AKP’giller vurgun ve talanda sınır tanımıyor.
İktidara getirildiklerinden bu yana kamu malı namına nerede ne varsa hepsini satıp savuyorlar.
Ülkemizin kamu maliyesine önemli girdiler sağlayan fabrikalar, işletmeler yerli-yabancı parababalarına peşkeş çekildi, çekiliyor.
Şimdi de Bergama’da köylülerin arazilerini satışa çıkartacaklar.
12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen 6360 sayılı yasa ile 13 ilde Büyükşehir Belediyesi ve 26 ilçe kuruluşu yaparak bir başka adı “Bütünşehir” olan garabeti getirdiler.
Bu yasayla, Büyükşehirlerde köy tüzel kişilikleri kaldırılarak hepsi birer mahalleye dönüştürüldü.
Belediye hizmetlerinin büyük çoğunluğu Büyükşehir Belediyelerine devredildi. Köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlar da İlçe Belediyelerine geçirildi.
Suya para vermeyen köylümüze su faturası, kanalizasyon bedeli gibi faturalar gelmeye başladı. Emlak vergisi, proje masrafları, inşaat vergileri de alınmaya başlandı köylülerimizden.
AKP’nin o zamanki derdi, güçsüz oldukları illerde; köylü seçmenin oylarını merkezdeki belediyelere saydırıp yerel seçimleri kazanmaktı. Öyle ki, ömrü hayatında belki hiç uğramadığı, yüzünü görmediği ilin belediye başkanına oy verdirdiler köylülerimize.
Bunda çok başarılı oldukları söylenemez. Nitekim, daha sonra yıllardır ellerinde tuttukları Büyükşehirleri de kaybettiler, bilindiği gibi.
Şimdi de vurguna AKP’li Bergama Belediyesi ile devam ediyorlar.
Bergama’nın mahalleye dönüştürülen (Kadıköy, Çitköy, Aşağıkırıklar, Ferizler, Çamköy, Sarıdere) köylerine ait olan 50 milyon TL değerinde, toplam 831 bin 938 metrekare büyüklüğündeki 19 tarlanın satışı için Bergama Belediye Meclisinde karar aldılar. Köylülerin atadan kalma topraklarını “yol yapmak için kaynak lazım” diyerek haraç mezat satarak yandaşlarına peşkeş çekecekler.
Belediyelerin, topladığı vergiler, diğer gelirleri ne güne duruyor?
Yine merkezi idareden almaları gereken ödenekler, İller Bankası gelirleri ne güne duruyor?
Bunlar Halk düşmanı olduklarından, kamu malı aşırmayı çok seviyorlar. O nedenle, her yerde “parsel parsel satarak” vurgun vuruyorlar. Köylülerin gelir kaynaklarına el koyarak bir yandan da tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyorlar.
Bu satış aslında AKP’giller’in çöküşünün bir başka itirafıdır. Koskoca Bergama Belediyesi “yol yapmak” için köylünün ortak kullanımındaki arazilere göz dikiyorsa, devlet bitmiş demektir. Gerçekten de devleti bitirdiler ve giderayak ne vurursak kâr mantığıyla hareket ediyorlar.
Oysa Halkın Demokratik İktidarında;
Köyler, insanca yaşanılan yerler haline getirilecektir.
Köylüyü, köy sınırları içinde hapseden kast ruhlu kültür ve yönetim sistemleri kaldırılacak.
Küçük ekincilerimiz, esasen cılız olan sermayelerini toprak satın almada harcarlarsa, sonraki her girişimleri parasızlıktan felce uğrayacağı için, yeterli miktarda hazine arazisi, topraksız köylülerimize ve yarı göçebe insanlarımıza, ekip biçmek şartıyla dağıtılarak, onların orta halli üretmenler durumuna getirilmesi sağlanacaktır.
Tarıma elverişli topraklar, tarım makineleştikçe ateş pahasına çıkacağından, toprak dağıtımını vurgunculuktan kurtarmak üzere, zaman geçirmeksizin devlet elindeki boş topraklar en geç altı ay içinde, diğer boş topraklar ise en geç bir yıl içinde dağıtılacaktır.
Devlet elindeki boş arazi, derhal, topraksız çiftçi ailelerine, verimlilik derecesi göz önünde tutularak 50-70’er dönüm ve pek az topraklı köylü ailelerine ise ellerindeki toprak miktarı onlarınkine ulaşana kadar bedava dağıtılacak. Böylelikle var olan üretime ek olarak on milyonlarca ton tahıl ve diğer tarım ürünü sağlanacak ve aynı oranda devletin geliri artacak.
Görüldüğü gibi, AKP’nin halk düşmanı politikalarının dışında; halkçı, devrimci programla köylümüzün arazisinin genişletilmesi, üretim bolluğunun sağlanması, köylerin insanca yaşanılan yerler haline getirilmesi pekâlâ mümkündür.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak diyoruz ki; Bergama Köylülerinin arazilerini satmak halka ihanettir ve suçtur. Bu suçu işleyenler mutlaka halka hesap verecektir. 09.03.2021
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP)
İzmir İl Örgütü
