Bunları ABD taşeronluğundan ancak toprak vazgeçirir…

Saygıdeğer arkadaşlar!

Bu Kaçak Saray avanesi asla antiemperyalist olamaz, asla ABD Emperyalist Haydudunun emrinden çıkamaz. Bunlar, kendilerini toprak ıslah edinceye kadar ABD hizmetkârlığına, ABD taşeronluğuna devam eder. Yani daha da açık bir ifadelendirmeyle; bunlar Amerika Çakalına çalışmaya devam eder.

Bunların ABD’den kopuşunu beklemek, dünyanın tersine dönmesini beklemek kadar saçmadır, akıl, mantık ve bilim dışıdır.

Peki neden?

Sosyal sınıf yapılarından dolayı. Bunlar, hep söyleyegeldiğimiz gibi çağı geçmiş, kökleri tâ Sümer’e kadar giden, altı bin yıl ötelere giden asalak, sömürücü, insan düşmanı Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının temsilcileridir. Ve bu gerici, Ortaçağcı sınıfın çıkarlarını savunur…

Çok iyi bilindiği gibi bunların devşiricisi, örgütleyicisi, partileştiricisi, iktidara taşıyıcısı ve 18 yıldır orada tutucusu da yine doğrudan ABD Emperyalist Haydududur. Onun casus örgütleridir ve Ankara Büyükelçiliğindeki CIA, Ulusal Güvenlik Örgütü (NSA) ajanlarıdır. Pentagon, Washington temsilcileridir.

Tayyipgiller’in ara sıra ABD sözcüleriyle ağız dalaşına giriyor görünmeleri sizi şaşırtmasın. Bu durum kandırmacadır, işin raconu gereğidir.

ABD, en has hizmetkârlarının bile bazen Amerikan karşıtlığını oynamasını ister. Böylece o uşak, kitleleri daha kolay kandırabilir, peşine takıp ABD’nin çıkarları doğrultusunda kanalize edebilir.

Tayyipgiller’in Dışişleri Bakanı M. Çavuşoğlu’nun şu açıklamasına bir bakar mısınız?

“ABD’nin son zamanlarda Libya konusunda daha aktif olmaya başladığını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye ve ABD olarak birlikte çalışmamızı önerdi. Sayın Trump da buna olumlu baktı ve bizim düzeyimizde yani dışişleri, savunma bakanları düzeyinde, istihbaratlar düzeyinde birlikte çalışma talimatı aldık. Şimdi teknik düzeyde arkadaşlarımız görüşüyor. Burada ortak hareket etmemiz, bölgenin istikrarı ve Libya’nın geleceği bakımından da önemlidir.” (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bakan-cavusoglu-duyurdu-turkiye-ve-abd-libya-konusunda-ortak-calisacak-284931h.htm)

Neymiş arkadaşlar mesele?

Tayyip ne demiş ABD’li efendisine?

“Türkiye ve ABD olarak birlikte çalışalım Libya’da.”

Tabiî Trump Çakalı da buna olumlu bakmış. E, bakar elbette. Çünkü demiş oluyor ki Tayyip aslında;

“Libya’da ben sana hizmet edeyim, eskiden olduğu gibi, Muammer Kaddafi’yi linç ettirdiğimiz günlerde olduğu gibi.

“Libya’nın devasa zenginlikteki petrol yatakları senin olsun. Pazarları da.

“Biz de bu arada görüntü yapmış oluruz. İçerideki meczuplaştırdığımız “hülooğğ”cuları kandırmayı sürdürmüş oluruz böylece. Sarayımızı da korumuş oluruz bir süreliğine daha…

“Bu cahil zavallılar sürüsü ‘Reisimiz Libya’yı da fethetti işte, Suriye’yi, Irak’ı fethettiği gibi’, diye sloganlar atıp gönüllerini ferahlatırlar…

“Yani özetçe; Libya’yı yağmalamak senin olsun, Kaçak Saray’ımı korumak da benim…”

İşte durum bu kadar yürek parçalayıcı, arkadaşlar! Türkiye böylesi bir ihanet tarafından teslim alınmış şu anda.

ABD hizmetkârlığını kahramanlık diye, vatanseverlik diye sunuyor hain; zavallı, cahil, bilinçsiz insanlarımız da yutuyor bunu…

Bu ihanet çemberini kırıp bu lanet halkasını çıkarmalıyız boynumuzdan.

Yüz yıl önce yendik bunları, yine yeneriz. Ve yeneceğiz de…

Yirminci Yüzyıl ve sonrasında, kökü bin yıllar öncesine dayanan, kafaca, zihince ve kültürce, ahlâkça Ortaçağ’ın Ümmetçilik Konağını yaşayan bu Antika, asalak, sömürgen, üretim dışı sınıfın siyasi plandaki temsilcileri olan Tayyipgiller ve diğer İslam ülkelerindeki benzerleri, çağdışı oldukları için tek başlarına iktidar olamazlar ve iktidarda kalamazlar. Muhakkak surette bir emperyalist dış güce sırtlarını dayayacaklar ve onun desteğini alacaklardır. Bunun karşılığında da onun taşeronluğunu yapacaklardır, ona çalışacaklardır. Yani boylu boyunca ihanete batacaklardır. Bunlar zaten Ortaçağ’ın Ümmetçilik günlerini yaşadıkları için kendiliklerinden vatansız ve milletsizdirler. Yani ulusa ilişkin hiçbir değer taşımazlar. O sebepten de vatan satıcılık dahil en ağır ihanetleri duraksamadan ederler.

Yeter ki Sarayları-Saltanatları güvencede olsun, yeter ki küp doldurmaya devam etsinler.

Bakın İslam ülkelerine, hep aynı manzarayla karşılaşırsınız. Aynı hazin durum yakar yüreğinizi…

Yerli-yabancı Parababalarını, Antika ve Modern Parababalarını (MÜSİAD’cıları ve TÜSİAD’cıları) yeneceğiz. Yerli hain asalakların, sömürgenlerin arkasındaki uluslararası emperyalist çakalları da -ABD ve AB’yi de- yeneceğiz…

Yüz yıl önceki Demokratik Devrim yarım bırakıldığı için bu felaketler geldi başımıza.

Ulusal Kurtuluş, Sosyal Kurtuluşla taçlanmadı. Bu nedenle de geriye dönüş oldu…

Bu kez aynı yanlışa düşülmeyecek… Ve bu devrimi Bilimli, Bilinçli, Kararlı İşçi Sınıfı Devrimcileri yönetecek…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

27 Haziran 2020

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı