ByLock kullananlar, “Paralelcidir, haindir, teröristtir, FETÖ’cüdür”, öyle mi Hafız?

ByLock kullananlar, “Paralelcidir, haindir, teröristtir, FETÖ’cüdür”, öyle mi Hafız?

Âlâ…

O zaman, hadi buyur buradan yak…

 

MİT’in eline verdiği listeye göre, içinde bazı bakanların, milletvekillerinin ve AKP önde gelen yöneticilerinin de bulunduğu 61 ByLock’çu varmış.

Hadi bakalım, yap gereğini…

Bak, Kaçak Saray’ın Sultanı da ilan ettin kendini. Artık devletin, başta ordu gelmek üzere, polisi, yargısı ve tüm bürokrasisi senin elinde. Hiçbiri de senin bir dediğini iki edemez. Daha ne duruyorsun? Madem bunlar FETÖ’cü, darbeci, Paralelci, niye bunları anında derdest edip Sincan’a göndermiyorsun?

Konuya ilişkin Can Ataklı’nın bugünkü yazısından aşağıdaki bölümleri okuyalım:

“Gördüğüm Bylock’çu milletvekili listesinde 61 isim var

“Önceki gün yazdığım yazı tahminimin üzerinde ilgi gördü. MİT’in bylock’çu milletvekili listesini iktidara verdiğini yazmıştım. Listeyi birkaç saniyeliğine gördüğümü içlerinde “dudak uçuklatacak isimler” bulunduğunu belirtmiştim. O gün yazmayı unuttuğum şey şuydu; o listede tam 61 AKP’li milletvekili olduğunu söylemişlerdi.

“Yazının yayınlanmasından sonra pek tabiî birçok kişi merak içinde “gördüklerinin arasında hatırladığın kimler vardı?” diye soru yağmuruna tuttu.

“İsim vermem hukuken mümkün değil. Ama bazı bakanlar olduğunu, şu anda hemen her gün FETÖ aleyhine demeçler veren, tv ekranlarında aslanlar gibi çarpışan isimler de var.

“(…)

“Cemaatin en güçlü olduğu dönemlerde AKP’lilerin tamamı hiç sakınmadan bu ekiple iç içeydi. Bu dönemde “aramızda daha rahat haberleşiriz” denilerek birçok milletvekilinin telefonuna bu sistem yüklenmiş olabilir.

“Burada hesaplanmayan, anladığım kadarıyla bylock’la hiç ilgisi olmayan Erdoğan’ın “Bylock kullanan darbecidir, teröristtir, haindir” demesi oldu. 2011’de kullanımına son verilen bylock’un kendi telefonlarında da olduğunu unutan AKP’li milletvekilleri “bylock’çular haindir” kervanına katıldılar. Kendilerini Erdoğan’ın yanında konumlandırdıkları için de başlarına bir şey gelmeyeceğini düşündüler.

“Oysa teknoloji affetmiyor ve geç de olsa telefonunda bylock olan herkes saptanıyor.

“Yakında mahkemelerden “bylock darbeci olmanın kanıtı olamaz” şeklinde kararlar çıkmaya başlarsa bana sürpriz olmaz. Yoksa bu kadar bakan milletvekilini nasıl kurtaracaklar?” (http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/can-atakli/zengin-fetoculer-haksiz-degil-1892216/)

Şimdi de, Kaçak Saraylı Reis’in ByLock’çular hakkında dediklerine biraz daha yakından bakalım:

“FETÖ ile mücadele konusunda kararlılık vurgusu yapan Erdoğan, FETÖ’cülerin kullandığı ByLock programının soruşturmanın en önemli ayağını oluşturduğunu söyledi. 

“Yürütülen soruşturmalarda 100 bin ByLock kullanıcısının tespit edildiğini kaydeden Erdoğan, “By Lock’tan yakalananlar mağdurum diye gelip bana ağlamasın” dedi. 

“Konuşmasında AK Partili bir isimden örnek veren Erdoğan, bu partilinin ByLock çıkan oğlunu reddettiğine dikkat çekerek, “Herkesin böyle olması gerekiyor” diye konuştu.” (http://www.haber10.com/cumhurbaskani/cumhurbaskani_erdogan_bylock_kullanan_bana_aglamasin-672771)

Eee, Hafız…

Bak sıradan bir partili, ByLock kullanan oğlunu reddetmiş. Oğlu olmasına rağmen reddetmiş. Yani evlatlıktan çıkarmış. Sen de diyorsun ki; “Herkes böyle olmalı.”

Öyle mi?

Âlâ…

O zaman hadi bakalım, sen de öyle ol. O vatandaş oğlunu reddetmiş. Seninkilerse, Bakan, Milletvekili, AKP Yöneticisi.

Senin de onları reddetmen gerekmez mi?

Aleme verdiğin öğüde sen de uy bakalım.

Uyamazsın, değil mi?

Uyamazsın…

Çünkü durumunuz “küp küp üstünde.” Alttakini çekiver; seyreyle gümbürtüyü.

Yok birbirinizden farkınız, Hafız. Bunu sen de biliyorsun, aklı eren herkes de biliyor.

Ne demişti, AKP kurucularından, bir zamanların Bakanı Abdüllatif Şener?

“Bunların içinde benim dışımda FETÖ ile ilişkisi olmayan yoktur.”

İşte bizce de doğru bir tespittir bu.

Meydanlarda, kürsülerde höyküren sen değil misin; “Cemaatçi kardeşlerimiz bizden ne istediler de vermedik?” diye?

Bundan daha âlâ FETÖ’cü olunabilir mi?

Ve FETÖ’cülük bundan daha açık bir ibareyle ortaya konup savunulabilir mi?

Hep söylüyoruz ya; FETÖ’nün Türkiye’deki 1 numaralı yardım ve yatakçısı, destekçisi, başta sen olmak üzere avanendir, AKP’giller’dir, diye…

Gerçek aynen böyledir.

Tayyip, ByLock’çular hakkında veriştirmeye devam eder:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kamudan FETÖ yapılanmasına düzenlenen operasyonlar sonunda terörle mücadelenin daha hızlı ilerlediğini kaydetti. ByLock uygulaması kullanan kişilerin örgütle ilgili tüm verilerine yönelik işlemlerin sürdüğünü açıklayan Erdoğan, ByLock ile ilgili çok ciddi soruşturma, inceleme işlemlerinin olduğuna değindi. ByLock konusunda örgütle alakalı çok ciddi veriler elde edildiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün inlerine girildiğini ifade etti.

“BYLOCK İLE İNLERİNE GİRİYORUZ

“Terör örgütü FETÖ’nin iletişim ve haberleşme programı olarak bilinen ByLock ile örgütün inlerine girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün teknoloji açısından hangi imkanlara sahip olurlarsa olsun aynı imkanları kullanarak örgüte yönelik operasyonların sürdüğünü açıkladı. (…) Cumhurbaşkanı Erdoğan da ByLock kullanmadığını iddia eden kişiler hakkında açıklama yaptı. FETÖ mücadelesinde ByLock incelemelerinin önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, benim telefonum değildi, kız kardeşimindi, amca çocuğumundu, o aldı kullandı, o konuştu  kusura bakmasınlar ifadesini kullandı.

“TELEFONUNU KAPTIRMASAYDIN

“Telefonunu kaptırmayacaksın diyen Erdoğan, haklarında karar verilen ancak hata olduğu tespit edilenlerin yargı yolu ile aklandıktan sonra KHK ile görevlerine iade edileceğini belirtti.” (http://www.ogretmenlericin.com/meb/kamudan-haber/cumhurbaskani-erdogandan-kamudan-ihrac-edilenler-hakkinda-aciklama-16521.html)

Tekrarlayalım önerimizi:

Haydi bakalım, Hafız!

Bak bu 61 avanen, telefonunu kaptırmayanlardanmış. Hem telefonlarını kaptırmamışlar, hem de ByLock’u kullanmışlar.

Yunanistan’a peşkeş çektiğiniz 18 Ada konusunda olduğu gibi, bu 61 ByLock’çu yandaşın hakkında da ölü numarasına yatma. Hadi, bir davranış koy.

Gücün mü yetmiyor, Hafız?

Nedir bu sessizliğine, tutukluğuna, kımıldamazlığına sebep?

Hangi konuda tutarlı olabildiniz ki siz…

Söylediğin sözlerin, öne sürdüğün iddiaların       hangi birinin arkasında durdun ki?

Hangi birinin bir süre sonra 180 derece karşıtını söyler, savunur olmadın ki?

Sizler böylesiniz. Bu artık gün gibi aşikâr olduğu halde; koskoca ordu da, yargı da, polis de senin ağzına bakıyor, senin avucunun içine girmekten hiçbir rahatsızlık duymuyor. Ne kuvvetler ayrılığı bıraktın, ne Anayasa, ne hukuk… Ne demokrasi, ne özgürlük, ne adalet; hepsini berhava ettin… İnsanın da bu gücüne gidiyor, bu ağırına gidiyor…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

13 Haziran 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı