Genel Başkan’ımız Nurullah Efe: Eşekler bile bilir ki; Kılıçdaroğlu başında durduğu müddetçe…

Saygıdeğer Arkadaşlarım;

Eşekler bile bilmektedir ki; TESEV’ci  Sorosçu  Kılıçdaroğlu CHP’nin başında bulunduğu sürece, bu partinin olumlu anlamda tek bir adım bile atması mümkün değildir. Bırakalım seçim kazanmayı, eldeki kazanımlar bile kaybedilmek durumundadır. Adam 13 yıldır ABD tarafından CHP’nin başına çöktürülmüş durumda. Ve 10 seçim kaybetmiş, buna rağmen hâlâ ben ayrılmam, ben koltuğumu bırakmam, diyor ya…

Kendi kendine diyor ki bu; “Amerika bize görev verdi. Görevimiz şu: Tayyip iktidar rolü oynayacak, ben muhalefet rolü. Elbirliğiyle Türkiye’yi BOP cehennemine götüreceğiz.” Görev yapıyor adam yahu… “Daha görevim tamamlanmadı, Türkiye’yi uçurumdan aşağı atmadık daha”, diyor. “O yüzden ben bırakmam koltuğumu”, diyor.

Hiç kimse soramıyor şu soruyu:

Levent Gültekin’in anlattıkları doğru mu? Sen Levent Gültekin’e, “Leventciğim Türkiye bitmiş, hiç kimse kurtaramaz”, dedin mi demedin mi?

Dediysen ne işin var o koltukta… Ki demişsin, kabul de etmişsin bunu. Babalacı’nın programında, bir gencin sorusu üzerine kabullenmişsin de.

Niye bırakmıyorsun koltuğu yahu?

Bırak git! Türkiye’yi ben kurtaracağım, iddiasında olan biri gelir. Ama bırakmıyor adam; görevim tamamlanmadı, diyor.

Bir de ne diyor Levent Gültekin’e?

“Kendi adaylığımı ben bile engelleyemem Leventciğim”, diyor.

E, o zaman senin iplerin kimin elinde? Seni kimler oynatıyor? Niye sormuyorsunuz bu soruyu Sorosçu Kemal’e?

Bu adam kukla yahu. Bu adamda utanma, arlanma, bir şey yok. Ve inanın arkadaşlar; Türkiye BOP çerçevesinde parça parça edilse, zerre miktarda üzülmez. Tam tersine, sevinir bu adam.

Bir taraftan Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi bildiriler yayımlıyor. Avrupa Birliği’ne, Birleşmiş Milletler’e, Avrupa Konseyi’ne çağrıda bulunuyor. “Lozan’ı ortadan kaldıralım elbirliğiyle”, diyor. “Sevr’i yeniden uygulamaya koyalım”, diyor.

Bir taraftan yine Amerika’nın ajanlaştırdığı bilumum Ortaçağcılar, tarikatlar, cemaatler, imamlar bayram ediyorlar; günlerimiz geldi, şeriat yakında kurulacak, diye. Cumhuriyet’i korumakla görevli olan savcılardan bir teki bile parmağını kıpırdatamıyor. Hepsi esir alınmış durumda. Yargı esir alınmış, medya esir alınmış, aydınlar esir alınmış, akademisyenler esir alınmış. Hepsi korkutulmuş, sindirilmiş, tasfiye edilmiş durumda. Kuvayimilliye, Laik Cumhuriyet, Mustafa Kemal ve İnönü geleneği dört bir taraftan saldırıya uğruyor, bizim dışımızda ses çıkaran, buna, bunlara karşı meydan okuyan yok.

Ne yazık ki işte böyle ağır felaket günlerini yaşıyoruz. Ruhumuzdaki bu tarifsiz sıkıntı, bu ağır, sınırsız hüzün hep buradan kaynaklanıyor. Bir başımızayız.

Ama Kuvayimilliyeci Atalarımız gibi bizde de korku yok, umutsuzluk yok asla. Sonuna kadar bunlara karşı mücadele edeceğiz. Birinci Kuvayimilliye’de olduğu gibi, Atalarımız nasıl zafer kazandıysa, biz de aynı şekilde ABD ve AB Emperyalist Çakallarına ve onların içimizdeki her türden ve her soydan işbirlikçi hainlerine karşı savaşacağız ve onları geldikleri gibi göndereceğiz.

Kalın sağlıcakla…

25 Temmuz 2023

Print Friendly, PDF & Email