HKP Laiklik Düşmanlarına Karşı Alanlarda

laiklik_HKPTBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım” sözleri üzerine HKP laikliğe sahip çıkmak ve Ortaçağcılara meydan okumak için alanlardaydı.

HKP İzmir İl Örgütü 26 Nisan Salı günü (bugün) saat 18.20’da Karşıyaka Çarşı girişinde toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. “Şeriat Ortaçağdır” ve “Laiklik Yoksa Demokrasi, Bilim, Özgürlük Yoktur” pankartları açılan eylem AKP ve Ortaçağcı gericilik karşıtı sloganlar eşliğinde başladı.

Ardından HKP İzmir İl Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamasında laikliğin yeni anayasada olmaması gerektiğini savunan TBMM Başkanı’nın geçmişten beri azılı bir şeriatçı olduğunu belirten Çolak, 60’lı yıllarda Amerikan donanması 6. Filo’nun Türkiye’ye gelişini protesto ederek 6. Filo’yu denize döken devrimcilere saldıran, 6. Filo’yu secdeye durarak karşılayanların başında Ortaçağcı söylemleriyle gündeme gelen TBMM Başkanı’nın bulunduğunu söyledi. AKP’giller’in şefi Tayyip Erdoğan’ın da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerden beri laiklik karşıtı, gerici söylemlerde bulunduğunu,  iktidara geldikleri günden beri de gerici uygulamalarını hız kesmeden sürdürdüklerini vurgulayan Çolak, “Türkiye’yi Ortaçağ’ın karanlığına götürme niyetlerini TBMM Başkanı ağzından açıkça belli etmişlerdir” dedi.

“Unutmayalım ki: Laiklik yoksa bilim, demokrasi ve özgürlük de yoktur. Ülkemizin götürülmek istendiği ortaçağın karanlığına karşı, tüm halkımızı aydınlanma ve devrim mücadelesinde Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.” diyen Çolak konuşmasını “Yaşasın Tam Bağımsız, Demokratik, Laik Türkiye” diyerek sonlandırdı. Ardından eylem “Şeriat Ortaçağdır”, “Laiklik Yoksa Özgürlük Yoktur”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarıyla sonlandırıldı.26.04.2016

HKP İzmir İl Örgütü

DSCF9964 DSCF9972 DSCF9979

Açıklamanın metni:

AKPGİLLER TARAFINDAN ÜLKEMİZ ADIM ADIM ORTAÇAĞIN KARANLIĞINA İTİLİYOR!

İktidar edildiklerinden bu yana ellerine geçen her fırsatta Ortaçağcı uygulamalara imza atan AKP’giller amaçlarını, nihai hedeflerini son alarak Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın ağzından açıkladılar.

Artık her gün yenisini yapmaya başladıkları toplumu Ortaçağcılığa, şeriata hazırlama toplantılarından biri olan; “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” konulu toplantıda, hem de İstanbul Üniversitesi’nde İsmail Kahraman; “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım” dedi.

Bu İsmail Kahraman ki;

7 Eylül 1967’de Yeni Adli Yıl açılış törenindeki konuşmasında;

“Türkiye’de bir İslâm Devleti ve hilâfet rejimi kurmak, Türk Milleti’ni dini esaslara dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan mistik hezeyan halindeki bir avuç meczûb, ruh hastası veya dini, kazanç metası haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın en temiz varlığını, itikadını, imanı­nı geçim vasıtası yapmış olan bezirganlar -o bezirganlar ki, dinin emrettiğini yerine getirmezler, yasak ettiklerini gizli gizli yaparlar ve fakat dindar görünürler- evet bunlar ve bir takım hurafeleri dini esaslar gibi göstermeye kalkan ve bu suretle halkı uyuşturan kökü dışardaki yurt düşmanları daima hüsrana uğrayacaklardır.” diyen dönemin Yargıtay Başkanı İmram Öktem’in “cenaze namazı kılınmasın” kampanyası düzenleyen,

16 Şubat 1969’da Amerikan 6. Filosunu protesto eden Devrimci Gençlere saldıran ve tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen Emperyalist uşağı Ortaçağcı saldırıyı düzenleyen MTTB’lilerin başkanıdır.

Böyle bir adamın, Cumhuriyetin değerlerini ve kazanımlarını savunmasını elbette beklemiyoruz. Ancak Cumhuriyetin meclisinin başına geçip, toplumu ortaçağın karanlığına götürmelerine izin vermeyeceğiz.

Maalesef bu ortaçağcılar, meclisteki dört Amerikancı partiyi de yedekleyerek başlattıkları “yeni anayasa” çalışmaları ile de toplumumuzu bir Afganistan, bir İran, bir Suudi Arabistan yapma programlarının sonuna geldiler.

Ülkemizi Ortaçağın karanlığına götürüp sömürü ve soygun düzenlerini kalıcılaştırma planları yapıyorlar. Oysa laiklik olmazsa ne bilimsel ne de teknolojik gelişme olmaz. Tarihimiz bunu gösteriyor. Birçok bilimsel ve teknik gelişmenin gerisinde kalışımızın tek sebebi laikliğin olmayışındandı. Hatırlayınız Osmanlı’nın son zamanlarında dünyada yaşanan bilimsel ve teknik gelişmelerin dinen caiz değildir diye verilen fetvaları.

Emperyalistler için de en kolay sömürülecek toplumlar kafadan silahsızlandırılmış toplumlardır. Laiklik ortadan kalkarsa o toplumda her türlü gelişme durur. Eğitim tamamen dini kurallar çerçevesinde medrese mantığı ile yürütülür. Araştırma, sorgulama yapılamaz ve her şey kaderine bırakılır. Oysa Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarının başında laiklik gelir. Eksik gedik uygulansa bile kısa sürede toplumun eğitim seviyesi yükselmiş, bilim ve teknoloji ithal de olsa ülkemize girmiştir.

Ancak son zamanlarda eğitimde uygulanan ortaçağcı gerici politikalar yüzünden eğitimin kalitesi de her geçen gün düşmektedir. Sadece eğitim mi? Toplumsal yaşamımızda da değişiklikler gözle görülür hale geldi. Sayısı onbinleri geçen kuran kursları, tarikat evleri, imam hatip okulları pıtrak gibi her yerde bitti.

Şeriat düzeninden en çok ta kadınlarımız etkilenecek, kadın ev kölesi olacak, ikinci sınıf insan muamelesi görecek, sadece bir cinsel objenin ötesinde bir işlevi olmayacak. Yarımız olan kadın en kötü muameleye tabi tutulacak. Oysa Çanakkale Savaşında, 1. Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızda olağanüstü kahramanlıklar gösteren kadınlarımız olmasaydı bu savaşlar zaferle sonuçlanmazdı.

AKP’giller, toplumumuzun geleceğini karartmak için Hz. Muhammed ve dört halife döneminin İslamiyeti ile hiç ilgisi olmayan Muaviye-Yezid İslamlığı, CIA İslamı ile halkımızı aldatmaktadır. Bunlar din kisvesi altında dünya menfaati sağlamaktadırlar. Onun içindir ki başta IŞİD ve ÖSO olmak üzere Ortadoğu’daki tüm Ortaçağcı gerici hareketleri hem maddi hem de manevi olarak desteklemişlerdir.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak AKP’giller iktidara gelir gelmez bunların içyüzünü halklarımıza anlatmaya çalıştık. Ama sesimizi hep kıstılar. Ve ne yazık ki bazı Sevrci sahte solcular, hain liberaller bunlara hep övgüler dizdiler. Halkımızın gözüne kül serptiler. “Türban özgürlüktür” deyip, başlarına bez bağlayarak türban eylemlerine destek verenleri, türban için açlık grevi yapanları ziyaret edip onlar için imza toplayanlar, Anayasa Mahkemesine başvuru yapan bin kalıplıları, Sivas Katliamını savunan Ortaçağcı derneklerle demokrasicilik adı altında ortak eylem yapanları da hatırlamakta fayda var. Onlar şeriatçıların ortaçağcı tezlerini “inanç özgürlüğü” olarak meşrulaştırırken, bu Ortaçağcı ruh hastası-sapık, katil sürüsü; Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da masum insanların kafalarını kesmekte, kızları, kadınları köle pazarlarında satmaktadırlar.

Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in kırkdokuz yıl önce gördüğü, gösterdiği ve teşhir ettiği tehlikeyi, bu hainler “ileri demokrasi” zokası olarak halkımıza yutturdular. Bu ortaçağcılarla çıkar birliği ettiler, makam, mevkii edindiler. Tabii bu ihanetlerinin karşılığında da önlerine atılan kemik kırıntılarını da yalamayı ihmal etmediler.  Er geç hesabını verecekler.

Bakalım sıra kendilerine geldiğinde ne yapacaklar?

Halkın Kurtuluş Partisi programında; “ Her yurttaş, yer, içerken olduğu gibi, dinî ve manevî ihtiyaçlarını giderirken devlet ya da şahıs karışmasına uğramayacak. Ancak din, insanlarımızın özel hayatı içinde kalan bir konu olacak. Kamu düzeni, aklın, bilimin ve insanî değerlerin kaynaklık ettiği kurallarla sağlanacak.” denir. Yani gerçek laiklik böyle tanımlanır.

Yani toplumun gelişmesi akıl, bilim, teknik ve insani kurallarla olacaktır.

Unutmayalım ki: Laiklik yoksa bilim, demokrasi ve özgürlük de yoktur. Ülkemizin götürülmek istendiği ortaçağın karanlığına karşı, tüm halkımızı aydınlama ve devrim mücadelesinde Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. 26/04/2016

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ DEMOKRATİK LAİK TÜRKİYE!

HKP Genel Merkezi

Print Friendly, PDF & Email