Dünyamızda yüz milyonlarca çocuk, bu kansercil Parababaları düzeninin yarattığı cehennemde her türlü kötülüğe, eşitsizliğe, acıya, kan ve gözyaşına rağmen tüm masumiyetiyle, gülüşleriyle dünyamızı cennete çevirmeye çalışıyor…
Ama ne yazık ki bu zorlu mücadelede okulda, parkta, oyun alanlarında ve aileleriyle birlikte olması gerekirken dünya genelinde 160 milyon çocuk, Parababalarının yarattığı düzende ucuz işgücü olarak kullanılmaktadır.
Tüm masumiyetiyle çocukluklarını, o küçücük bedenlerini fabrikalarda makinenin dişlileri arasında, tarlada ekin yığınları arasında, umutlarını, hayallerini sokakta ya da bir mendil parçasında bırakmak zorunda kalan 160 milyon çocuk… Zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişimleri açısından zararlı olan işlerde çalışmak zorunda kalan yüz milyonlarca çocuk…
Kursağına bir lokma ekmek girmeyen, bir bardak sütü bulamayan, bir oyuncağı dahi olmayan milyonlarca çocuk… Sabahın alacakaranlığında mahmur gözleriyle çocukluğunu yatağında bırakıp soğuk sokaklara kendini vuran, okulu bırakmak zorunda kalan milyonlarca çocuk… Milyonlarca küçük beden… Parababalarının sofralarında kaderleri çizilen milyonlarca çocuk… Bu durumu Hikmet Kıvılcımlı ne de güzel ifade etmişti:
“Hangi ülkede hangi çocuğun kaç lokma ekmek yiyeceğine, servet sahiplerinin bir araya geldikleri kahvaltılarda ve yemeklerde karar verilir.”
Çocuklarımız açısından içinde bulunduğumuz Parababaları düzeni tam bir cehennem olmuştur.
Neden mi?
UNICEF ve ILO’nun hazırladığı rapor bu ürkütücü tabloyu gözler önüne sermektedir. Buna göre;
*Dünya genelinde neredeyse her 10 çocuktan biri çocuk işçi olarak çalışırken, sömürge ülkelerde bu oran 5 çocukta bir seviyesine yükseliyor.
*Özellikle son koronavirüs salgını nedeniyle 9 milyon çocuk daha risk altında.
Gerekli önlemlerin alınmaması halinde 2022 sonu itibarıyla çocuk işçi sayısının 169 milyona yükseleceği belirtiliyor.
*Ayrıca rapora göre, çocuk işçilerin yüzde 70’i tarım (112 milyon), yüzde 20’si hizmet (31,4 milyon) ve yüzde 10’u da (16,5 milyon) endüstri sektöründe çalışıyor. Çocuk işçiliğinde kırsal kesimdeki oran yüzde 14 iken, şehir bölgelerinde bu oran yüzde 5 seviyesinde seyrediyor.
*Çocuk işçilerin yüzde 72’si ailesiyle çalışıyor. Aile ile çalışmanın güvenli olabileceği düşüncesinin aksine çocuklar aile ile çalışsalar da tehlikeli işlerde yer alabiliyorlar.
*Rapora göre, dünya genelinde yaşları 5 ila 17 olan 79 milyon çocuk tehlikeli işlerde çalışıyor.
Çalışan çocuklar fiziksel ve psikolojik olarak zarar görme, eğitim hayatlarının kesintiye uğraması, temel haklarından mahrum kalma ve gelecek potansiyel fırsatları kaçırma gibi risklerle yüzleşiyor.
*Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’ya göre her yıl 22 bin çocuk çalışırken hayatını kaybediyor.
(https://www.ensonhaber.com/ekonomi/dunya-genelinde-her-10-cocuktan-biri-cocuk-isci)
Peki bu kansercil parababaları düzeninde ülkemizde durum nasıl?
*Türkiye genelinde 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı, 16 milyon 457 bin kişi olarak tahmin ediliyor.
* AKP’giller’in isteğine göre rakam bulma ofisine dönüşen TÜİK’in “İstatistiklerle Çocuk, 2021” raporuna göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı %16,4 olmuş.
*2022 yılının ilk beş ayında iş cinayetlerinde 14 yaş ve altı 3 çocuk işçi, 15-17 yaş arası ise 12 çocuk/genç işçi hayatını kaybetmiş. (https://www.isigmeclisi.org/20751-2022-yilinin-ilk-bes-ayinda-151-gunde-en-az-646-isci-hayatini-kaybet)
Biz HKP’liler çocuk işçiliği cehennemini yaratan bu kansercil Parababaları düzenini yıkıp çocuklarımıza bu acıları yaşatan yerli ve yabancı Parababaları ve onların yerli işbirlikçilerinden mutlaka hesap soracağız.
İşte o zaman insanlık “Büyük Bir Sosyalist Aile” olacak ve o büyük gün geldiğinde “çocuklar şeker de yiyebilecek.”
İşte o gün;
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler göreceğiz…
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere süreceğiz…
12.06.2022
HKP Merkezi
Kadın-Çocuk Komitesi