Ey, Aydın namusundan, dürüstlüğünden, ahlakından…

Ey, Aydın namusundan, dürüstlüğünden, ahlakından, vicdanından, aklından, duyarlılığından zerre kadar eser bulunmayan Yılmaz Özdil!

Bu senin yediğin ilk herze değil. Daha öncesinde de, ABD ve AB Emperyalistlerine, ABD’nin Ortadoğu’daki bekçi köpeği Siyonist İsrail’e karşı yiğitçe direnen Beşşar Esad’a da ağzından salyaları akıta akıta saldırmıştın. Ağzını eğe eğe, yaya yaya, Beşşar Esad’a “Diktatör”, “Hacivat” diye hakaretler yağdırmış, “biz bu adamdan demokrasi dersi mi alacağız?”, “Esad Türkiye başbakanına hakaret etti”, “Demokrasiyi bundan mı öğreneceğiz?” diyerek höykürmüştün.

Neyin üzerine?

Beşşar Esad’ın, bugün ülkeyi Dinci Faşist Tayyibistan Devletine götüren Tayyip’i; “Erdoğan insan ilişkisinde bile zerre kadar ahlâklı değildi. Onun işi gücü Müslüman Kardeşler Örgütü’nü Suriye’ye yeniden sokmaktı. Yaptığımız afları bile, Müslüman kardeşlerden kaç kişi affedildi diye ele alarak, affın herkesi kapsamasını hiçe sayıyordu.” diyerek eleştirmesi üzerine.

Senin, o günden belli oldu zaten; halkı için canını vermekten çekinmeyen, vatanını AB-D Emperyalistlerinin işgalinden korumak için her şeyini ortaya koyan Yurtsever, Antiemperyalist, Laik önderlere karşı düşmanlığın. O günlerde belli oldu senin sadece suretinin insandan ibaret olduğu.

“Hain iflah olmaz”, der bir Arap Atasözü.

 

Ey Yılmaz Özdil!

Yurtseverliğe, yiğitliğe, mertliğe, cesarete, devrimciliğe düşmanlığın, AB-D Emperyalistlerine hizmetkârlığın, aslında hep içinde olan hainliğin, sahtekârlığın yeniden nüksetti. Daha fazla saklayamadın içinde biriken kinini. Kustun içindeki iğrenç salyayı.

Şimdi de Latin Amerika’dan tüm dünyaya sol rüzgârları estiren Yiğit Başkan Hugo Chavez Yoldaş’a ve Venezuela Halkına, O’nun mirası Maduro Yoldaş’a saldırıyorsun. Bütün Kazları tenzih ederek söylüyoruz, Kaz Kafalılık yapıyorsun. Haddini aşıyorsun, Chavez Yoldaşı AKP’giller’le aynı kefeye koyarak. Tüm dünyada gericilik rüzgârları eserken, AB-D Emperyalistleri Ortadoğu’yu kurt dalamış sürüye çevirirken, AB-D Emperyalist haydutlarına kafa tutan, onları gerileten Hugo Chavez’i diktatör göstermekle de terbiyesizlik ediyorsun.

Sen nasıl bir insansın ya?..

On milyon Müslümanın kanına giren, canını alan, Ortadoğu’yu cehenneme, ölüm tarlalarına çeviren ebleh Bush’u ve koltuk, makam için Dinini bile değiştiren Obama’yı; “Demokrat Başkan”, “demokrasinin ve özgürlüğün savunucusu”, Chavez Yoldaş’ı; “diktatör” gösteriyorsun.

Nasıl bir diktatör ki ülkesinin zenginliklerini halkına paylaştırıyor, “gariban mahallelere sağlık ocağı filan açıyor”.

Seni kim düşürdü insanlığın satıldığı bu piyasaya ya?

İnsan soyunun en büyük düşmanlarına, “Şeytan” diyen, “Dünyanın efendisi gibi konuşuyor bu emperyalist haydutlar” diyen, AB-D Emperyalistleri tarafından katledilen Kaddafi’ye “şehit” diyen Hugo Chavez’i diktatör gösteriyorsun.

Sen nasıl düştün bu yola ya?..

Sömürgecilerin parçaladığı Latin Amerika’yı birleştirmek, tek bayrak, tek çatı altında toplamak isteyen, Dünya Halklarının biricik dostu Chavez Yoldaş’ı diktatör gösteriyorsun.

Nasıl bir aymazlıktır, nasıl bir hainliktir, BOP’un hazırlayıcılarını, ülkemizi üç parçaya bölmek için halklarımızı düşmanlaştırmak isteyenleri “demokrat”, bizi savunan, mazlum halkların dostu Chavez’i “diktatör” gösteriyorsun.

Seni artık nasıl devşirdilerse, nasıl yetiştirdilerse, “Kemalizmin modası geçmiş. Size Ilımlı İslam lazım” diyen CIA ajanlarını demokrat, Mustafa Kemal’e sahip çıkan Chavez’i diktatör gösteriyorsun.

Aslında hazmedemiyorsun Yılmaz Özdil yiğitliği, cesareti, yurtseverliği, Devrimciliği. Bunlar senin gibi insanlığından gönüllü olarak soyunup ruhunu AB-D Emperyalistlerine satan ideolojik fahişeler için kötü örnekler. Görünce bu örnekleri kırmızıya saldıran boğa gibi saldırıyorsun, kaybediyorsun kendini.

Chavez Yoldaş’ın ve Maduro Yoldaş’ın yaptıklarını gözden geçirdiğimizde, senin saldırganlığının nedeni de ortaya çıkıyor aslında.

Chavez Yoldaş’ın, asla tereddüt etmeyen, geri adım atmayan, kararsızlığa düşmeyen, umutsuzluğa düşmeyen yiğit, cesur, atak, gözü kara, her şeyi göze almış ve halka karşı da çok mütevazı bir devrimci önder olması rahatsızlık veriyor AB-D Emperyalistlerine ve devşirmelerinden Yılmaz Özdil’e.

Cesaret vatanına sahip oldukları için; Chavez ve Yoldaşları, zoru görünce sıvışıp gitmiyorlar. 1992’deki bir devrim girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca, Chavez yiğitçe tüm sorumluluğu üzerine alıyor. Mertçe “Bu kez yenildik, devrimci amacımıza ulaşamadık”, diyor ve zindana tıkılıyor.

1994 yılında serbest özgür kalınca siyasi mücadeleye başlıyor Chavez Yoldaş. Hiç geri adım atmak yok, mücadeleyi yavaşlatmak yok. Tersine hep kararlılıkla, inançla, hırsla, davasına sahip çıkan bir devrimci.

Ama sen Yılmaz Özdil, Gezi İsyanı’mızda ortadan kayboldun. Milyonların “Diktatör İstifa” sloganlarını kaldıramadın. İncindin Tayyip’e diktatör denmesine. Ve utanmazca eşinin hastalığının arkasına sığındın. Kaliteni de, kapasiteni de, yüreksizliğini de, çapını da belli ettin.

Chavez Yoldaş’a, senin devşiricilerini “Hitler yanında bebek kalır” diyerek nitelediği için mi düşmansın?

Halkın Caracazo adıyla bilinen isyanında, halk üzerine kurşun yağdıran ve bin kişinin ölümüne neden olan ABD uşağı eski Venezuela devlet başkanının, “Venezuela kanunları karşısında suçludur, katildir, teröristtir ve cezalandırılması gerekir bu alçağın, bu nedenle bize iade edin bu zalimi”, dediği için mi düşmansın Chavez’e?

Yoksa bir Küba uçağını düşürerek yetmiş üç kişiyi katleden hain Miamili döneklerin, alçakların, o suikastı tertipleyen ekibin yargılanmaları için Küba’ya iade edilmesini istediği için mi?

Chavez Yoldaş’ın geçmişini, sınıfını unutmadığı, geldiği sınıfına sahip çıktığı, halkına sırtını dönmediği için mi düşmanlık besliyorsun?

Maduro Yoldaş’ın kamyon şoförlüğünden Başkanlığa gelmesi de seni kindar yaptı anlaşılan.

Bolivarcı Devrimle Halkının sağlık sorunlarını hallettiği, yoksul halkın çok büyük bir bölümünü hastaneyle tanıştırdığı, çocuk ölümlerini, anne ölümlerini azalttığı, halkını ölüme terk etmediği için mi düşmansın Chavez’e?

Okuma yazma oranını yüzde yüze çıkardığı, Eğitimsizliği ortadan kaldırdığı için mi kinini kusuyorsun ey Yılmaz Özdil?

AB-D Emperyalistlerinin Venezuela Halkına yönelik oyunlarını, Halkıyla ve Ordu İçindeki Genç Subaylarla birlikte bozduğu için midir, senin Chavez’e duyduğun, içine efendilerince zerk edilen onulmaz kinin?

Kendisinin örnek aldığı, Latin Amerika’nın birliği için mücadele eden ve bu yüzden Sömürgecilerin nefretini kazanan Venezuela’nın Mustafa Kemal’i Bolivar’ın adını koyarak Ülkesinin adını “Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti” olarak değiştirdiği, Bolivar’ın ruhuna yeniden hayat buldurduğu için mi kaleminden nefret akıtıyorsun.

Bolivarcı Devrim öncesinde, büyük bölümü AB-D şirketlerinin kasasına, küçük bir bölümü de Venezuela’daki hain, işbirlikçi Parababalarının kasasına giden Petrol gelirlerinin halka aktarılması mı senin içinde derin yaralar açtı ey Yılmaz Özdil?

Halka hizmetin adı olan “Misyonları” yarattığı için midir Bolivarcı Devrimi Diktatörlük diye tanımlaman?

 

Sen Yılmaz Özdil,

Bolivarcı Devrim’e ve Chavez’e kesin, Latin Amerika’nın entegrasyonunu, birliğini savunan ALBA’yı yani “Latin Amerika’da Bolivarcı Alternatif”i kurduğu için düşmansın.

Latin Amerika’nın birliğinin gerçekleştirilmesi ve sömürgecilerin güneyden defedilmesi, özgür bir Latin Amerika Birliği’nin kurulması, bağımsız, özgür bir birliğin kurulması:

Bu; Simon Bolivar’ın hayalidir, idealidir.

Bu; Kahraman Gerilla Che’nin de hedefidir.

Bu; Ölümsüz Devrimci Fidel’in de hayalidir.

İşte efendilerin AB-D Emperyalistlerini tir tir titreten bu hayalin, idealin gerçekleşme olasılığının belirmesidir. Onlar bölüp parçalamak isterler. Sen de efendilerinin sesi olmaya soyunduğun içindir ki, Latin Amerika Halklarını tek bir devlet çatısı altında toplamaya çalışan Bolivarcı Devrim’e ve Chavez ve Yoldaşlarına hakaretler yağdırıyorsun.

Masum Filistin Halkına yapılan katliamlar karşısında Chavez Yoldaş’ın, bir tek Müslüman Ülkenin yapamadığı, İsrail’den büyükelçisini çekmesi ve İsrail’le ilişkileri kesmesi mi rahatsız etti seni ey Yılmaz Özdil?

Yoksa, bir Demokratik Devrim yani Antiemperyalist, Antifeodal ve Antişovenist bir devrim olduğu için mi seni ürkütüyor Bolivarcı Devrim?

Demokratik devrime önderlik ettiği için mi düşmanlık güdüyorsun Hugo Chavez Frias’a?

Ve “muhalefeti susturdu, basını susturdu, iş dünyasını sustalı maymuna çevirdi” diyerek karalıyorsun Chavez’i ve Bolivarcı Devrim’i.

A be Allahın dingili, Venezuela’nın başına ne geliyorsa, Chavez Yoldaş’ın, Maduro Yoldaş’ın ve Bolivarcı Devrim’in, içeride yerli Parababalarına, yani Finans-Kapitalistlere henüz dokunmadığı için geliyor. AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçiler o yüzden karşıdevrimler örgütleyebiliyorlar. Finans-Kapitalistler ise hem maddi varlıklarını hem de sömürülerini devam ettiriyorlar. Bolivarcı Devrim’in bunların sömürü çarklarını ortadan kaldırması gerekirdi. Bunlar ortadan kalkmadıkça, karşıdevrim tehlikesi son bulmaz.

İşte Yılmaz Özdil eğer bir sıkıntı yaşıyorsa Halk Venezuela’da, bu karşıdevrimcilerin rahatlıkla ellerini kollarını sallayarak karşıdevrimi örgütlemelerinden kaynaklanmaktadır.

Bu da bizim özeleştirimiz olsun Yılmaz Özdil!

Biz seni insan bellemiştik. Yanılmışız. Sen insan değilsin. İnsan olarak geldiğin bu dünyada insan olarak yaşam sürmüyorsun, insan olarak da tamamlamayacaksın bu dünyadaki serüvenini.

Seni Atatürkçü sanmıştık. Senin Atatürkçülüğün sahtekârlıkmış.

Sen, CIA’nın kucağında oynayan bir devşirmesin.

Tayyip’in, Feto İblisinin farklı bir versiyonusun sen. CIA onları dinci, cemaatçi, tarikatçı oynatıyor. Seni Atatürkçü oynatıyor. 19 Ocak 2017

Halkın Kurtuluş Partisi
Ankara İl Örgütü

Print Friendly, PDF & Email