Bir Komünist Kadın Kahraman: Münire Kıvılcımlı

Bir Komünist Kadın Kahraman: Münire Kıvılcımlı

Münire Kıvılcımlı; Kızıl Savaş Bayrağı, Türkiye Devrimi’nin Önderi, Usta’mız, Hikmet Kıvılcımlı’nın annesidir, Yoldaşıdır. Ömrünü oğlu Hikmet Kıvılcımlı ile birlikte devrimci mücadeleye adamış, korkusuzca, cesaret ve inançla yaşadığı zamanın koşullarına göre büyük işler başarmış bir Anadolu kadınıdır Münire Kıvılcımlı.

Ne yazık ki yıllarca adsız bir kahraman olarak kalan Münire Kıvılcımlı, Partimiz Başkanlık Kurulu Üyesi M. Gürdal Çıngı Yoldaş’ımızın yoğun araştırma ve emekleri sonucunda gün yüzüne çıkmıştır. Yoldaş’ımız “Devrimci Bir Ana-Oğul Hikayesi (Münire Kıvılcımlı-Hikmet Kıvılcımlı)” adını verdiği bu eşsiz kitap ile Münire Kıvılcımlı’nın hayatını, mücadelesini bizlere ulaştırmıştır.

Bizler de bu kitapta yazılanlarla Münire Kıvılcımlı’yı daha yakından tanıma fırsatı bulduk.(1)

Münire Kıvılcımlı 1886 yılında Makedonya İştip’te dünyaya gelmiş. Babası bir tekkenin halifesi Hüseyin Bey, annesi ev hanımı olan Fatma Hanım’dır. Eşi vefat ettikten sonra işçi maaşıyla kıt kanaat geçinerek oğluna hem annelik hem de babalık yapmıştır. Kendisini insanlığın kurtuluş davasına adayan oğlunun her zaman yanında dava yoldaşı olmuş, zamanla Türkiye Komünist Partisi’nin en iyi militanlarından biri haline gelmiştir. Hikmet Kıvılcımlı’nın 1925 yılında İstiklal Mahkemelerinde yargılanmak üzere Ankara’ya götürülmesiyle başlayan hapis hayatında oğlunu hiç yalnız bırakmamış, o zamanın şartlarına göre zorlu “Kara Tren” yolculuklarıyla oğluna ziyaretlerde bulunmuştur. Hatta bu ziyaretleri neticesinde Münire Anne, 1932 yılında, oğlu Hikmet Kıvılcımlı ile TKP arasında kuryelik yaptığı gerekçesiyle ilk hapis cezasını almıştır. Parti ile cezaevindeki komünistler arasındaki organik bağı sağlayan, onlara illegal mektuplar, kitaplar, bildiriler temin eden bir militandır o artık. Münire Anne’nin, oğlu Hikmet Kıvılcımlı tarafından “Oldukça çalıştı, bir istirahati hak etti” sözleriyle yorumlanan hapisliği bir yıl sürmüştür.”

Bu hapislik onu asla caydırmamış-yıldırmamış, hapisten çıktıktan sonra da insanlığın kurtuluş davası için mücadele etmeye devam etmiştir. 1933 yılında 1 Mayıs bildirileri dağıtmaktan ikinci kez hapis cezasına çarptırılmıştır. Polisin yaptığı baskınlarla TKP afişlerinin basıldığı gizli matbaa, Münire Anne’nin odasında bulunmuştur. Münire Anne kaldığı odada bir yandan TKP Merkez Komite Üyelerini saklamış, bir yandan da parti matbaasının kullanılmasını sağlamıştır. Yani Münire Kıvılcımlı mücadeleye boylu boyunca katılmış, asla geri adım atmamıştır. Onun mücadelesi sadece oğlu hapisteyken olmamış, Hikmet Kıvılcımlı dışarıda pratik mücadele verirken de devam etmiştir. Münire Kıvılcımlı Parti’nin ve oğlunun açtığı Kıvılcım Kütüphanesi’nde de çalışmıştır. Kütüphaneye gelen insanlarla ilgilenmiş, onlara kitaplar vermiş ve onları örgütlemeye çalışmıştır.

Hikmet Kıvılcımlı Usta Vatan Partisi’ni kurduktan sonra, 1957 seçimlerine katılan Parti’nin İzmir Milletvekili adaylarından biri olmuştur Münire Kıvılcımlı.  Her zaman oğlunun davasına sahip çıkmıştır. Bu sahip çıkışı kimi zaman Hikmet Kıvılcımlı’ya yapılan haksızlığa öfkesini haykırarak gerçekleşmiştir. Harbiye Zindanı’nın kapısında; “Siz benim oğlumu ne hakla buraya tıkarsınız? O bir kahramandır! O Milli Mücadeleye katılmıştır. Siz Anadolu’da bilmem nerelerdeyken O Yunan’a karşı savaşıyordu”, diye haklı öfkesini haykırmaktan geri durmamıştır.

Münire Kıvılcımlı 1921 yılında Askeri Tıbbiye talebesi Hikmet’in annesi iken, 1926 yılından sonra Komünist Partisi Merkez Komite Üyesi Hikmet Kıvılcımlı’nın annesi olmuştur. Sadece devrimci bir evladın annesi olmaktan çıkıp, aynı zamanda bu mücadele içinde Devrimci bir kadına dönüşmüştür Münire Kıvılcımlı. Yani Münire Anne, sadece Komünist bir Önderin Annesi olmaktan çıkmıştır gösterdiği çabayla ve yürüttüğü faaliyetlerle, bir Komünist Anne’dir-Komünist bir Kadındır artık!

Böylesi bir anneye sahip olmanın gururunu yaşayan Usta’mız, “Edebiyatı Cedide’nin Otopsisi” kitabının başında “Annem Münire’ye armağanlıyorum” diyerek onu onurlandırmıştır.

Hem bir anne hem de devrimciydi Münire Kıvılcımlı. İşçi Sınıfının davasında asla geri durmadı. Asla yorulmadı. Şartlar ne olursa olsun asla pes etmedi.

19 Ağustos 1962 tarihinde 76 yaşında bedence aramızdan ayrılan Münire Kıvılcımlı; bu kahırlı, acılarla ve mücadeleyle dolu yaşamından geriye bizlere çok önemli bir miras bırakmıştır.

Bunu da yukarıda sözünü ettiğimiz “Devrimci Bir Ana-Oğul Hikayesi (Münire Kıvılcımlı-Hikmet Kıvılcımlı)” kitabından aktaralım.

“Şimdilik Sonsöz…

“(…)

“Biz bu yaşam öyküsünden; Münire Anne’nin ve oğlu Hikmet’in yaşam öyküsünden ne öğrendik?

“Devrime inancı, İşçi Sınıfına inancı öğrendik!

“1925’li yıllardan başlayarak, 1930’lu-40’lı yıllarda günlerce süren “Kara Tren” yolculuklarına katlanmayı öğrendik…

“O kış kıyamette, o karakoldan bu karakola yayan yürümeyi öğrendik…

“Hangi şartlar altında olunursa olunsun, İnsanlığından, İnançlarından taviz vermemeyi, İnsanlık Davasına, İşçi Sınıfı Davasına ihanet etmemeyi, sonuna kadar, bu dünyadan bedence ayrılıncaya kadar mücadele etmeyi, savaşmayı öğrendik…

 “İnancımızdan, davamızdan ötürü uğradığımız işkencenin en ağulusundan, en acımasızından bile alnının akıyla çıkmayı öğrendik. Bu inanç uğrunda ölümden korkmamayı öğrendik. İşkencede direnmenin en büyük erdem olduğunu öğrendik.

“(…)

“Yani, bizden sonra gelecek kuşaklara bu mirası bırakmayı öğrendik.”

(M. Gürdal Çıngı, “Devrimci Bir Ana-Oğul Hikayesi (Münire Kıvılcımlı-Hikmet Kıvılcımlı)”, Derleniş Yayınları, Nisan 2022, s. 134-135)

Münire Kıvılcımlı’nın bizlere bıraktığı mücadele bayrağı, biz Kurtuluş Partili Kadınlar’ın ellerinde!

Parababalarının zulüm düzenine karşı mücadele eden, ömrünü insanlığın kurtuluşuna adayan adsız bir kahraman olan Münire Kıvılcımlı Anne’yi, bedence aramızdan ayrılışının 62’nci yılında Hikmet Kıvılcımlı’nın düşünce kızları olarak saygıyla anıyoruz.

Bugün ülkemizde, hem iktidarları hem de muhalefeti belirleyen AB-D Emperyalistleri tarafından 2002 yılında iktidar koltuğuna oturtulan halk düşmanı, doğa düşmanı, hayvan düşmanı Ortaçağcı AKP’giller devletin tüm kurumlarının tepesine çökmüş durumdadır. Tarihin en gerici ve asalak sınıfı Tefeci-Bezirgân Sınıfının temsilcisi olan AKP’giller iktidarında kadınlarımız ve çocuklarımız hemen her gün şiddete, cinayetlere ve istismara maruz kalmaktadır.

Bu Ortaçağcı gerici sınıf Ortaçağ’ın karanlık günlerinin özlemi içindedir. Fıtratında kadın düşmanlığı vardır. Bu yüzden ülkemizi, kadınları ve çocukları Ortaçağ’ın karanlık günlerine götürmek, kadınları dört duvar arasına hapsetmek, zaten eksik gedik olan Laikliği bütünüyle ortadan kaldırmak, kadını bir eşyadan daha değersiz, alınır satılır bir mal durumuna düşürmek isterler.

Kurtuluş Partili Kadınlar olarak, Münire Kıvılcımlı Anne’den aldığımız mücadele bayrağıyla kadını aşağılayan, kadınlara ve çocuklara onulmaz acılar çektiren bu “Yüzyılın Felaketi” Ortaçağcı AKP’giller iktidarından da onların bekçiliğini yaptığı Parababaları düzeninden de hesap soracağız.

19.08.2024

HKP Merkezi Kadın Çocuk Komitesi

(1) Mutlaka okunması gereken “Devrimci Bir Ana-Oğul Hikayesi (Münire Kıvılcımlı-Hikmet Kıvılcımlı)” kitabını Derleniş Yayınlarından Temin Edebilirsiniz.