Sefalet Ücretine mahkûm olmasın İşçi Sınıfımız
İşçi Sınıfımızın Hakkı insanca yaşanacak ücrettir!
AKP’giller’in Türkiye’sinde insanca yaşanacak ücretin miktarı da bellidir: 10 bin TL. İşte bu talebimizi haykırdık Ankara’da, sloganlarımız, bayraklarımız, dövizlerimiz eşliğinde. Aralık ayında oynanacak Asgari Ücret Ortaoyununda yüzdelik ufak zamlarla sefalet ücretinin, insanca yaşanacak ücrete dönüşemeyeceğini haykırdık.
Zaten de:
Ne işveren tarafının ki doğaları gereğidir işçiye sadece ölmeyecek kadar ücret vermek,
Ne devlet tarafının ki AKP’giller var bu tarafta; onlar da evveli ezelden emekçi düşmanıdır, üretimle bir ilgileri olmaz,
Ne işçi tarafının ki sadece kendilerini öyle adlandırıyorlar, aslında onlar da işveren ve AKP’giller’in tarafındalar. İşçi sendikası değiller, sarı gangster sendikacılığın Türkiye versiyonudurlar,
Bu işçi düşmanı üç tarafın işçinin insanca yaşayacağı bir ücret almasıyla bir ilgileri olamaz. Onlar günlerini gün etmenin peşindeler. Emekçinin sırtından dünya malı sağlamanın, vurgunları vurmanın peşindeler.
Devrimci Sınıf Sendikacılığının tek temsilcisi Nakliyat-İş Sendikamızın Bölge Temsilcisi Bayram Karkın Yoldaş’ımızın okuduğu basın açıklamamızda işte bunları vurguladık. Her sözüne “Başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere” diye başlayan Halkın Kurtuluş Partisi’nin önderliğinde kurulacak Halkın İktidarında İşçi Sınıfımızın insanca yaşayacak koşullara ulaşabileceğini vurguladık.
Mücadelemiz devam edecek. Parabalarının yaratığı kanser düzenini ortadan kaldırıp insanca bir düzenin kurulmasında yani gerçek kurtuluşta yani Halkın İktidarında yol haritamız olacak Partimizin Programı.
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
İstanbul:
Sefalet ücreti Değil, İnsanca Bir Yaşam Ücreti İçin Kadıköy’deydik
Asgari Ücret görüşmelerine günler kalmışken, bunun bir görüşmeden ziyade, bir Ortaoyunu olduğunu Kadıköy’de, basın açıklamasıyla vurguladı Yoldaşlarımız. Yıl sonuna doğru başlayacak olan bu Asgari Ücret “Ortaoyunu”nda, milyonlarca işçinin maaşı belirleniyor. İşte bu yüzden “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın!” sloganlarını alanlarda haykırıyor HKP’liler.
Basın açıklamasını gerçekleştiren Ayla Şahbaz Yoldaş’ımız, TÜİK ve DİSK-AR’ın araştırmalarına yer verilen açıklamada, TÜİK’e göre yıllık bazdaki gıda enflasyonu yüzde 29 ile rekor düzeye ulaşmışken, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’a göre Tüketici Fiyat Endeksindeki 12 aylık artışın yüzde 44,7 olarak gerçekleştiğini ifade etti. DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan başka bir raporda ise açlık sınırının 2.977 TL, yoksulluk sınırının ise 10.299 TL olduğuna dikkat çekti.
Sarı sendikacılığın, Asgari Ücret mücadelesinin önündeki en büyük engellerden biri olduğuna değinilen açıklamada, emekliler de unutulmadı. Yoldaşımız, Yıllarca çalıştıktan sonra artık tükenen bedenlerini dinlendirmesi gereken milyonlarca emeklimizin son nefesine kadar karnını doyurma mücadelesi verdiğini yani emeklilerimizin açlık Sınırının da altında ücretlerle yaşam savaşı verdiğini belirtti.
Geçim sıkıntısına bağlı olarak yaşanan intihar olaylarına da değinilen açıklamadan bir bölüm şu şekilde:
“Sadece 2019 yılında intihara bağlı olarak yaşamına son veren 3 bin 406 kişinin yüzde 9,4’ünün (321 kişi) geçim sıkıntısı nedeniyle intihar ettiği açıklandı.
“Zeytinburnu’nda oturan Elvan ve Enver Demir çifti, hastaneye gideceklerini söyleyerek 1,5 yaşındaki kızlarını ablasına emanet ettikten sonra yaşamlarına son verdi.
“Samsun’un Canik ilçesinde 45 yaşındaki M.I, eline ‘iş-aş’ yazarak kendini astı.
“Konya’da evli ve iki çocuk babası kamyon şoförü M.Ç, maddi sıkıntılar nedeniyle kamyonuna kendisini asarak intihar etti.
“Uzun süredir işsiz olan iki çocuk babası Adem Yarıcı, ‘Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?’ diyerek Hatay Valiliği önünde kendini yaktı.
“Parababaları düzeninin ve onun bekçisi AKP’giller’in yarattığı işsizlik ve pahalılık cehenneminde halkımız inim inim inliyor.”
Açıklamanın sonlarına doğru Asgari Ücretin, günümüz şartlarında net 10.000 TL olması gerektiğini vurgulayan yoldaşlarımız, daha sonra konuyla ilgili bildirileri halkımıza dağıttı. Bildiri dağıtımının yanı sıra Halkın Kurtuluş Yolu Gazetemizin yeni sayısını da halkımıza ulaştırdık.
İzmir:
HKP İzmir’de haykırdı: Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın, İnsanca Yaşanacak Ücret İstiyoruz!
AKP’giller iktidarı tarafından halkımızın işsizlik ve pahalılığın cenderesinde kıvrandırıldığı, işçi-emekçi yoksul halkımızın mutfağına kor ateşlerin düştüğü şu günlerde yeni bir Ortaoyununun hazırlıkları yapılıyor: Asgari Ücret Ortaoyunu!
Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü olarak, bu Ortaoyununu teşhir etmek için 17 Ekim 2021 günü saat 15.00’te Karşıyaka Çarşı’da “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın, İnsanca Yaşanacak Ücret İstiyoruz!” eylemi gerçekleştirdik.
Eylemimize, Karşıyaka Örgüt Binamızın önünden eylem alanına kadar gerçekleştirdiğimiz yürüyüşle başladık. Önde “Sefalet Ücretine, Kölece Çalıştırılma Düzenine ve Taşeron Cehennemine Karşı Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” pankartımız, ellerimizde flamalarımız ve dillerimizde “İşsizliğe, Pahalılığa, Zamma, Zulme Son!”, “Sefalet Ücreti İstemiyoruz!”, “İnsanca Yaşam Ücreti İstiyoruz!”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez!”, “AKP, İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm demektir!”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Kahrolsun Sarı Sendikacılık,” “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganlarımızla kortejimiz tüm coşkusuyla eylem alanına vardı.
Partimiz adına basın açıklamamızı HKP İzmir İl Yöneticisi ve Partimiz İşçi Komiteleri Üyesi Fahri Kaya Yoldaş yaptı.
Kaya Yoldaş konuşmasına “İşçi”, “İşveren” ve “Hükümet Temsilcilerinin” bir araya gelmesiyle oluşturulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, çalışmalarına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının açıklamasına göre yılsonuna doğru başlayacak. Ülkemizde milyonlarca işçi Asgari Ücretle geçimini sağlıyor.” diyerek başladı.
Devamında,
“İşçi Temsilcisi dediysek, gerçek anlamda İşçi Sınıfını temsil eden bir kurum anlaşılmasın. Sarı-Gangster Türk-İş’tir “İşçi temsilcisi” dedikleri. Hani şu, Başkanı Ergün Atalay, mikrofonun açık olduğunu unutur da, hükümetin zam teklifini kabul ederek işçiyi nasıl sattığını fısıldar ya AKP’giller’in Bakanına: ‘Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle’, diye. Bu işçi düşmanının ihaneti de unutulmayacaktır.” İfadelerini kullandı.
Ardından sözlerine “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda AKP’giller tarafını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı temsil eder. Patronları da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil eder. Böyle can ciğer kuzu sarması bir üçlüdür bunlar. Bu yüzden bunlardan işçinin yararına bir karar çıkması, İnsanca yaşanacak bir Asgari Ücret tespit etmeleri, hatta bırakın tespit etmeyi dile getirmeyi bile beklemek ölü gözünden yaş ummaya benzer.” diyerek devam etti.
Açıklamasında ülkemizdeki sendikalar faciasına da değinen Kaya “Sendikal mücadelede sarı sendikacılık egemen olduğu için, Asgari Ücretin İnsanca Yaşamaya yaraşır düzeye yükseltilmesi mücadelesi de verilmiyor. Bu konuda DİSK’in, Türk-İş’in ve Hak-İş’in birbirlerinden farkı yok. Bu nedenle de İşçi Sınıfımız sefalet ücretine mahkûm ediliyor.” dedi.
Asgari ücretin nasıl belirlenmesi gerektiğini Partimiz Programı’ndan alıntılarla açıklayan Fahri Kaya Yoldaş, sözlerini “Asgari Ücret normal geçim endeksinden daha düşük olmamalıdır. Yani, Asgari Ücret net 10 bin TL olmalıdır. Emekli maaşları da normal geçim endeksine göre yeniden hesaplanmalı ve arttırılmalıdır. Yerli-yabancı Parababalarının ve AKP’giller’in işsizlik ve pahalılık cehennemine çevirdiği Türkiye’mizde; İşçi Sınıfımızın Ve Halkımızın bu taleplerinin gerçekleşmesi için de mücadelemiz devam etmektedir. Başta İşçi Sınıfımızı ve Emekçi Halkımızı örgütleyip Demokratik Halk Devrimi’ni gerçekleştirip Demokratik Halk İktidarını kurduğumuz gün… Bu talancı, vurguncu iktidara ve vurguncu pahalı devlete son verdiğimizde. ülkemizi Amerikancılıktan, IMF’ye bağımlılıktan kurtardığımızda. Halk İktidarını kurup bunların ekonomideki ve siyasetteki varlıklarına son verdiğimizde; Asgari Ücret ve emekli maaşları normal geçim endeksine göre hesaplanacaktır.” diyerek tamamladı.
Fahri Kaya Yoldaş’ın ardından HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak konuştu. Çolak konuşmasında şunları söyledi:
***
“Saygıdeğer İzmir Halkı,
Asgari ücret, hep söylediğimiz gibi, tüm emekçi halkın sorunudur. İşçinin asgari ücreti aynı zamanda memurun da ücretini belirler. İşçinin asgari ücreti aynı zamanda emeklinin maaşını da belirler. İşçinin asgari ücreti kamuda çalışanların toplusözleşmede hatta özel sektörde çalışanların sendikaları aracılığıyla toplusözleşmelerde alacağı zammı belirler. O nedenle hepimizi çok yakından ilgilendiren bir sorundur.
Ama maalesef şunun altını çizelim: Bu soruna başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere emekçi halkımız duyarsızdır. Ateş düştüğü yeri yakar, der halkımız. Ateş evine pahalılık olarak düşen halkımızı yakıyor. İşinden atılan işçiyi işsizlik olarak da yakıyor ama her yıl oynanan Asgari ücret Ortaoyunu karşısında İşçi Sınıfımız tepkisiz kalıyor, ilgisiz kalıyor.
Tabiî bunda sarı sendikaların çok önemli bir payı var. Türkiye’de yaşanan sendikalar faciası demek, başta Türk-İş ve Hak-İş olmak üzere, yanına DİSK’in bazı sendikalarını da alarak maalesef İşçi Sınıfımızın ensesinde boza pişiren sarı sendikalar egemen olmuş durumda. Onların bu ihanette önemli bir yeri var.
Ancak Halkın Kurtuluş Partisi gerek Programı itibariyle, gerek biraz önce işçi yoldaşımızın açıklamasında belirttiği ilkeler itibarı ile İşçi Sınıfı davasına canı gönülden inanan, bu davanın başarıya ulaştırılmasının kavgasını veren bir partidir. Bu aynı zamanda burjuva-bezirgân partilerin de ilgisiz kaldığı, hatta iktidardaki AKP’nin Bakanlık eliyle sarı sendikacıları yedeklediği bir alan durumundadır Asgari Ücret.
Bakın bugün gazetelere yansıdı: Meclise bir bütçe kanun teklifi gönderilmiş. Şu anda Meclisteki bizim “Beşli Çete” dediğimiz, “Amerikancı Beşli Çete” dediğimiz partilere önümüzdeki yıl itibarı ile 645 milyon lira aktarılacak.
Neden aktarılacak? Nereden aktarılacak?
Bütçeden, senin benim vergilerimle oluşan, tüyü bitmemiş yetimin hakkı bu partilere aktarılacak. Oysa bu partiler hepsi de Mecliste, farklı sayılarda da olsa milletvekili olan partiler. Zaten milletvekili ayrıcalıklarından yararlanan, iktidarı zaten saymıyoruz, o her türlü vurgunu-yolsuzluğu-talanı korkusuz bir şekilde, kanunsuz bir şekilde yapıyor ama muhalefette olanlar da bu ayrıcalıkları kullanmaktalar. Dolayısıyla her yıl hazineden aldıkları yardımlarla siyaset yapıyor bu partiler.
Ama Halkın Kurtuluş Partisi, tamamen iman gücüyle, tamamen uğruna mücadele edilen davanın neferlerinin fedakârlığıyla, aidatları ve bağışlarıyla bu kavgayı yürütmektedir. Örgütlenmeyse, örgütlenme barajını aşmış bir partidir. Üç defa milletvekilliği seçimlerine katılmış bir partidir. Ama kanunsuzluklarla bizim gibi partilerin önünü kesiyorlar.
Biz diyoruz ki Hazine yardımı olarak Meclisteki partilere yapılan peşkeşler açıkça Halka karşı işlenen bir suçtur. Kendilerine güveniyorlarsa, biz de Hazine yardımı istemiyoruz, onlara da verilmesin. Eşit şartlarda mücadele edelim. İşlerine gelmeyince seçim sistemini değiştiriyorlar, barajları indiriyorlar, yandaşları baraj altında kaldı diye yüzde on barajını yok beşe, üçe hatta bire düşürmeyi düşünüyorlar ama yedide karar kılıyorlar. Ama bizim gibi partilerden ölümüne korktukları için de her türlü kanunsuzluğu çıkarıp engel oluyorlar. Sonuç olarak şunu söylüyoruz değerli arkadaşlar:
Halkın Kurtuluş Partisi İşçinin, Memurun, Köylünün, Küçük Esnafın, hatta milli anlamda, yarattığı üretim değerlerini ülke çıkarlarına harcayan sanayicinin de yanında olan bir partidir. Halkın Kurtuluş Partisi tüm emekçi halkın partisidir. İşte onun için diyoruz ki “Anlatılan senin davandır”. Davana sahip çık. Halkın Kurtuluş Partisi’ne sahip çık. Halkın Kurtuluş Partisi bu ülkenin geleceğinde Tarih yazacak biricik partidir.
Saygılar sunarım.
***
İzmir Halkının da ilgi ile izlediği ve alkışlarıyla desteklediği eylemimizi “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!”sloganları eşliğinde sonlandırdık.
17 Ekim 2021
HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi
