Devrim Şehitleri Teğmen Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ı andık

Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı, Ortaçağcı Şeriat özlemcisi gericiler tarafından katledilen Teğmen Kubilay ve arkadaşları Bekçi ŞevkiBekçi Hasan’ı Menemen’deki Teğmen Kubilay Anıtı’nda andık. Çeşitli demokratik kitle örgütleriyle birlikte İZBAN İstasyonu önünde toplandık. Burada bir süre sloganlar atarak, marşlar çalarak yürüyüş saatine kadar bekledik. Daha sonra yine sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtik. Kubilay Anıtı önünde son bulan yürüyüşümüzün ardından, Partimiz Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak bir açıklama yaptı.

Devrim Şehidi Teğmen Kubilay’ın Anmasına katılımın her yıl giderek azaldığını belirten Tacettin Çolak ana konuşmasına başlamadan önce şu ifadeleri kullandı:

Buraya gelen siyasi parti, dernek, sendika yöneticileri; fotoğraflar çekerek sosyal medyada paylaşıp militan bir eylemi başarıyla yaptıkları edasına bürünüyorlar. Laiklik ilkesini sözde savunuyor görünen muhalefet partileri bile böylesi bir katliama karşı çıkmaktan korkar hale gelmiştir. Hatta bir takım oy hesapları yaparak bu katliamları protesto etmekten uzak duruyorlar.”

Yürüyüş ve açıklama sırasında “Teğmen Kubilay Ölümsüzdür”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”, “Şeriat Ortaçağdır”, “Laiklik Özgürlüktür”, ‘‘Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarını attık.

Partimiz adına Tacettin Çolak Yoldaş’ın yaptığı konuşmanın metnini aynen yayımlıyoruz.

***

Bugünler Devrim Şehitlerimiz Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ı anmak

daha da bir önem kazanıyor

AKP’giller eliyle Ortaçağcı gerici tarikat ve cemaatlerin iyice palazlandığı, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’e, Kahraman Kuvayimilliyecilere ve Laik Cumhuriyet’e karşı savaşa giriştikleri bu günlerde; Teğmen Kubilay’ı, Bekçi Şevki’yi ve Bekçi Hasan’ı anmak tarihsel bir zorunluluk, aynı zamanda insani ve ahlâki bir gerekliliktir. Her şeyden önemlisi de gerçek yurtseverliktir.

20 yıllık AKP’giller iktidarında devletin bütün olanaklarından faydalanan bu tarikat ve cemaatler toplumu ahlâken ve vicdanen de çürütmüşlerdir. Din adına, Allah adına her türlü kötülüğü mubah görmektedirler. Tıpkı bundan 92 yıl önce atalarının din adına, Allah adına Teğmen Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ı hunharca katlettikleri gibi…

Mustafa Kemal’in ve Kuvayimilliyecilerin Batılı Emperyalistleri dize getirmesini hazmedemeyen bu alçaklar, bu “Keşke Yunan galip gelseydi”ciler, bugün de aynı noktadalar. Hem de AKP’giller’den aldıkları güçle daha da pervasızca saldırganlaştılar.

Peki ya sözüm ona muhalefet bunlardan farklı mı?

Ana muhalefetin başı Kılıçdaroğlu, “Laiklik tehlikededir diyemem”, demedi mi?

Tarikatlar ve cemaatler için “Sivil Toplum Örgütü” demedi mi ? Ne uğruna? Seçim Ali-Cengiz oyununda biraz oy devşirmek için.

Diğer yavru muhalefet bunlardan farklı mı?

Hayır! Amerikancı Kürt Hareketi HDP’nin Eski Eş Genel Başkanı Demirtaş değil midir, Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı Said-i Nursi’ye methiyeler düzen… Bunlarla ittifak içinde olan sözüm ona ‘”sol”lar da bu işin bir parçası değil mi?

Ayrıca geçtiğimiz günlerde cesur bir gazetecinin deşifre ettiği, 6 yaşındaki bir kız çocuğunun Ortaçağcı Hiranur Vakfı’nın Kurucu Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel tarafından müritlerden biri ile “evlendirilmesi” sapkınlığının arkasındaki gerçeği açığa çıkarmazsanız, işi magazinleştirmiş olursunuz. Bu güruhun yukarıda da belirttiğimiz gibi siyasi genetik şifreleri Teğmen Kubilay ve arkadaşlarını katledenlerle aynıdır. Tefeci-Bezirgân Sermayenin ideolojisi Siyasal İslam’dır, Şeriattır. İşte bu Ortaçağcı gericiler 21 yıllık AKP’giller iktidarında da ABD Emperyalist Çakalının yanında saf tutmaya ve Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon İslamı’yla halkımızı inmelendirip, “Allah’la kandırma”ya devam ediyorlar.

Tarikatlar, Kur’an Kursları ve Diyanet eliyle ülkemizin en ücra köşelerine kadar kök saldılar. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla kendilerine karşı gelebilecek Mustafa Kemalci Subayları Ordudan atarak Orduyu “site bekçisi” konumuna düşürdüler. Bunların günümüzdeki versiyonlarının Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi katleden anlayıştan zerre kadar farkı yoktur. Tıpatıp aynıdırlar.

Bundan 92 yıl önce, Yedi Düvele karşı verdiğimiz Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımı olan Laik Cumhuriyet’i yıkmak isteyenlerin devamcıları bugün iktidardadırlar ve bu uğursuz görevi yerine getirmek için Şeytanla bile işbirliği yapmaktan çekinmiyorlar. FETÖ İblisi ile amaç birliği yaptılar. ABD-AB Emperyalistleri ile işbirliği yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Tarikatlar ve vakıflar aracılığıyla ülkemizi Ortaçağ’ın karanlığına sürüklemeye devam ediyorlar.

Bunlar Abdullah Bin Mübarek’in dediği gibi “Din kisvesi altında dünya menfaati sağlayanlardır.” Dolayısıyla insanların en alçağıdır.

Bunların karşısında Teğmen Kubilay’ın cesareti ile davranan bir tek bizim Partimiz var; HKP var. Partimiz bu din bezirgânlarının maskesini düşürmeye devam ediyor. Bunlarla Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin cesaretiyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Sürdürdüğümüz İkinci Kurtuluş Savaşı ile hak ettikleri yere, Tarihin çöplüğüne göndereceğiz bunları!

Devrim Şehitleri Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan, Bekçi Şevki’yi saygıyla anıyoruz.

Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!

23 Aralık 2022

HKP İzmir İl Örgütü