Asbestli gemilerin ülkemizi ve halkımızı zehirlemesine izin verilmesini Aliağa’da protesto ettik!

Aliağa, Asbestli Gemilerin Çöplüğü Değildir!

Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü olarak Aliağa’da, Brezilya Donanmasına ait asbestli NAe São Paulo Gemisi’nin sökümüne izin verilmesini SÖK Denizcilik Şirketi önünde protesto ettik.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onayı ile Aliağa’ya doğru yola çıkan, sözleşmesi Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi tarafından satın alınan, asbest ve tonlarca zehirli madde yüklü olduğu bilindiği halde sökümü planan NAe São Paulo Gemisi’nin sökümüne yönelik halk düşmanı planı, Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü olarak Aliağa’da Sök Denizcilik önünde yaptığımız eylemle protesto ettik.

İzmir İl Örgütü olarak, saat 14.00’da, Aliağa’da SÖK Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi önünde toplandık.

“ASBEST KANSER YAPAR, ÖLDÜRÜR! ASBESTLİ GEMİLERİN SÖKÜMÜNE İZİN VERMEK HALK DÜŞMANLIĞIDIR.” pankartımız, parti bayraklarımız ve Mustafa Kemal flamalarımız ve sloganlarımız eşliğinde eylemimizi gerçekleştirdik.

Protesto eylemimizde basın açıklamamızı Halkın Kurtuluş Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak yaptı.

Çolak Yoldaş, konuşmasına şöyle başladı:

Saygıdeğer basın emekçileri, değerli Halkın Kurtuluş Partililer,

Yine emekçi kardeşlerimiz, İşçi Sınıfımız diyeceğiz ama gördüğünüz gibi İşçi Sınıfımız bu demir parmaklıklar arkasında enterne edilmiş ve maalesef zehir saçan gemilerin sökümü ile uğraşmakta. Eğer sesimizi duyarlarsa da ne mutlu…

Biliyorsunuz 60’lı yıllarda Batılı Emperyalistler, Türkiye’den işgücü transfer ediyorlardı. Avrupa’ya aldıkları gencecik Türk insanını ülkelerinde çöpçü, manav, kasap gibi ayak işlerinde çalıştırıyorlardı. Şimdi artık aradan 60 yıl geçti, Avrupalılar, Batılı Emperyalistler bu kez bizim kalifiye elemanlarımızı, doktorlarımızı transfer ediyorlar ama kendi çöplüklerini, zehir soluyan gemilerini ülkemize gönderiyorlar. İngiltere, geçtiğimiz günlerde basına yansıdı, 160 ton çöpünü bu da biliyorsunuz geri dönüşümü olmayan, doğaya karışmayan plastik atıktır, Adana’ya gönderdi. Şimdi de 600 ton asbest içerdiği bilinen bir gemi yola çıkmış, önümüzdeki günlerde buralara geliyormuş.

Bu siyasi iktidar, Batılılardan gelecek sadaka misali üç kuruş para uğruna İşçi Sınıfımızın, Halkımızın yaşamını hiçe sayıyor.

Bu insanlık düşmanı, halk düşmanı, halka ihanet eden, insanlığın yaşamını hiçe sayan bu politikaları protesto etmek için Halkın Kurtuluş Partisi olarak bugün buraya geldik. Hepiniz hoş geldiniz.

Çolak Yoldaş konuşmasının devamında, Asbestin İşçi ve Halk sağlığı üzerindeki ölümcül etkilerine değindikten sonra, Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi tarafından satın alınan bu geminin sözleşmesinin iptal edilmesi gerektiğini, Parababaları kâr edecek diye çevreye, insan sağlığına verilen zararlara ve ölümlere yol açılamayacağını, bunun bir insanlık suçu olduğunu, buna sessiz kalanların,  izin verenlerin, bu ihaleyi kazananların ve geminin sökümü için hazırlık yapan firma sitesinde kalite belgeleri yayınlasalar da çevreye, insan sağlığına karşı suç işlemekte olduklarını dile getirdi.

Çolak konuşmasını;

Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu işçi düşmanı, çevre düşmanı, doğa düşmanı uygulamalara karşı çıkmak görevimizdir.

Bu konuda sessiz kalan, izin veren, ihaleyi alan şirketler suç işlemektedirler.

Biz biliyoruz ki bu işçi düşmanı anlayışa karşı topyekün mücadele şarttır. Sınıf sendikacılığını savunan işçi sendikaları, demokratik kitle örgütleri, mücadele içine girmek zorundadır.

Halkın Kurtuluş Partisi bu görevin sorumluluğunun bilincindedir. Bu konuda duyarlıdır ve mücadele edecektir” vurgusuyla tamamladı.

Eylemimiz sırasında, arabalarıyla geçerken protestomuzu izlemek isteyen halkımıza polis ekipleri müdahalede bulunmak isteyince, Tacettin Çolak Yoldaş, açıklamasını yarıda keserek sert sözlerle polise müdahale etti.

“Siz bizi ne sanıyorsun? Bizi hırsızlarla, çakallarla karıştırmayın. Biz bu ülkenin tek ve gerçek yurtsever partisiyiz”, diyerek polisleri uyardı. Halkımızın yaptığımız eylemi izlemelerine engel olmaya haklarının olmadığını kesin bir dille ifade etti.

Eylemimizi “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Asbest Zehirdir; İstemiyoruz”, “ Halkız, Haklıyız, Kazanacağız” sloganlarıyla bitirdik.

Basın açıklamamızın tam metni aşağıdadır:

 Asbest Kanser Yapar, Öldürür!

Asbestli Gemilerin Sökümüne İzin Vermek Halk düşmanlığıdır!

Aliağa, Asbestli Gemilerin Çöplüğü Değildir!

Bildiğimiz gibi, gemilerin ısı yalıtımında kullanılan asbest dünyanın birçok ülkesinde yasak. Sadece Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Türkiye’de asbestli gemi söküm işlemleri yapılıyor.

Daha önce de Brezilya Donanmasına ait “NAe Sao Paulo” isimli uçak gemisinin emekliye ayrılması üzerine, gövdesi sökülmek üzere Aliağa’ya gönderileceği açıklanmıştı. Uçak gemisinin 600 ton asbest barındırdığı iddia edilmişti.

Tepkiler üzerine bu gemi Aliağa’ya gelememişti.

Ancak aynı gemide bazı bölümlerde temizlik yapılmış ve San Paulo Gemisi söküm yapılmak üzere tekrar Aliağa ya doğru yola çıkmıştır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onayı ile Aliağa’ya doğru yola çıkan asbest yüklü gemi derhal durdurulmalıdır. Aliağa’ya girişi yasaklanmalıdır.

 Aliağa, Asbestli Gemilerin Söküm Yeri ve Çöplüğü değildir

Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir, öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir. Bu durumda akciğerlerde zedelenmeler başlar ve bu da akciğerin çalışmasını engeller ve kansere yol açar. Asbest, yine kalp zarı, karın zarı, gırtlak, yumurtalıklar gibi pek çok organda gelişen kanserlere, akciğerler ile akciğer zarının bazı kanser dışı hastalıklarına neden olmaktadır.

Yola çıkan Gemide; asbestin yanı sıra tonlarca özellikle kurşun başta olmak üzere ağır metaller, ağır yağlar, zehirli gazlar, hidrokarbonlar, radyoaktif maddeler, vektörler, balast suyu, PCB, PPB, PC ve daha birçok insan sağlığı ve çevreyi olumsuz etkileyen maddeler bulunmaktadır.

Aliağa halkı bu zehirleri solumak zorunda değildir.

Parababalarının kâr hırsı insan sağlığından önemli değildir.

Asbestin işçi sağlığı ve halk sağlığı açısından on yıllara uzanan kanser riskini yok etmenin tek yolu, asbest içeren tüm ürünlerin ithalinin, pazarlanmasının, üretilmesinin, işlenmesinin, kullanılmasının yasaklanmasıdır. Bu yasağa tehlikeli atık olarak asbest içeren gemilerin ülkemize getirilerek sökülmesi de dahil edilmelidir.

Meslek Hastalıkları Hastanesi bile bulunmayan Aliağa’da gemi sökümünde çalışan tüm işçiler kanser tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tehlike bilindiği halde Asbest Söküm ve Atık Yönetimi Merkezi kurulması ve asbestli gemi sökümüne izin verilmesi halk düşmanlığıdır.

Bu nedenle Nae Sao Paulo adlı bu geminin ülkemiz karasularına girmesi yasaklanmalıdır.

Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi tarafından satın alınan bu geminin sözleşmesi iptal edilmelidir.

Gözlerini kâr hırsı bürümüş gemi söküm şirket sahiplerinin çalışma izinleri iptal edilmelidir. Parababaları kâr edecek diye çevreye, insan sağlığına verilen zararlara ve ölümlere yol açılamaz.

Asbestin yol açtığı hastalıklar ölümcül hastalıklar olup gemi söküm tesislerinde çalışan işçi kardeşlerimiz her gün bu tehlikeye maruz kalmaktadırlar. Bakanlık bu tehlikeleri bildiği halde bu geminin sökümüne izin vermekte ve Parababalarının kâr hırsı için asbest yüklü bu geminin kara sularımıza girmesine onay vermektedir.

Bu bir insanlık suçudur. Buna sessiz kalanlar, buna izin verenler, bu ihaleyi kazananlar ve geminin sökümü için hazırlık yapan firma sitesinde kalite belgeleri yayınlasa da çevreye, insan sağlığına karşı suç işlemektedirler.

Sözde Türkiye’de Asbest kullanımı 12 yıldır yasak ama gemi söküm tesislerinde asbestli gemi sökmek serbest. Özellikle gelişmiş ülkeler, ülkemizi çöplükleri gibi görüp, bu zehir gemilerini ülkemize yolluyorlar. Türkiye’nin de resmi kurumları gerekli izinleri vermekte sakınca görmüyor. Nitekim adının içinde ‘çevre’ sözcüğü olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 30 Mayıs 2022’de geminin İzmir Aliağa’da sökümü için Sök Denizcilik firmasına izin verdi. Geminin 600 ton asbest barındırdığı iddia ediliyor. Bu nedenle bu tesisler denetime açılmalı ve denetimler asbest uzmanı bağımsız kurumlarca yapılmalıdır.

Öte yandan, gemi söküm işinde çalışan işçiler ise tam bir köle gibi çalıştırılmaktadır. Patlama, yüksekten düşme, işçilerin üzerine ağır tonajlı metallerin düşmesi, vinç devrilmesi, yanma, kanser olma, kanda kurşun gibi riskler altında çalıştırılıyorlar.

Patronlar, İş Yasasından kaynaklanan yükümlülükleri dahi yerine getirmiyorlar. İşçiler, iş elbiselerini bile ya para vererek bitpazarından alıyorlar ya da başkalarının eski kıyafetlerini giyiyorlar.

Görüldüğü gibi asbest kullanımını yasaklayan siyasi iktidar, gemi söküm tesislerinde asbestli gemi sökümüne izin veriyor. Parababalarının kâr hırsı için işçiler ölümcül hastalıklara maruz kalıyorlar. İşçi düşmanı bu tavır konusunda sessiz kalan AKP’giller insanlık suçu işlemektedirler.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu işçi düşmanı, çevre düşmanı, doğa düşmanı uygulamalara karşı çıkmak görevimizdir. Bu konuda sessiz kalan, izin veren, ihaleyi alan şirketler suç işlemektedirler. Biz biliyoruz ki bu işçi düşmanı anlayışa karşı topyekûn mücadele şarttır. Sınıf sendikacılığını savunan işçi sendikaları, demokratik kitle örgütleri, mücadele içine girmek zorundadır. Halkın Kurtuluş Partisi bu görevin sorumluluğunun bilincindedir. Bu konuda duyarlıdır ve mücadele edecektir.

İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!

Asbestli Gemi Sökümü Derhal Yasaklanmalıdır!

Ülkemiz Asbestli Gemi Çöplüğü Değildir!

27.07.2022

HKP İzmir İl Örgütü

Print Friendly, PDF & Email