Biz Meclisteki “Amerikancı Dörtlü Çete” diye adlandırırken…

Saygıdeğer arkadaşlar;

Biz Meclisteki “Amerikancı Dörtlü Çete” diye adlandırırken o dört burjuva partisini, ne kadar da haklıymışız, görebiliyor musunuz?

Şimdi bunlara bir de beşinci eklendi:

Amerika’yla birbirlerine karşı son derece de “iyi” olan Meral Hanım’ın “İyi Parti”si…

Amerika, çıkar arabasına yeni koştu, bu “İyi Parti”sini…

Öbür beygirlerden biri ya da birkaçı yorulursa, bu hemen onların yerini dolduruversin diye…

Bunlar her şey olabilirler. Ama asla antiemperyalist olamazlar, ABD ve AB Emperyalist Haydutlarına karşı olamazlar!

Tam tersine, görevleri-misyonları, o emperyalist çakalların çıkarlarına hizmetten başka hiçbir şey değildir…

 

Kaçak Saraylı Reis’in AKP’giller’inin tüm takım taklavatlarıyla, baştan ayağa ABD Çakalının Suriye’ye yaptığı bu son alçakça ve namussuzca saldırı karşısında nasıl cezbeye kapıldıklarını, nasıl büyük bir coşku içinde alkış tuttuklarını gördük, değil mi?

Hatta bunlar “Yetmez ama Evet”çi oynadılar. “Bu kadarcığı gönlümüzü tam serinletmedi. Suriye’yi taş taş üstünde kalmamacasına yerle bir etmeliydi, Efendimiz ABD.”, anlayışına-tutumuna girdiler.

Kaçak Saray’ın Arka Bahçeli Amigosu, Kontrgerilla’nın Özel Örgütü MHP’nin Bahçeli’si, zaten Tayyip’le eklemlenmiş bulunmaktadır. Onun hınk deyicisidir artık.

Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi’nin siyasi plandaki temsilcisi PKK, HDP, PYD ve YPG de zaten ABD ve AB Emperyalistleriyle, CIA’sından NATO’suna kadar, Özel Kuvvetler’inden Black Water’larına kadar, Avrupa Parlamentosu’na kadar; etle tırnak gibi kaynaşmış bulunmaktadır.

Suriye’de de Amerikan Özel Kuvvetleri’nin komutasında, Suriye’nin meşru yönetimine karşı ABD’nin BOP’unu hayata geçirmek için savaş vermektedir, 6 yıldan bu yana.

Yeni CHP’nin TESEV’ci, Sorosçu Kemal Efendi’si, bilindiği gibi, ABD’nin bu son saldırısını “olumlu bulmadığını” beyan etmiştir. Gerçi ondan önce Mehmet Ali Güller’in de konuya ilişkin yazısında dikkat çektiği gibi, “kimyasal silah insanlık suçudur”, diyerek; bu olumlu bulmayışını bulandırmış olmuştur. Yani yarım ağızla ve yasak savma kabilinden bir olumsuz tutum takınmıştır, ABD saldırısına ilişkin.

Oysa kendisinin ve avanesinin Beşşar Esad ve Suriye Rejimi aleyhinde Tayyip’ten aşağı kalmayan sert, olumsuz açıklamaları olmuştur.

Fakat Sorosçu Kemal, hemen aynı günlerde Yeni CHP’nin medya organı olarak bilinen Halk TV’den Hüsnü Mahalli’yi kovdurtmuştur. Bilindiği gibi Hüsnü Mahalli, kararlı bir Beşşar Esad ve BAAS dostu, yandaşıdır ve Arap milliyetçisidir. Suriye’ye ilişkin ABD ve AB Emperyalistlerinin politikalarının içyüzünü olduğu gibi görmekte ve doğru çözümlemektedir. Bu arada da Suriye ve Türkiye dostluğu üzerine çabalar sarf etmektedir.

Hüsnü Mahalli’nin Halk TV’den kovulması besbelli ki ABD Hayduduna, AB Çakallarına açık bir mesajdır. “Bakın ben sizin Suriye’ye ilişkin planlarınızı, projelerinizi bütün netliği ve ayrıntılarıyla açık eden bir Arap yurtseverini televizyonumdan kovdurdum. Dolayısıyla da, ben bugüne dek olduğu gibi bundan sonrasında da hep sizinleyim.”, demiş olmaktadır Sorosçu ve Yeni CHP’nin aynı yolun yolcusu olan yöneticileri.

Medya yazarçizerlerinin hemen tamamının yaptığı gibi, bize karşı hep yamuk yapmış olsa da, sözünü sakınmayan bir yazar ve televizyoncu olarak bilinen Can Ataklı’yı da kovdurmuştur, Yeni CHP Şefleri, Halk TV’den.

Bütün bu kovdurmalar, Halk TV’nin, ABD karşısında parazit anlamına gelecek olumsuz sesler çıkarmasını ortadan kaldırmaya yöneliktir.

İşin özeti; Sorosdaroğlu Kemal Efendi ve avanesi, devşiricisi ve yapımcısı olan ABD Emperyalist Haydutlarına karşı sadakatle hizmetkârlık etmeye devam edeceklerdir, bugüne kadar olduğu gibi… Bunda en küçük bir kuşku götürür taraf yoktur.

İyi Parti’nin Akşener Hanımefendi’si de bugüne dek sadakatle hizmetinde bulunduğu ABD’ye karşı hep “iyi” olacağının mesajını bir kez daha vermiş bulunmaktadır. Bu son saldırıya ilişkin, hatırlanacağı gibi aynen şunları söylemiştir:

“Eğer kimyasal silah kullanılmışsa elbette cezasız kalmamalıdır.”  (http://www.yenicaggazetesi.com.tr/aksenerden-erdogana-tepki-eyyt-amerika-diyordun-simdi-ne-oldu-189708h.htm)

İyi Parti’nin Akşener’i, ABD’ye kesin sadakatini sunduktan sonra iktidara getirdiği takdirde ona Tayyipgiller’den çok daha başarılı bir biçimde hizmet edeceğini de belirtmekten geri durmuyor, aynı konuşmasında. Görelim onu da:

“Bir araştırma yaptırdım yüzde 20’si Rusya’yı dost görüyor, yüzde 80’i ABD’yi düşman görüyor. Şimdi Erdoğan’a soruyorum; bu ABD’ye düşman ettiğin yüzde şimdi ne yapacak?” (agy)

Efendisi ABD’ye yönelik olarak diyor ki;

Bak, Tayyip, halkın yüzde 20’sini Rusya’ya dost etti. Yüzde 80’ini de sana, yani Amerika’ya düşman etti. Gördüğün gibi, Tayyip senin iyiliğine çalışmıyor. Onun iktidarda kalması senin için kötüdür. Oysa biz, senin için “İyi”yiz… Bizi iktidara zıplattığın andan itibaren öyle “İyi” hizmette bulunuruz ki sana, bu yüzde 80’in ezici çoğunluğunu yeniden Amerikanofil yaparız. O bakımdan, sen Tayyip’i bırak, artık bizi zıplat iktidara…

ABD’ye, AB’ye ve onların ekonomik alandaki ortağı Türkiye Parababalarına Pir aşkına hizmet eden bu binbir yaşındaki ölüsü kokmuş siyasetçiler, ABD tarafından partileri bozulup düzüldü müydü, kendilerini “Yeni” diye pazarlamaya kalkıyorlar ve ne yazık ki cahil ve bilinçsiz halk kitlelerine de yediriyorlar.

Hatırlanacaktır; Tayyipgiller de Molla Necmettin Hoca’larının partisinden, ona başkaldırarak kopuşup ayrıldıkları zaman kendilerine “Yenilikçi Hareket” adını vermişlerdi ve cahil insanlarımızı inandırmışlardı bu yalanlarına.

Tayyipgiller’e bakalım, bunlar 30, 40, 50 yılın Amerikanofili yahu…

Pek çoğu, daha açığı kıdemce daha eski olanları, CIA’nın kurdurduğu ve yönettiği İlim Yayma Cemiyeti, Komünizmle Mücadele Derneği gibi örgütlerde devşirilip yetiştirilmişlerdir.

Tayyip de onların yetiştirmesidir. Tabiî yaşıtı olan benzerleri de…

İşin özeti, arkadaşlar; bunların tamamı ne yenidir, ne halkseverdir, ne yurtseverdir, ne de milliyetçidir.

Bunların tümü ABD devşirmesidir, ABD işbirlikçisidir, ABD hizmetkârıdır, ABD piyonudur ve taşeronudur. Bunlardan zerre miktarda iyilik ve olumlu bir anlayış, bir davranış bekleyen fena halde yanılmış olur. Ve yüzde yüz kesinlikte düş kırıklığına uğrar…

Hep söyleyegeldiğimiz gibi, senin tek dostun sadece biziz, saygıdeğer halkımız…

Gayrısı sahte dosttur. Gerçekte ise ya açıktan ya da sinsice düşmandır sana…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

17 Nisan 2018
Nurullah AnkutHKP
Genel Başkanı