HKP İzmir İl Örgütü olarak 23 Aralık 1930’da İzmir Menemen’de Ortaçağcı gericiler tarafından katledilen Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi anmak için Menemen’deydik

Bundan tam 91 yıl önce, 23 Aralık 1930’da, İzmir Menemen’de, Hilafet ve Saltanat yanlısı Ortaçağcı gericiler tarafından katledilen Teğmen KubilayBekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi anmak için Menemen’de düzenlenen etkinliklere, HKP İzmir İl Örgütü olarak katıldık.

Anma yürüyüşü için saat 9.30’da, “Devrim Şehidi Kubilay Ölümsüzdür”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” yazılı pankartlarımız,  parti bayraklarımız ve flamalarımızla yürüyüş güzergâhının başlayacağı alanda yerimizi aldık. Katılımcı diğer kurumların yerlerini almasını beklerken, çaldığımız marşlar ve sloganlarımızla tüm devrimci coşkumuzu alana yansıttık.

Kubilay Anıtı’na kadar süren yürüyüş korteji boyunca, İkinci Kurtuluş Savaşı’na ant içmiş HKP’liler olarak bu üç yiğit Devrim Şehidimize duyduğumuz saygı ve sevgimiz, tüm devrimci heyecan, inanç ve bilenmişliğimizle, attığımız sloganlarımızda vücut buldu.

HKP İzmir İl Örgütü olarak Şehit Teğmen Kubilay Anmamızı, Kubilay Anıtı giriş kapısında Partimiz adına gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması ile sonlandırdık. Açış konuşmasını HKP İzmir İl Yöneticisi Yusuf Gençer Yoldaş yaptı. Ardından HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak İzmir Halkına seslendi. Çolak konuşmasında şunları söyleyerek başladı:

***

Saygıdeğer Halkımız;

Geçen yıl burada Kubilay Anması konuşması içerisinde “Kaçak Saraylı Reis” dediğimiz için hakkımızda dava açtılar. (Tezcan Karakuş Candan’ın Kaçak Saray kitabını işaret ederek) Ben söylemedim, bu kitap söylüyor. Bir daha açacaklarsa açsınlar, kabulümüzdür. O davlarda da oranın yasal olup olmadığını kanıtlayacağız, kanıtlıyoruz da zaten.

Yalnız burada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: İzmir’de yerel yönetimlerde iktidarda olan anamuhalefet partisi, gördüğümüz gibi yerlerde sürünüyor. Belediye Başkanları makam araçları ile geliyorlar, şurada 300 metrelik bir yeri protokol yürüyüşü yapıp, dönüşü siyah plakalı makam araçları ile yapacaklar. Dolayısı ile onların buradaki mücadelede, burada şehit düşen Kubilay anısına uygun bir şekilde bu etkinliğe katılmadıkları, tamamen reklam amaçlı, görüntü vermek amaçlı katıldıkları da çok açık.

Belediyelerinin en güzel yaptığı şey, çay dağıtmak, tost dağıtmak olmuş. Yani bir Kubilay’ın Ortaçağcı Şeriatçılar tarafından katledilmesinin karşısında yarım gün izin vererek şu uzun bir kilometrelik Türk Bayrağı’nı taşıtacak işçileri bile istihdam edemeyecek bir belediyecilik anlayışı var.

Onların niye böyle davrandığını da biliyoruz. Çünkü onlar, Millet İttifakı içerisinde artık Laiklikten vazgeçmiş durumdalar. Onlar, Kubilay’ı katledenlerin torunlarıyla siyasal ittifaklar içine girmiş durumdalar. Onların lideri, tarikatların da demokratik kuruluşlar olduğunu söyleyecek kadar CHP’nin özünden uzaklaşmış. Mustafa Kemal’in partisini işgal etmiş durumdalar.

Dolayısıyla, bu yaklaşımları anlıyoruz. Buyurun bir siyah araba gidiyor, makam arabası. Beyefendi hiç yürüme ihtiyacı görmüyor. O nedenle, Halkın Kurtuluş Partisi, sayısının azlığına bakmadan, hakkında açılan onlarca davalara, yıldırma operasyonlarına bakmadan, hatta yasal bir partinin Terörle Mücadele Timleri tarafından (etkinlik boyunca Partimizi takip eden TEM ekibini işaret ederek) takip edildiğinin bilinciyle, mücadeleye devam ediyor, edecek!

Halkın Kurtuluş Partisi, bu ülkede 47. Siyasi partidir. Üç tane Genel Seçime katılmıştır. 550 Milletvekilliği ile 81 ilde seçimlere katılmıştır. Bugün için tüm Siyasi Partiler Kanunu, Anayasa ayaklar altına alınarak seçimlere katılması engellenen bir partidir. Bunun için kimse terör örgütü yaftası takamaz, bununla uğraşanlar da bu uğraşlarının altında kalırlar.

***

Çolak konuşmasının devamında, Tefeci-Bezirgân Sermayenin ideolojisi olan Ortaçağcı gericiliğin her fırsatta Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’e, onun devrimlerine, o devrimlerin sürdürücüsü devrimci gençlere saldırdığını, Menemen’de 1930 gerçekleşen Ortaçağcı ayaklanmanın da bu saldırılardan biri olduğunu, vatan sevgisi ile dolu yiğit askerler olan Teğmen Kubilay ve arkadaşları Bekçi Şevki, Bekçi Hasan’ın da bu saldırılarda şehit olduklarını dile getirdi.

Av. Tacettin Çolak Yoldaş konuşmasının devamında, bundan 91 yıl önce Yedi Düvele karşı verdiğimiz Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımı olan Cumhuriyet’i yıkmak isteyenlerin devamcılarının bugün de iktidarda olduklarını ve bu uğursuz görevi yerine getirmek için Şeytanla bile işbirliği yapmaktan çekinmediklerini, bunların karşısında Teğmen Kubilay’ın cesaretiyle davranan partinin sadece partimiz HKP olduğunu, Partimizin bu Din Bezirgânlarının maskesini düşürmeye devam ettiğini dile getirdi. Çolak, Bunlarla Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin cesaretiyle mücadele etmeye devam edeceğimizi, sürdürdüğümüz İkinci Kurtuluş Savaşı ile onları hak ettikleri yere, Tarihin çöplüğüne göndereceğimizi vurgulayarak coşkulu konuşmasını bitirdi.

Basın açıklamamız boyunca, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!”, “Teğmen Kubilay Ölümsüzdür!”, “Laiklik Yoksa Bilim Yoktur”, “Laiklik Yoksa Özgürlük Yoktur” sloganlarımızı attık. Basın açıklamamızın ardından pankartlarımız ve flamalarımızla, marşlar ve sloganlarımız eşliğinde anma yürüyüşünün başladığı yere kadar yürüyüş yaparak eylemimizi sonlandırdık.

23 Aralık 2021

HKP İzmir İl Örgütü

Print Friendly, PDF & Email