Hamza’nın diploması sahte de Tayyip’inki sahici mi, ülen düzenbazlar! Niye Tayyip’e sesiniz çıkmaz?..

Ülen Meclisteki Devşirilmiş, Amerikancı, Numaradan Muhalefet!

Ülen Meclisteki Amerikancı Beşli Çete’nin Muhalefet Rolü Oynamakla Görevlendirilmiş Üç Bileşeni! (Saray’ın Arka Bahçeli’si artık kaset tutsağı olduğu için Tayyip’ten çok Tayyipçidir.)

Pelvan Hamza’nın Diploma Sahtekârlığına karşı çıktınız. Âlâ! Onu da neden sonra yaptınız ya; neyse olsun…

Partimiz bu sahteciliği aylar önce ortaya koyup Hamza hakkında suç duyurusunda bulundu. Ayrıca Meclis Başkanlığına, YSK’ye, Üniversitelere, Güreş Federasyonu Başkanlığına ve Vakıfbank Başkanlığına dilekçelerle başvurarak Hamza için sorumluluklarının gereğini yapmalarını istedi… Tabiî hiçbirinden de olumlu, hukuka ve ahlâka uygun bir hareket görülmedi, görülemezdi de. Çünkü tüm Kamu Kuruluşları gibi bunlar da, Hamza’nın da sahibi olan Kaçak Saray’da mukim en büyük Diploma Sahtekârının tutsağı konumundaydılar…

Siz Meclisteki sahteci Muhalefet, o zamanlar ölü numarasına yattınız. “Şu Amerika düşmanı, Avrupa Birliği düşmanı Komünist Parti’nin aklına mı uyacağız?”, deyip, Meclisin Ceylan Derisi kaplı koltuklarında (Topunuz, canına kıyılmış o güzeller güzeli masum ceylanların bir tekinin bir tek patisi kadar olsun değer taşımaz ve bu memlekete faydalı olmazsınız ya…) kayıkçı kavgası yapmaya devam ettiniz.

Ne zaman ki Partimiz, Hamza’nın sahtecilikten mahkûm olmuş olduğunu gösterir Mahkeme Kararına ulaşıp onu Cumhuriyet Gazetesi’nde manşetten yayımlatınca, mecburen harekete geçip, işlenmiş bu yüz kızartıcı suça karşı laf eder oldunuz… Olsun, bu da hiç yoktan iyidir, olumludur…

Peki, ya Kaçak Saray’da mukim en büyük sahtekâr ne olacak?

Onun diploması var mı?

Dünya alem biliyor ki yok!..

Hamza’nın diplomasızlığı, diploma sahteciliği, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2001 tarih, 1999/162 Esas, 2001/32 sayılı kararıyla sabittir…

Tayyip’in diplomasinin sahteciliği de Türkiye Noterler Birliği’nin kararıyla sabittir…

Mahkeme devlet kurumu da Noterler Birliği devlet kurumu değil mi?

“Adalet Bakanlığı”na bağlı çalışmaz mı her ikisi de?

Eee, Tayyip’in diplomasızlığını niye görmezlikten, bilmezlikten geliyorsunuz? Efendiniz ABD Emperyalist Çakalı size öyle emir verdiği için, değil mi?

Tayyip’in rolü bu, sizinki bu… Böyle oynayacaksınız, dediği için…

Merkez Parti Başkanı Abdürrahim Karslı’nın da yaşadıklarıyla tanık olduğu gibi; “Türkiye’de sadece iktidar değil, Muhalefet de devşirilmiştir ve Amerikan yapımıdır.”

İşte Türkiye’nin trajedisi budur. Daha önce de aktardığımız gibi ne diyordu CIA Şefi Nelson Ledsky?

“Biz TBMM’nin her yerindeyiz.”

Hamza artık rezil rüsva olmuş bir adamdır… Bulunduğu her yerde insanlar onu Altın Madalyalarıyla değil, Sahte Diplomasıyla anacaklar. Sahtekârlığından söz edecekler… O bir mücrim artık…

Her biri çok büyük değer taşıyan madalyalarını, şampiyonluklarını çöpe atıp sahtecilik yaparak, Çıkar Amaçlı Organize bir Suç Örgütü olan Tayyipgiller’in saflarına katılmayı tercih etti… Sonuçta da battı… El içine çıkamayacak hale geldi…

Hamza, devletten aldığı dört maaşla Kamuyu en fazla yetmiş seksen bin lira zarara uğratır ayda…

Ya Tayyip ve avanesinin uğrattığı zarar?..

Tayyip’in ekonomi alanındaki en önde gelen suç ortağı Beşli Çete (Cengiz, Kolin, Limak, Kalyon ve MNG), 2002’den 2020’ye kadar devletten 203,7 milyar dolarlık iş almışlar, burjuva ekonomistlerin yaptığı hesaplamalara göre… Bunların yine iki milyar TL’lik vergi borçları da silinmiş…

Bunların beşi de dünyada devletten en çok ihale alan on büyük şirketin içinde. Biri birinci, üçü ilk beşin içinde, diğer ikisi de ilk onun içinde…

Fakaaat, AKP Kurucularından, AKP Programı’nın yazarlarından, AKP’de Başbakan Yardımcılığı, Maliye Bakanlığı ve Milletvekilliği yapmış Ekonomi Profesörü Abdüllatif Şener’in tespitlerine göre; “Sadece Tayyip Erdoğan ve ailesinin aşırdığı Kamu Malı tutarı üç yüz milyar dolar civarındadır.”

Şu vurguna, talana, hırsızlığın, hayâsızlığın büyüklüğüne bakın bir ya!..

Dünyada Tayyip ve avanesinden daha fazla Kamu Malı Hırsızlığı yapan olmuş mudur acaba?

Olmuşsa da Suudi Krallığı, Arap Emirlikleri, Şeyhlikleri, Sultanlıkları filandır bunları yapanlar da… Yani aynı Tayyipgiller gibi; “İnsanları Allah’la aldatan Büyük Aldatıcılardır-İblislerdir”, onlar da…

Adamlar çaldıkça, katmerli ihanete ve vatan satıcılığına daldıkça, Allah diyorlar, Kur’an diyorlar, Ezan, Bayrak diyorlar…

Tabiî ki burada da büyük bir sahtekârlık yapıyorlar…

Allah’ı, Kitabı, Dini, Ezanı, Bayrağı kalkan olarak, maske olarak kullanıp, bu kutsallıkların ardına gizlenip yüz kızartıcı işlerini yürütüyorlar… Tarihteki benzerleri gibi, Muaviye-Yezid gibi…

Üstelik bu Kaçak Saraylı Hafız, cahil, bilinçsiz insanlarımızın din duygularını istismar ederek ABD, AB Emperyalist Haydutlarına da sırtını vererek Laik Cumhuriyet’i yıktı. Bir Ortaçağcı Din Devleti inşa ediyor… Ne eğitim bıraktı, ne adil, bağımsız yargı, ne liyakat bıraktı, ne ahlâk ve onur… Hepsini yerle bir etti.

Vatan satıcılığı yaptı. Ege’de 19 Ada ve bir Kayalığımızı -ki Lozan’da bize bırakılmıştır- elleriyle ve bile isteye Yunanistan’a peşkeş çekti, ABD ve AB’li efendileri öyle istiyor diye…

Ortadoğu’da on milyon Müslümanın kanının akıtılıp canına kıyılmasında ABD ve AB Emperyalist Haydutlarına taşeron rolünde hizmet ederek onlarla suç ortaklığı etti…

FETÖ’nün en önde gelen siyasi ayağı oldu, on bir yıl boyunca… Devleti FETÖ’yle paylaştı…

Sonra da “Kandırılmışım” deyip işlemiş olduğu ağır suçtan sıyrılmaya çalıştı…

Dağ, ova, nehir, göl bırakmadı; hepsini zehirletti komisyon karşılığında, yerli-yabancı Parababalarının şirketlerine…

Satmadık liman, fabrika bırakmadı yine… Ordunun Tank-Palet Fabrikası’na kadar…

Tarımı çökertti. Sanayiyi çökertti. Eğitimi, Hukuku, Yargıyı, Orduyu çökertti…

Merkez Bankasındaki 128 milyar doları yemekle yetinmedi, Merkez Bankasını 46 milyar dolar da eksiye geçirtti…

Özetçe; Kaçak Saraylı ve avanesinin işlediği anayasal ve yasal suçlar saymakla bitmez…

Hamza’nın yaptığı sahtecilik ve yolsuzluk, Kaçak Saraylı’nınkilerin yanında devede tüy kalır…

Durum bu iken neden Hamza’ya; “istifa et ve milletten özür dile”, diyorsunuz da Kaçak Saraylı’ya tık diyemiyorsunuz bre yüreksizler!.. Bre korkaklar!..

Üstelik Kaçak Saraylı’ya hâlâ; “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Erdoğan”, diye hitap ediyorsunuz… Sinsi, korkak kurnazlığınızla Türkçenin de kanına giriyorsunuz ülen!.. Utanmazlar!..

Bir de muhalefetmiş bunlar! Hadi len! Ne muhalefeti olacaksınız siz!…

İnsan olun oğlum, kızım! İnsan, onuru için yaşarsa insandır…

Yapamazsınız da belki biliyorsunuz: İnsan kalmak kolay değil!..

Tayyip, kriminal bir kişiliktir. Yığınla yüz kızartıcı suç da işlemiştir. Meşru Cumhurbaşkanı filan değildir. Çünkü o kriterlere sahip değildir. Yüksekokul diploması yoktur. Attığı bütün imzalar yok hükmündedir… Avanesi de binbir suça batmıştır… Bütün suç örgütleri gibi sonunda yakayı ele verecekler ve çelik bilezikle tanışacaklardır.

Fakat şunu bilin ki fasulyeden muhalefet; sizin bu işte pirinç tanesi kadar payınız, dahliniz olmayacak…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

27 Aralık 2020

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı