Hulusi Akar ve diğer omzu kalabalıklar şimdi…

Hulusi Akar ve diğer omzu kalabalıklar şimdi Kardak Adasına gitmiş mi oldular?
Gülerler kedinin çamaşır yıkayışına!

Neymiş?

Genelkurmay Başkanı ve yanındaki diğer omzu kalabalıklar, bugün 1996’daki Kardak Krizinin 21’inci yıldönümünde adada “denetlemelerde” bulunmuşlar.

“Komutan”ların “inceleme ve denetlemeleri”ne ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle;

“Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi AKAR, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile birlikte 29 Ocak 2017 tarihinde, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı ve Donanma Komutanlığı bağlısı gemilerde inceleme ve denetlemelerde bulunmuştur.

“Ziyaret sırasında Kardak Kayalıkları bölgesinde Deniz Kuvvetlerimize ait 2 hücumbot ile seyir icra edilmiştir.

“Orgeneral AKAR, TSK olarak Ege Denizinde icra etmiş olduğumuz tüm faaliyetlerde deniz alaka ve menfaatlerimizin korunmasında daima dostluk ve barışı göz önünde bulundurduğumuzu belirtmiştir.

“İlaveten ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatlerinin karada, denizde ve havada korunması için TSK'nın azim ve kararlılıkla, gayret ve çabalarını artırarak sürdürmekte olduğunu vurgulamıştır.

“Orgeneral AKAR, ayrıca TSK'nın bölgemizde etkin, caydırıcı ve saygın bir güç olduğunu da ifade etmiştir.”

Öte yandan Yunanistan tarafından yapılan açıklamaya göre ise;

“Kardak’a yaklaşan Türk gemileri Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait bir gemi tarafından takip edilmiş, Türk Gemileri Yunan karasularına girdikten sonra uyarılarda bulunulmuş ve Türk gemileri bölgeden ayrılarak Bodrum istikametine yönel”miş.

Nitekim, adamlar her yerleriyle gülmeye başlamışlar bile…

Bizimkiler, Kardak Kayalıklarına yaklaşır yaklaşmaz, Yunan hücum botlarının uyarıları gereğince tornistan yapıp Bodrum’a geri dönmüşler ve ülkemizin Egemenlik haklarını bir kez daha Yunanistan’a çiğnetmişlerdir.

Basında çıkan görüntülerde de geminin denizde seyir halindeyken herhangi bir karaya yanaşmadan geri döndükleri bellidir.

Şimdi bu mu “denetleme ve inceleme”ler?

Ya da denetleme ve inceleme, gidilen yere bizzat ayak basarak yapılmaz mı?

Bizimkiler ne yapıyor?

Bindikleri savaş gemisi ve kendilerini takip eden içinde özel kuvvetlerin bulunduğu iki şişme botla birlikte kayalıklara yaklaşıp, Yunanistan’ın uyarısı üzerine de adaya çıkmadan geri dönüyorlar.

Bu mu sizin; “azim ve kararlılığınız”?

Yunan savaş gemisini görüp tornistan ederek mi “TSK'nın bölgemizde etkin, caydırıcı ve saygın bir güç olduğunu” gösteriyorsunuz?

Bundan 21 yıl önce o adalara SAT Komandosu iki üsteğmen ve birkaç astsubay tarafından Türk Bayrağı çekilmedi mi?

Yine Lozan Antlaşmasının 12’nci maddesi gereğince Asya kıyılarına, yani bizim kıyılarımıza 3 milden az uzaklıkta olan Kardak kayalıkları bizim vatan toprağımız değil mi? Öyleyse kendi vatan toprağımızdan ve kara sularımızdan niye kaçıyorsunuz?

Tabii kaçarsınız…

Adamlar; Ege’deki 18 adamızı 2004 yılından bu yana fiilen işgal ederken kılınızı kıpırdatmadınız.

Yunanlılar bu adalara Askeri Tesisler yapıp tatbikatlar icra ederken, adalara kiliseler yapıp yerleşime açarak ve diğer AB ülkelerinin yöneticilerini davet edip işgallerine meşruiyet kazandırmak isterken sizler görmezden geldiniz.

Şimdi de kalkıp; “ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatlerinin karada, denizde ve havada korunması için TSK'nın azim ve kararlılıkla, gayret ve çabalarını artırarak sürdürmekte”dir diyorsunuz.

Ege’de burnumuzun dibinde bulunan, Kaçaksaraylı Reis’in deyimiyle; “bağırsan sesinin duyulacağı” uzaklıktaki Nergisçik, Eşek, Marathi, Koyun Adaları gibi adalara Yunan bayrağının dikilmesi hiç mi sizi rahatsız etmiyor? Türkiye İtalya arasında imzalanan sözleşmelerle ve Birleşmiş Milletler arşivinde bize ait olduğuna dair belgelerin de bulunduğu, bu adalardaki işgaller “ülkemizin hak ve menfaatlerinin” ihlali değil mi?

Ya da AKP iktidarı öncesine kadar hepsi bizim kara topraklarımız olan bu adalara, şimdi vatandaşlarımızın pasaportla, başbakanların yatlarındaki Türk Bayrağını gizleyerek girmeleri sizleri hiç rahatsız etmiyor mu?

Yunanlıların kendi karasularımızda avlanan Balıkçılarımıza ateş açıp öldürmesi, bazılarını da yaralayıp tutuklaması bu devletin egemenlik haklarının ihlali değil mi?

Yunanistan’ın Ege’deki Uluslararası Hukuk’a aykırı eylemlerinin hangi birini sayalım? Saymakla bitmez.

Peki, siz bostan korkuluğu musunuz?

Deniz Kuvvetleriniz, Hava Kuvvetleriniz ne iş yapar?

Yukarıdaki ihlaller yaşanırken neredeydiniz?

Şimdi de kalkmış, aklınca Kardak Kayalıklarında “inceleme ve denetlemelerde” bulunmuş muş. Niye bize ait olan ve Yunanlılar tarafından yerleşime açılan adalara gitmiyorsunuz?

Niye Yunanistan’a; “Uluslararası sözleşmelerle Türkiye’ye bırakılmış adalarımızı terk edin, yoksa bu durum savaş nedenidir” diyemiyorsunuz?

Diyemezsiniz…

Çünkü sizin savaşçı ruhunuz bitmiş, tören paşalığınız kalmış artık.

Siz, zaten bugüne kadar yani 13 yıldır bu adaların işgaline seyirci kalarak suç işlemiş durumdasınız. Hakkınızda yaptığımız suç duyurularımız her ne kadar AKP’gillerin hukuk bürolarına dönüşen mahkemelerce yıldırım hızıyla takipsizlikle sonuçlandırılsa da bu suçlarınızdan dolayı, diğer siyasilerle birlikte eninde sonunda yargılanacaksınız.

Bu gibi göstermelik deniz seyahatleriniz sizleri kurtaramayacak. 29.01.2017

Halkın Kurtuluş Partisi
İzmir İl Örgütü

 

Print Friendly, PDF & Email