Benzi ihanet sarısı, bakışları ihanet bakışı

İhanetten başka hiçbir anlamı olmayan Suriye politikan tümüyle çöktü…

Kullanmayı çok sevdiğin kelimeyle konuşursak; iflas “noktasında” artık o. Bunu durup dinlenmeden onlarca kez söyledik biz. İşin sonunda buraya varacağı, dirhem miktarda akıl, namus ve siyasi bilinç taşıyanlar için besbelliydi.

Yahu Libya ihanetinden de hiç ders çıkarmadın sen…

Türk ve Türkiye dostu, askeri eğitimini Ankara Kara Harp Okulunda tamamlayan Albay Muammer Kaddafi’yi, efendilerin olan ABD ve AB Emperyalist Haydutlarının emirlerine uyabilmek ve onların gözlerine girebilmek için, ipten kazıktan kurtulmuş, ciğeri beş para etmez çakallara linç ettirdin.

Dünyanın öbür ucundaki yiğit, antiemperyalist, yurtsever Venezuela Lideri Chavez, “Şehit” dedi, çok yerinde bir tespitte bulunarak Kaddafi için.

Hıristiyan Chavez dedi bunu yahu…

Sense kendini bildin bileli din alıp satarsın, Müslüman geçinirsin, bütün bunlara rağmen içtenlikli Müslüman Muammer Kaddafi’nin ve 100 bin masum Libyalının kanlarına buladın elini.

Sizin ellerinizdeki kanı Akdeniz’in bütün suları temizlemeye yetmez…

 Peki Libya ihanetini ettin de ne kazandın?

İktidarda kalabilmeyi, değil mi?

Ama Türkiye 30 milyar dolar kaybetti, senin o ihanetinden dolayı.

Buradan hiç ders çıkarmamış olmalısın ki aynı ihanetini Suriye’de de tekrarladın, duraksamaksızın. Birkaç hafta içinde Şam Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacaktınız, öyle mi?

Hemen her sokağı camilerle dolu Türkiye’de Cuma namazı kılacak cami bulamadın, oraya gitmeye kalktın ha?

Biz daha 2011 yılında, Emperyalist Haydutların saldırısının ilk adımında ve senin ihanete soyunduğun anda dedik ki; “İran ve Rusya Suriye’deki meşru yönetimin, Beşşar Esad liderliğindeki BAAS İktidarının arkasında durduğu sürece, o iktidarı dünyada hiçbir güç yıkamaz.”,

Öngörümüz bugün yüzde yüz kesinlikle gerçekleşmiş bulunmaktadır.

Eğer Sosyalist Kamp çökmeseydi ve Sovyetler yaşamaya devam etseydi, Ortadoğu’da Emperyalist Çakallar bırakalım 10 milyon Müslümanı katletmeyi, buraları cehenneme çevirmeyi; bir tek Müslümanın burnunu kanatmaya bile cesaret edemezlerdi.

Burada denebilir ki 1990’da, yani ABD liderliğindeki Haçlılar güruhunun Irak’a saldırısında Sovyetler henüz çökmemişti…

Evet, çökmemişti ama çöküşün arifesindeydi. Ve o günkü Sovyet lideri, ihaneti bir veled-i zina gibi karnında taşımaktaydı. O yüzden Irak’ın kanlara bulanmasında kılını bile kıpırdatmadı.

Neyse…

Sovyetler çöktü, karşıdevrim iktidar oldu ve Rusya da şu anda artık çiçeği burnunda emperyalist bir süper devlettir.

Ortadoğu’da ve Suriye özelinde de emperyalist çıkar hesaplarının sonucuna bakarak adımlar atmaktadır, dikkatlice, sistemlice.

Bak, hem seni, dolayısıyla Türkiye’yi, hem Suriye’yi, hem PKK-PYD-YPG’yi, hem Irak’taki Barzanistan’ı ve Irak’taki iktidarı ustalıkla uyguladığı bu politikalar sayesinde elinde ve yörüngesinde tutabilmektedir. Sinsi, soğukkanlı, planlı, sistemli bir liderliğe sahiptir, Putin önderliğindeki bugünkü Emperyalist Rusya.

ABD ve AB Emperyalist Çakallarını dersen; onlar zaten 150 yılın deneyimine sahiptirler. Güçler dengesini hesaplarlar, o çerçevede en az 50 yıl ötesini öngören emperyalist stratejilerini adım adım uygulamaya koyarlar.

Dikkat edilirse, Suriye’de de asla kapışmıyorlar doğrudan. Karşı karşıya gelmiyorlar hiç. Gizli anlaşmalar ve pazarlıklarla götürüyorlar işlerini. Suriye’nin geleceğine kesin kararı en son tahlilde Rusya liderliği ve Putin ekibi verecektir.

Bütün bunların ışığında olaya bakarsak, Hafız; Suriye’de senin için olumlu zırnık kazanım olmayacaktır…

Soktun ihanetlerinin en kallavilerinden birini yaparak Türkiye’yi Suriye’ye.

Sonuç ne oldu?

Suriye’nin en alt tabakalarından bütün kriminal tipler, her türden suça bulaşmış insan sefaletleri de içinde olmak üzere 5 buçuk milyon vatansız ve milletsiz Suriyeliyi kucağımızda bulduk.

8 yıldan bu yana beslemekteyiz onları. Onlarsa Vakıf Han’da Abdal Yatır gibi yatmaktadırlar. Sırf onlar için harcadıklarımız, 80 milyar doları aştı. Türkiye’nin Suriye bataklığına dalması sonucu oluşan tüm ekonomik kayıpları göz önüne aldığımızda bu zarar 200 milyar dolardan aşağı değildir, namuslu ekonomistlerin hesaplamalarına göre.

Bu 5 buçuk milyon Suriyeli, bunca yıldır beslenmelerine rağmen vatanlarına ve milletlerine olduğu gibi Türkiye’ye ve Türkiye insanına da düşmandırlar. Dikkat edin ve gözlemleyin: Hiç birinin bize karşı bir şükran duygusuna sahip olduğunu göremeyeceksiniz.

İşte televizyona çıkarılıyor bazıları. Ne diyorlar orada?

“Siz de Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacaktınız. Size de Avrupalılar para veriyor.”

Oysa AB Emperyalistlerinin, Türkiye’nin bunca maddi zararına rağmen verdikleri para 1 buçuk milyar Avroyu geçmiş değildir.

Aylar önce yazdığımız bir değerlendirmede de Rusya destekli Suriye liderliğinin İdlib’i de adım adım kuşatacağını ve buradaki El Kaide, El Nusra ağırlıklı onlarca Ortaçağcı katilden oluşan ÖSO’yu (sen onlara “Suriye Milli Ordusu” adını taktın bir süre önce, değil mi?) ve onların çevresindeki dinciler güruhunu püskürtüp Türkiye’ye süreceğini söylemiştik.

İşte bu gerçekleşiyor adım adım, Hafız…

Rusya ve Suriye Ordusu kuşatmayı günbegün sıkıyor, daraltıyor.

Ne dedi iki gün önce Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi?

“Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’nin İdlib bölgesindeki çatışmaların yoğunlaşması halinde yaklaşık 2 milyon Suriyelinin Türkiye’ye sığınabileceği uyarısında bulundu.

“BM Suriye Krizi Bölgesel İnsani Yardım Koordinatörü Panos Moumtzis konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu çatışmalar daha da şiddetlenir ve ölenlerin sayısı yükselmeye devam ederse yüz binlerce, hatta 1 veya 2 milyon Suriyeli, Türkiye sınırına doğru yol alabilir.” diye konuştu.” (https://tr.euronews.com/2019/06/10/bm-uyardi-idlib-de-catismalar-yogunlasirsa-2-milyon-suriyeli-turkiye-ye-siginabilir)

Evet, Kaçak Saraylı Hafız…

2 milyon Suriyeli daha Türkiye’ye dolarsa, işte o zaman seni iktidarda devşiricin ve yapımcın, efendin ABD Çakalları bile tutamazlar artık.

Ama bu şimdilik İdlib. Fırat’ın doğusunda da benzer durumla karşılaşacaksın bak…

Emperyalist Haydutlar ABD, AB ve Putin Rusya’sı, seninle hem dalgasını geçiyor hem de hani bir internet repliğinde olduğu gibi “Yav he he” diyerek oyalıyorlar, avutuyorlar seni.

Bak seninle ortak devriyeye çıkıyoruz filan diye Suriye kırsalında avara kasnak gibi dolaştırıyorlar, amaçsız, umutsuz, yönsüz, yordamsız bir şekilde.

Söylemekten bıkıp usandık yahu. O Emperyalist Çakalların açık, kesin, net stratejik hedefleri var tüm bölgede ve Suriye’de.

Nedir ABD’ninki?

BOP’u hayata geçirmek.

Nedir Putin Rusya’sınınki?

Bölge ülkelerini kendi yörüngesine ve hegemonyasına alabilmek.

Seninki nedir Hafız?

Emevi Camii’nde namaz kılabilmek ha?

Meşhur halk deyişiyle kargalar güler haline be…

Onlarca kez söyledik bak bir kez daha söylüyoruz:

Tüm namuslu, aklı eren aydınlarımızın, askerlerimizin ve hatta bir saray yalakasından başka pek bir yönü kalmamış olan Metin Feyzioğlu’nun bile dediği nedir Suriye konusunda?

Suriye’nin meşru yönetimiyle yani Beşşar Esad liderliğindeki BAAS Yönetimiyle anlaş. Bu yönetimin çıkarlarıyla Türkiye’nin çıkarları bütünüyle örtüşür. Bu bataklıktan artık çık. Yeter ihanet politikaların yüzünden bu millete ve bu halkın çocuklarına çektirdiklerin, ettiğin kötülükler.

Sen de farkındasın nasıl bir bataklığın içinde bulunduğunun Suriye’de. İşte bu sebeple de milletin dikkatini başka yöne kaydırabilmek için gâh demircilerin küllenen ateşini yeniden harlandırmak için körüğün koluna asılmaları gibi din alıp satmaya asılıp hız veriyorsun, kuşa çevirdiğin Anayasayla bile açıktan çelişen şeriat fermanları çıkarıp Resmi Gazetede yayınlatabiliyorsun; gâh “Kanal İstanbul” adını verdiğin bir ihanet projesini güncelleyip yeniden gündeme taşıyorsun.

Bu ihanet projesiyle de hem Trakya’da yeni rant alanları yaratıp kallavi vurgunlar vurmayı hesaplıyorsun, hem de Montrö’yü çiğneyip geçersiz duruma düşürerek efendin ve iktidara getiricin ABD Emperyalist Hayduduna; “Bak senin istediğin miktarda harp gemini Karadeniz’e geçirip tıpkı Akdeniz’de olduğu gibi orada da rahatça dolaşmalarını sağlayacağım”, diye mesaj veriyorsun. Böylece de efendine bir büyük hizmette daha bulunmak istiyorsun giderayak. “Bak senin için bizde hizmette sınır yoktur, yeter ki beni iktidarda tutmaya devam et”, mesajı gönderiyorsun.

Ama burada da batağa saplanacaksın. Rusya, ABD’yle el ele vererek Montrö’yü çiğnemenize asla izin vermez. Şimdilik ses çıkarmadığına bakma, aldanma. Eğer o ihanet projesini hayata geçirirsen Rusya diyecek ki; “Montrö’nün yasaları aynen Boğazlarda olduğu gibi burada da geçerlidir. Sen ancak yaptığın bu şeytani hileleri ve ayak oyunlarını Allah’la aldattığın zavallı, bilinçsiz “hülooğğ”cularına yedirebilirsin.”

İşin gücün ihanet, vurgun, talan, din alıp satma, insanları Allah’la aldatma, yalan ve iftiradan ibarettir be Hafız!

Bu kadar ihaneti, bu kadar kötülüğü, bu kadar kin ve nefreti, bu kadar gözü doymaz vurgun ve yağma iştahını o bedenine nasıl sığdırabildin be Hafız?

Sadece sen değilsin böyle olan üstelik. Tüm avanen de, AKP’giller’in tamamı da böyle.

Ne demiştik kurulduğunuz ilk günlerde?

“Bu normal bir parti değildir, çıkar amaçlı kriminal bir örgüttür, bir haydutluk örgütüdür.”

Aynen o tespitimiz de bire bir doğrulanmıştır.

Suça, hırsızlığa, kamu malı yiyicliğine ve ihanete, yalana dolana bulaşmamış bir tek kişinizi gösterebilir misiniz be Hafız?

Yok böyle bir kişi aranızda…

“Küçük Tetikçi” namıyla maruf Cem Küçük’ün de açıkça TV’sinden dile getirdiği gibi, sen düşeceksin ve hepiniz yargılanacaksınız Hafız. Hiç kaçışınız yok.

Bunca kötülük, bunca ihanet, bunca zulüm, bunca hırsızlık, yağma, Mahkeme-i Kübraya kalmayacak yalnızca. Bu dünyada da bugünkü, şu anki yasalar çerçevesinde yargılanacaksınız…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

26 Aralık 2019
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email