Halkçı Hukukçular Halk Savunmasında En Önde!

19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ertesi gün ekibi ile birlikte gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları ile başlayan isyan bir anda yurdun dört bir yanına sıçradı ve hızla büyüdü. Bu olay bardağı taşıran son damla idi. Çünkü yıllardır AKP’giller tarafından halkımız inim inim inletiliyor. Bir yandan Büyük Ortadoğu Projesinin ülkemiz ayağının hız kazanması, diğer yandan ekonomik darboğaz ve Ortaçağcı Faşist Din devletine hızla gidiş başta Jöntürk Gelenekli Gençliğimiz olmak üzere tüm halkımızda AKP’giller’e karşı büyük bir öfke biriktirmişti.

İşte bu nedenlerle başlayan ve Halkın Kurtuluş Partisinin bulunduğu her yerde en önde katıldığı eylemlerde polis şiddeti her geçen gün artarak devam etti. Polis şiddetinin üzerine AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüşmüş olan Yargı, Nazi Hukuku uygulayarak yasalara göre tutuklama gerektirmeyen; halkımızın deyimiyle yatarı olmayan suçlardan yüzlerce insanı tutukladı. Bu eylemlerde Türkiye genelinde protestolara katılan yaklaşık 2 bin kişi de gözaltına alındı, İstanbul’da 268, İzmir’de 19, Bursa’da 19, Ankara’da 4, Kocaeli’de 3 ve Adana’da 3 olmak üzere çoğunluğu üniversite öğrencisi toplam 316 kişi tutuklandı.

Bu süreçte Halkçı Hukukçular olarak bulunduğumuz her ilde aktif bir şekilde yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı bağlı bulunduğumuz Baroların komisyonlarında ve aktif faaliyet yürüttüğümüz gruplarımız ile birlikte aktif mücadele verdik. Öyle ki sosyal medyada destek için paylaştığımız telefon numaralarımız şafak operasyonları ile özellikle öğrenciler tarafından aranarak mesailerimiz şafakla başlayıp, gece yarısı Emniyet Müdürlüklerinde, Adliyelerde tamamlandı çoğu zaman. Birkaç saatlik uykularla ertesi gün yine hem polis ifadelerine katılıp hem Sulh Ceza Hakimliklerinin sorgularına katılıp hem de eylem alanlarında olduk. Buralarda da sürekli avukatların eziyet görmesi, içeriye alınmaması gibi olaylara karşı mücadelenin en önünde olduk. Bir yandan da tutuklu alilelerine destek verdik, moral vermeye çalıştık. Tutuklamaların ardından hemen cezaevlerine giderek tutukluların büyük bölümünü ziyaret edip onların orada yalnız olmadığını hissettirdik ve ziyaretlerimize devam ediyoruz.

Halkçı Hukukçuların şiarı: “Davamız Halkın Kurtuluş Davası” sloganıdır. Bu nedenle bugüne kadar nasıl olduysa bundan sonra da aktif şekilde halkın haklarını savunmaya devam edeceğiz ve hak, hukuk mücadelesinin en ön safında olacağız.

4 Nisan 2025

Halkçı Hukukçular