BİR DOĞA KATLİAMIDA İZMİR TİRE’ DEN

AKÇAŞEHİR KÖYLÜLERİ TİRE EGE LİNYİT İŞLETMESİNİ MAHKEMEYE VERDİ.

Yeşil Tire’nin güzel bir köyüdür Akçaşehir. Yakınlarında 1956 yılından beri işletilen Tire Ege Linyit İşletmeleri vardır. Yıllardır bu maden işletilirken Akçaşehir köylüleri de orada çalışırlardı ve hala da çalışan işçiler var. İki sene öncesine kadar köyde bir sıkıntı yokken köyde evlerde çatlaklar, tarlada göçükler meydana gelmiş.

Bu olayı basından okuyup ve canı yanan köylüler madeni mahkemeye verdiklerini öğrenince Kurtuluş Partisi İl Başkanı ve Sekreteri olarak köye gidip yerinde inceleme yaptık. Durum basına yansıyandan daha vahimdi.

Maden işletmesi topuklama ve göçertme sistemiyle köyün altından tünel kazmaya başladı. Tünel köyde ilerledikçe yığma yapılı evlerde çatlaklar oluştu. Tarlalarda 2 metre genişliğinde 30 metre derinlikte göçükler meydana geldi. Köyün su deposunun yarım metre ötesine açılmak istenen tünel havalandırma bacasını şirket kapatmak zorunda kaldı.

Evlerde yaşayan insanlar can güvenliği nedeniyle evlerini terk ederek Tire’ye yerleşti.

Konuştuklarımız “Evde otururken kazma seslerini duyuyorduk, dayanamadık, göçtük” dediler.

Tarlalarda zeytin ağacı kurumuş, göçüklerin etrafında hiçbir önlem alınmamış, çatlak evlerde insanlar oturmaya devam etmiş yani insanlar yazgılarıyla baş başa bırakılmıştır. Başvurmadıkları devlet kurumu kalmamış, ama başta ilçe kaymakamı olmak üzere hiç kimse önlem konusunda parmağını kıpırdatmamıştır.

Mahkemenin görevlendirdiği üniversitede görevli bilirkişiler gerçekçi bir rapor vermişlerdir. Köydeki evlerin ve tarlaların durumunu yerinde gördüğümüz için bilirkişi raporunda yazılanların gerçek olduğunu anladık. Maden sahibi Başaran çatlakların önce depremden sonra da köye yakın bir dereden kaynaklandığını iddia etse de bilirkişi raporu çatlak ve göçüklerin köyün altından tünel kazılmasından oluştuğunu net bir şekilde ifade ediyor.  Zaten depremden kaynaklansa yakınındaki köylerde de göçük ve çatlaklar meydana gelmesi gerekirdi.

Köylüler işsizlik korkusuyla, yakınları madende çalıştıklarından sesini çıkaramıyor, muhtar da maden şirketinin dümen suyuna girmiş, onların ağzıyla konuşuyor, ama canı yanan köylülerden mahkemeye verenler kararlılar. Can güvenliklerinin sağlanmasını ve sağlıklı konutlarda yaşamak istiyorlar.

TÜYAP Kitap Fuarı’nda Derleniş yayınları tarafından düzenlenen “Ege Bölgesinde Doğa Katliamları ve Mücadele Yolları” konulu seminerde de konuşmacı Kurtuluş Partisi İzmir İl Sekreteri Levent Çelik “Akçaşehir köylülerinden söz ederek madenin etkilerini, sağlıksız yapılarda oturanların durumunu, göçüklere karşın devletin önlem almadığını” söyleyerek duyarlı insanları Tire’ye mahkemeye davet etti.

Mahkeme günü, Kurtuluş Parti İzmir İl Yönetim Kurulu olarak Tire’de Köylülerle beraberdik.

26 Nisan 2011 tarihinde yapılan duruşma öncesi Akçaşehir köylüleri adına Mustafa Ergin basın açıklaması yaparak sorunlarını Tire halkıyla ve kamuoyu ile paylaştı. Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri olarak basın açıklamasına destek verdik.

Köylüler, basın açıklaması öncesi seçim çalışması için Tire’ye gelen eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a da sorunlarını anlatarak destek istediler.

Meclisin seçim kararı almasıyla birlikte Bakanlığı bırakan Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, arkasında polis eskortu ve araç konvoyu ile birlikte, bakan forsu ile dolaşmaktaydı. Yine Tire’nin içinde pazara gelen ve kahvelerde oturan halkla teker teker görüşürken yanında Kaymakam ve diğer mülki erkân da bulunmaktaydı.

Eski bakan, “devlet destekli” bu seçim çalışmasını yürütürken, köylülerin duruşma saatinin beklemek için oturduğumuz pastaneye de geldi. Herkesle olduğu gibi bizimle de tokalaşmak istedi. Masamıza geldiğinde, Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak “Siz şu anda bakan değilsiniz, ama bakan forsuyla ve polis eskortuyla geziyorsunuz, ayrıca madem dinci bir partisiniz, ama Hz. Ömer’in adaletine uymuyorsunuz, Hz. Ömer’in iki mumu vardı. Bir tanesini devlet işlerinde kullanır, ikincisini ise özel işlerinde kullanırdı.” dedi.

Yine “Sizin döneminizde yolsuzluk, hırsızlık, vurgun aldı başını gidiyor, Halkın sorunlarıyla ilgilenmiyorsunuz, bakın işte Akçaşehir köylülerinin sorunları var, ilgilenin bunlarla” dedi. Binali Yıldırım; önce “ne demek istiyorsunuz açık konuşun” diye cevap verdi. İl başkanımız ise; “Ben imalı konuşmuyorum, ne dediğim çok açık, sizde beni çok iyi anladınız” diye cevap verdi. Tire halkının ilgiyle takip ettiği bu tartışma, kendisini takip eden basın tarafından da görüntülenmeye başladı. Tartışmanın uzaması halinde iyice teşhir olacağını anlayan Binali Yıldırım bulunduğumuz pastaneyi terk etti, gitti.

Eski bakan olmasına rağmen bakanlık forsuyla dolaşıp halkın tek tek elini sıkacağına halkın yakıcı sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiği ve sahte Müslüman olmaması gerektiği konusunda Binali Yıldırım’a ayna tutuldu, oy avcılığı için geldiği Tire’de. Malum basın bu olaya tanık olduğu halde yazmadı, TV kanalları da haber olarak göstermedi. Ama biz burjuva basının yazmadığı bu konuyu okurlarımızla paylaşmak istedik.

Temiz Çevre, Yaşanabilir Doğa ve Sağlıklı Toplum için mücadele veren Kurtuluş Partililer olarak Akçaşehir Köylülerinin haklı mücadelesinde hep beraberiz, beraber olmaya devam edeceğiz. 26.04.2011

İzmir’den Kurtuluş Partililer

Print Friendly, PDF & Email