Yandaşın, Tüpçü’nün, tarikatların, cemaatlerin zehir saçtığı medyasına karşı Halkımızın az da olsa soluklanabildiği birkaç kanaldan biri olan TELE 1’in ve gazetecilerin sesi kısılmaya, parmaklıklar ardına atılmaya, dilleri kesilmeye, had bildirilmeye çalışılıyor.
AKP’giller ve Reisinin en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri kalmadı. Çiftçiye, Madenciye, Yurtsever Askerlere, Aydınlara, Gazetecilere, Kadınlarımıza, kendilerinden olmayan herkese hakareti, kendilerine hak görüyorlar, ama kendilerine en ufak bir eleştiriyi dahi suç sayıyorlar. Baskıyla, gözaltılarla, cezalarla korku toplumu yaratıp, istedikleri gibi at koşturacakları bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar.
Neyi Amaçlıyorlar?
İnsanları korkutmayı, sindirmeyi.
Neyi Hedefliyorlar?
Faşist Din Devletini.
Bir Çerkez Atasözünden bile nem kapıp, bunu hakaret kabul edip, elimize bir fırsat geçti diyerek kendilerine eleştiri yönelten bütün kanallara, gazetecilere saldırıya geçtiler. Hakaret etmeyi kendilerine hak görüyorlar, “Âleme ibret olsun” diye dürüst gazeteci Sedef Kabaş’a hakaretler yağdırıp, parmaklıklar arasına götürülüşünü servis ediyorlar. Yandaş, AKP’giller beslemesi bütün medyada sevinç naraları, AKP’giller’in Reisine güzellemeler aldı başını gidiyor.
AKP’giller ve Reisi, selam çaktıkları Padişahları Abdülhamit “Han”ın yolundan gidiyorlar. Abdülhamit de kendi burnu büyük olduğu için “Büyük Burun” denmesini, Tahtı kurusun anlamına gelebileceği için “Tahtakurusu” demeyi yasaklamıştı. Eğer böyle giderse ellerindeki devlet gücünün verdiği olanaklarla AKP’giller ve Reisi Abdülhamit Han’larını geçecek, onu aratır hale gelecek.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak Gazeteci Sedef Kabaş’a yapılan alçakça saldırıları, Uğur Dündar’ı ve TELE 1’i susturmaya yönelik AKP’giller’in RTÜK’ünün cezalarını kınıyoruz.
24 Ocak 2022
HKP Genel Merkezi
