Halk Sanatçısı, “Halk Anası” Fatma Girik, insan olarak geldiği dünyaya insan olarak veda etti

Fatma Girik… Sinema sanatçısı. Yeşilçam’ın parıltılı yaşamının, ünlü, tanınır olmanın, özünden koparamadığı nadir sanatçılardan. O yüzden Halkın gönlünde taht kurdu, o yüzden sanatçı arkadaşları onun ardından “Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o”, diyerek uğurluyorlar Halk Sanatçısı Fatma Girik’i.

Gelmiş olduğu sınıfını hiç inkâr etmedi Fatma Girik. Ünlü olmanın getirdiği şımarıklıkla geçmişini bir kalemde silmedi. Fakir bir aileden gelmişti, ailesinin geçimine yardım etmek için eğitimini bırakmıştı, Sinema sanatçısı oldu, paralandı ama alçakgönüllüğü, dobralığı, sadeliği, işçiden, emekçiden yana tutumu hiç bırakmadı.

Son sözleri ve vasiyeti Fatma Girik’in Halk Sanatçısı olma ödülünü, ki bir sanatçıya verilebilecek en büyük ödüldür, sonuna kadar hak ettiğinin bir kanıtıdır.

Ölümünün yaklaştığını görüyordu ve tek korkusunu dile getiriyordu:

Öleceğim diye ödüm kopuyor. Çünkü arkamda bana ihtiyacı olan kişileri bırakmış olacağım. Mesela annemden önce ölmek istemem. Ne yapacak bensiz? Ki yaşı da çok ilerlerde. Kızım var, Ahu, benden başka kimsesi yok ama öleceğim sonuçta. Allah sıralı ölüm versin herkese”.

Kendini değil bakıma muhtaç annesini düşünüyordu Halkımızın Fato Ablası.

Şaşaalı bir yaşamı olmadı, Halktan kopuk, abartılı bir yaşantıya, lükse tevessül etmedi.

Ne diyordu son röportajında?

Memduh Bey’den bir şey kalmadı. Çocukları var, bana neden bıraksın? Ben ondan fazla para kazanıyordum. Onun parası beni hiç ilgilendirmedi. O bana kitaplarını bıraktı. Mimar Sinan Üniversitesi Kütüphanesi’ne bağışladım. Evim orta sınıf. Bir arabam, 20 yıl önce aldığım bir küpe ve yüzüğüm var. Annem var. Bir servetimi daha açıklayayım: 17 kedim ve 5 köpeğim…”

Kolay olmuyor Halkın Sanatçısı olmak. İnsanı seveceksin, Hayvanı, doğayı, ağacı seveceksin. Fatma Girik gibi…

Yaşamı sadeydi, cenazesinin de öyle olmasını istedi. Daha doğrusu kendisine yakışanı vasiyet etti:

Öldüğümde öyle büyük bir uğurlama ya da tören istemiyorum. Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum”.

Ve işte Fatma Girik’i Halkın Sanatçısı yapan, sevilen ve hep sevilecek kılan, unutulmayacak bir insan yapan anlayışı, “İşte sanatçı böyle olmalı!” dedirten sözleri:

Öldüğümde arkamdan kötü konuşmasınlar bana yeter! Kimsenin canını yakmadım, kimseye kötülük yapmadım, kul hakkı yemedim, kimseyi hor görmedim, kimseye şımarıklık ya da güç gösterisi yapmadım. En önem verdiğim şey bu. İyi insan olmak, dünyadaki her şeyden daha zordur. Sanatımın da hakkını verdim. Halkın Sanatçısı oldum.”

Belediye Başkanlığı da yaptı Fatma Girik. Ve örnek bir davranış sergiledi. Kamu Emekçileriyle ilk olarak ve örnek bir TİS İmzaladı. İşçi kökenliydi, fakir bir aileden geliyordu, işçi-emekçi dostu oldu, Halkın sorunlarına, acılarına duyarsız kalmadı.

Sinema emekçilerinin örgütlenme çalışmalarına ciddi katkılar sundu, emeğini hiçbir zaman esirgemedi.

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut Efe; “İnsan Kalmak Kolay Değil” der. İnsan kalarak zoru başaran Halkın Sanatçısı Fatma Girik’i Halkın Kurtuluş Partisi olarak selamlıyoruz. Tüm Halkımıza başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

HKP olarak inanıyoruz ki Emekçi Halkımız; kimsenin canını yakmayan, kimseye kötülük yapmayan, kul hakkı yemeyen, kimseyi hor görmeyen, kimseye şımarıklık veya güç gösterisi yapmayan, iyi bir insan olmayı tek önem verdiği şey sayan Fatma Girik’in arkasından kimsenin kötü konuşmasına izin vermeyecektir.

24 Ocak 2022

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi

Print Friendly, PDF & Email