Bak şu bebelerin güzelliğine…

“Bak şu bebelerin güzelliğine,
“Kaşı destan gözü destan…”

Vatansever Genç Teğmenlerimizin Savunmalarındaki Son Sözleri:

– Teğmen Ebru Eroğlu: “Törenden sonra toplanan silah arkadaşlarının tamamı gibi Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyduğumu, zira Mustafa Kemal’in önce sıra arkadaşı sonra da silah arkadaşıyım. İçimdeki Harbiyeli ruhu ölmez, omuzumdan rütbeleri alınacak olsa bile bu ruhun yüreğimde yaşayacağım. Harbiyeli brövem büyük bir onur olarak bende kalacak.”
– Teğmen Talip İzzet Akarsu: “Her daim Ulu Önder Atatürk’ün izinde ve onun ‘bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden feyz alarak vatana ve millete layık bir subay olmak için çalıştım. Türk istikbalinin evladı olarak şerefle doğdum, şerefle yaşadım, şerefle öleceğim.”
– Teğmen Batuhan Gazi: “Türk Silahlı Kuvvetlerine sadakatle bağlı Atatürkçü şerefli Türk subayıyım. Suç işlemedik. Ancak vatana hizmet etmek için üniformam şart değil. Hakkımda verilecek karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.”
– Teğmen Deniz Demirtaş: “Türk Milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Cumhuriyete layık bir subay olmaktan başka bir gaye gütmedim. Yaşadıklarım tarihte vatan uğrunda bedel ödeyen komutanların yaşadıklarının yanında önemsizdir. Kişiler gelip geçici. Baki kalacak olanın Atatürkçülüktür.”
– Teğmen Serhat Gündar: “Harp Okuluna girerken gelecek kaygısı ile bu yola girmedim. ‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünü şiar edindim. Subay olarak mezun olduk. Kaygım, bizi yetiştiren ve bu üniformayı, rütbeyi layık gören Türk Milletine olan hizmet borcumuzu ödeyememe ihtimalidir.”