yanarak, kimi dumandan boğularak, kimi de göçük altında kalarak yaşamını yitirdi.
Bu iş cinayetinin sorumluları ise başta maden işletmesinin taşeronu olmak üzere şu anda dışarıda. Sözde yargılamalarla, uzun tutulan yargı süreci ve sarı sendikacıların tutumuyla hiçbir şey olmamışa çevrildi. Cinayetin yaşandığı gün AKP’giller’in reisi Tayyip Erdoğan, “ölüm bu işin fıtratında var” diyerek, adeta bu iş cinayetini doğal saydı.
Oysa herkes, başta AKP’giller’in reisi olmak üzere, işçilerin başını bağlamış sarı sendika ve Ege Linyit İşletmeleri Genel Müdürü, görevini layıkıyla yerine getirmeyen iş müfettişleri de bal gibi biliyorlardı ki, bu cinayetin tek sebebi 3 kuruş daha fazla kâr elde etmek için tedbir alınmamasıydı. Yani taammüden işlenen bir cinayetti.
Sonuçta Soma Katliamı’nın sorumluları, AB-D Emperyalistleridir. Başbakanından, bakanlarına, müsteşarlarına, genel müdürlerine, müdürlerine kadar Tayyipgiller iktidarıdır. Soma Holding patronu, yöneticileri ve üretim zorlaması yoluyla işçilere zulmeden mühendisleridir.
CIA ideolojisi ve ajan uzmanları eliyle kurulan yıllarca eğitilen ve maddi finansmanı sağlanan, İşçi Sınıfımızın başına bela edilen sarı, sahte işçi sendikası Türk-İş’tir.
Mecliste göstermelik muhalefet yapan Amerikancı partilerdir.
Katliamın yaşandığı günden itibaren Partimiz hep işçilerin yanında yer almış ve Akhisar’da görülen davaya partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak ve parti üyelerimiz yaz-kış, yağmur-çamur demeden bazen de tek başına kalmalarına rağmen, bir gün dahi sektirmeden sürecin içinde yer almıştır. Sadece bundan dolayı parti üyesi yoldaşlarımıza “Soma’nın Katili Tayyipgillerin Bekçiliğini Yaptığı, Parababalarının Sömürü ve Soygun Düzenidir!” yazılı pankart yüzünden onlarca dava açılmıştır. Ancak, söylediğimiz şey o kadar gerçekti ki, tüm yoldaşlarımız bu davalardan beraat etmiştir.
Aradan altı yıl geçti şu anki siyasi konjonktür kimseyi yanıltmasın, bizler var olduğumuz sürece bu ve benzer katliamları unutturmayacağız. Hesabını soracağız.
Ne diyor 1 Mayıs Marşı’mız;
Ancak Bu Böyle Gitmez,
Sömürü Devam Etmez,
Yepyeni Bir Hayat Gelir,
Bizde ve Her Yerde.
İşte; başta İşçi Sınıfımız, emekçi halkımız, aydın gençliğimiz ve yoksul köylümüz partimiz etrafında örgütlenecek o yepyeni hayat gelecek ve Parababalarının sömürü ve soygun düzeni ortadan kalkacak. Yerine insanın insanı sömürmediği kardeşlik ve eşitlik düzeni gelecektir.
HKP bunun için vardır. O zaman ne böyle cinayetler olacaktır ne de zulüm. İşte o zaman gerçek adalet yerini bulacaktır.
Soma Katliamı’nı Unutmayacağız!
Kahrolsun Parababalarının Sömürü ve soygun düzeni!
13.05.2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi