Bağımsız, Gerçek bir Yargı önünde hesap vermeden bir yere gitmek yok, Hafız!

Hafız yok öyle bedavadan kuyruğu titretip gitmek!..

Böyle bir şey sizler için büyük nimet olur. Kurtuluştur…

Ettiğiniz onca ihanetin, onca zulmün, onca kötülüğün ve büyük bir heveskârlıkla yaptığınız Amerikan, İngiliz uşaklığının, Siyonist İsrail yandaşlığının hesabını vermeden çekip gitmek olur.

Eee, toprak da sizi ıslah etmiş olacağından, işlemiş olduğunuz binbir suçtan kurtulmuş olmak olur.

Gerçi hırsızlık, yolsuzluk ve hile, düzen yoluyla aşırmış olduğunuz trilyonlarca dolarlık kamu malı mirasçılarınızın elinden alınıp kamuya geri verilir… Ama sizleri kanlı canlı bir şekilde yargı önüne çıkaramamış oluruz…

Gıyabınızda da yargılanırsınız ama bunun tadı öbürününki gibi olmaz…

Hani Hz. Muhammed der ya; “Ölülerinizi hayırla yâd ediniz”, diye…

Tabiî sizin ölünüz halkımızdan sıradan birinin ölüsü gibi olmayacaktır… Dolayısıyla da bu söz kapsamı içinde olmayacaktır.

Sizin siyasi ve sosyal varlığınıza, Amerikan uşaklığınıza, hırsızlık ve yolsuzluğunuza ve ihanetlerinize yüzyıllar boyu lanet okuyacaktır Türkiye Halkı… Tıpkı Firavun’a, Nemrut’a, Muaviye ve Yezid’e okuduğu gibi… 

Ama yine de ölülere karşı hoşgörülüdür insanımız…

Oysa biz, sizin tüm takım taklavatınızla birlikte yani il ve ilçe yöneticilerinize, Belediye görevlilerinize, yandaş Parababalarınıza ve medyanıza kadar bütün taraftarlarınızla birlikte gerçek yargı önüne çıkarılmanızı isteriz… Tarafsız ve bağımsız bir yargı önüne… Emri sadece yasalardan ve vicdanından alan savcı ve yargıçların oluşturduğu mahkemeler önüne çıkarmayı amaçlıyoruz sizi…

Vatan satıcılığınızdan başlayacağız sizi yargılamaya. Ege’de 19 Ada’mızı ve iki Kayalığımızı Yunanistan’a ellerinizle teslim edişinizden…

Sonra ellerinizi, Şehit Muammer Kaddafi ve on milyon masum Müslümanın kanına bulamanıza geçeriz… ABD Emperyalist Hayduduyla AB Emperyalist Haydutlarının verdiği emir üzerine onlarla suç ortaklığına girdiniz…

Sonra da hırsızlıklarınıza, yolsuzluklarınıza gelir sıra…

Hep dedik ya; siz tepeden tırnağa-baştan ayağa suça batmış çıkar amaçlı kriminal bir örgütsünüz diye…

Buraya (bu yazdıklarımıza) nerden mi geldik? Şuradan:

Sabahattin Önkibar, kendi sosyal medya kanalından bu konuya ilişkin çok önemli bilgiler paylaştı. İsterseniz onu görelim bir, hem videolarını hem tapelerini:

***

Videonun Tapesi:

Sevgili seyircilerim, bir doktor mesajı hâlâ duruyor. O doktoru araştırdım. Tabii bir mesaj ile bu yayını yapacak değilim. Başka başka kesimlere de ulaştım bana aktarılanı iddia kabilinde sizlere sunuyorum.

Evet, Tayyip Erdoğan hani yazın, Temmuz ortalarında, Ağustos başlarında bir ara kaybolmuş idi, tatilde demişler idi. İşte Okluk Marmaris’te, Okluk Koyu’ndaki Sarayda demişler idi. Bana aktarılana göre, iddiaya göre Tayyip Erdoğan meğer o günlerde operasyona girmiş. Ve kolon, malum daha önce kolon kanseriydi, orayı temizlemişler idi. Sonrasında iddialara göre bu kanser karaciğere metastaz yapmış orada iki kitle oluşturmuş ama o iki kitle başarılı bir operasyonla temizlenmiş, alınmış. Eğer doğruysa bunlar tabii spekülasyon da olabilir Tayyip Erdoğan’ı imaj olarak vurmak için AKP düşmanları ya da parti içinde, parti dışındaki muhalifler tarafından uydurulmuş da olabilir ama ben ameliyata giren bir doktorun en yakın arkadaşından dinledim bunu.

***

Videonun Tapesi:

Ve Tayyip Erdoğan’ın hastalığı değerli seyircilerim…

Görüntüler internettedir. Erdoğan’ın zaman zaman eşine ve korumasına yaslanarak yürüdüğü ortadadır. Öyleyken ilginçtir; hiç kimse bir şey diyemiyor, yazamıyor, Saray’dan da bir açıklama yok.

İyi de Tayyip Erdoğan sokaktaki bir insan değil, onun sağlığı Türkiye’yi yani ülkemizi ilgilendiriyor. Hatırlayın Merhum Bülent Ecevit hastayken bizzat Tayyip Erdoğan onun hakkında neler neler söylemişti…

Oysa bugün itibarıyla Tayyip Erdoğan’ın sağlığı bağlamında sadece TRT Spikerinin bir Tweeti var ve o da “bel fıtığı” diyor.

Sevgili seyircilerim konuyla alakalı olarak iki gündür yaptığım araştırmamın sonucu şudur:

Maalesef Tayyip Bey’de zaman zaman bu tür yürüme zorlukları söz konusuymuş ki bazı doktorlara göre bu durum Erdoğan’ın bilinen rahatsızlığı olan Kolon kanserinden olabilirmiş.

Yine, bel fıtığı benzeri şeyler de ihtimaldir, diyenler de var.

Malum; konu sağlık gibi hassas bir konu olduğu için fazla uzatmayacağım. Bu vesileyle Sayın Erdoğan’a da geçmiş olsun diyorum. Yapılması gereken Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Tayyip Erdoğan’ın bütün sağlık verilerini internetten kamuoyu ile paylaşmasıdır.

***

Evet Kaçak Saraylı Hafız!..

Yıllardır ballı maaşlarla ya da başka yöntemlerle beslediğin o doktorlarını sıkıla!

Tıptaki son gelişmeleri takip edip gerektiği şekilde uygulasınlar sana!

Yani tedavini tıbbın son sözüne göre yapsınlar senin… Seni en uzun süre hayatta tutmaya çalışsınlar… Sen hayatta kal ki yapıp ettiğin bunca kötülüğün hesabını ver, gerçek yargı karşısında…

Bodrum veya Çeşme Meydanı’na yani ihanet iktidarınızı sürdürebilmek için Yunanistan’a peşkeş çektiğiniz Adalarımızın (ki bazıları Büyükada’nın birkaç misli büyüklüktedir ve bunların tamamı Lozan’da bize bırakılmıştır. Daha doğrusu almışız bunları) görünür olduğu meydanlardan birine kuracağımız devasa bir gelgeç mahkeme salonunda yargılayacağız sizi… Binlerce sanık ve izleyicinin sığabileceği büyüklükteki mahkeme salonunda…

Canlı yayında izleyebilecek yargılanışınızı Halkımız… Ve senin Hafız; korkudan bacaklarının titrediğini, dilinin damağının kuruduğunu görecek herkes…

Geçenlerde, Kasımpaşa’da beraber büyüdüğünüz bir çocukluk arkadaşınla karşılaştık. Çok yakından tanıdığını söyledi seni… Ve dedi ki: senin için-seni nitelerken:

“Son derece korkak fakat aynı oranda da acımasız-zalim.”

Velhasıl tümünüzün yapıp ettikleri, mal varlıklarındaki değişimler titizlikle incelenecek… Hırsızlar, yolsuzlar hak ettikleri sonla karşılaşacaklar…

İşte biz bu sebepten, en azından hesap verinceye kadar hayatta kalmanızı istiyoruz.

Tabiî ölüm üzerinden de siyaset yapmayız. Yani hiç kimsenin ölmesini temenni etmeyiz. Böyle bir şeyi acizlik, küçüklük sayarız…

Niye düşmanlarımızın, sevmediklerimizin ölümünü dileyelim ki?

Zaten herkes ölüme yazgılı. Hayatın en kesin gerçeğidir her canlı için ölüm…

Sense Tayyip; bir tek gün bile daha fazla hayatta kalabilmek için Türkiye’nin tamamını yakıp geçersin.

Hayat ne garip şey Tayyip… Yıllar sonra olsun seninle bir konuda aynı düşünce içerisindeyiz. Aynı temenni, beklenti içindeyiz: Senin daha uzun süre hayatta kalman konusunda… Seninle herhangi bir konuda hemfikir olacağımız hiç aklıma gelmezdi Tayyip…

Ama işte hayat böyle bir şey… Sonsuz olasılıklar hiç akla gelmeyen durumlar çıkarır insanın karşısına…

Fakat şu da kesin ki Tayyip, ölü veya diri, ama mutlaka çıkarılacaksın Tarafsız ve Bağımsız Gerçek bir Yargı önüne… Tüm Avanenle birlikte… Biz sağ olarak çıkmanızı isteriz mahkeme önüne…

Sözümüzün özeti bu!..

Halkız Haklıyız Yeneceğiz!

28 Şubat 2021

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email