AKP’giller ülkenin her yerinde vurguna, talana doymadı, biz de her yerde onların dosyalarını açmaktan bıkmadık, bıkmayacağız…
Özelleştirmelerle Kamu Mallarını yandaş şirketlere yeyim eden AKP’giller; devasa kamu yatırım projelerini de hiçbir kural tanımadan, Kamu İhale Yasasını hiçe sayarak yine yandaşlara peşkeş çekmekte.
Geçtiğimiz yılın son günlerinde kimseden habersiz bir şekilde ve rekabet koşulları oluşturulmadan “pazarlık usulüyle” Antalya, Şanlıurfa ve Ordu Şehir Hastanelerinin yapım işleri; AKP yandaşlığıyla bilinen Kolin İnşaat, Pekerler Holding, YDA İnşaat Şirketi, Ekşioğlu İnşaat Şirketi ve AHES Şirketi’ne peşkeş çekilmiş.
Bu peşkeşlerin yapıldığını basından öğrenen avukatlarımız hemen harekete geçerek AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kamu İhale Kurumu Başkanı Hamdi Güleç, Kolin Holding Sahibi Naci Koloğlu, Pekerler Holding Sahibi Özgür Peker, YDA İnşaat Şirketi Sahibi Hüseyin Arslan, Ekşioğlu İnşaat Şirketi Sahibi Vural Ekşi, AHES Şirketi Sahibi Ebubekir Ekşi hakkında suç duyurusunda bulundu.
AKP’nin yandaş inşaat şirketlerine çektiği bu peşkeş aynı zamanda“2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 85’inci maddesini ihlal”, “4734 sayılı Kamu İhale Yasasının 17 ve 60’ıncı maddelerini ihlal”, “İhaleye Fesat Karıştırma”, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunma” suçlarını oluşturmaktadır.
Bu ihaleleri alan şirketlerden bazıları, örneğin Kolin İnşaat; Dünya ölçeğinde en çok kamu ihalesi alan beşinci şirkettir. Diğer yandan Kolin İnşaat’la birlikte Limak, Cengiz, Kalyon ve MNG; AKP iktidarının koruyup kolladığı, yüzlerce milyarlık kamu projelerinin hiçbir kurala uyulmadan devredildiği ve böylece oluşturulan haksız rekabet koşullarında haksız kazançlar elde eden firmalardır.
AKP’giller 19 yıldır kamu hizmetlerinin yürütümünde ve kamu mallarının özelleştirilmesinde hukuka bağlı kalmayarak yandaş şirketlerin önünü açmış ve onlara haksız kazançlar sağlamıştır. Ülkenin hemen her yerinde bu türden vurgun ve talan devam etmektedir. Partimiz de yine ülkenin her yerinde bunların kanunsuzluklarıyla mücadele etmektedir.
İşte bu nedenle 5 Nisan günü HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak; Antalya, Şanlıurfa ve Ordu Cumhuriyet Savcılıklarına gönderilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına üç ayrı dilekçe vermiştir.
Dilekçelerin verilmesinin ardından Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak, İzmir Adliyesi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Bugün AKP’giller’in, kamu mallarının ve kamu hizmetinin yandaşlarına peşkeş çekmesi ve vurgunlar vurduğu bir başka konu ile ilgili bir Suç Duyurusu daha yaptık.
Bu suç duyurusu Antalya, Şanlıurfa ve Ordu Şehir Hastanelerinin inşaatlarının ihale kanunu kurallarına uymadan pazarlık usulü ile yandaşlara devredilmesine yöneliktir.
Geçtiğimiz yılın Aralık ayının son günlerinde ve üç ay sonra basına yansıyan bu devir işlemi devlet ihale kanunun ilgili hükümlerine uymadan, kimseye haber vermeden, rekabet koşulları oluşturulmadan ve kamuoyunda Beşli Çete diye bilinen yandaş şirketlere verilmiştir. Antalya Büyükşehir Hastanesinin inşaat projesi Kolin İnşaata veriliyor. Ordu Şehir Hastanesinin inşaatı da Ekşioğlu İnşaat ve AHES Şirketine veriliyor. Bu ikisi de aynı firma. Şanlıurfa Devlet Hastanesinin inşaat projesi de YDA İnşaat Şirketi isimli yine bir yandaş firmaya veriliyor.
Bu firmalar, devlet ihale kanunu ve kamu ihale kanununa uygun olarak herhangi bir ihale açılmadan, doğrudan bu projeleri almış durumdalar. Dolayısı ile yapılan bu işlem 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 85’inci maddesine”, “4734 sayılı Kamu İhale Yasasının 17 ve 60’ıncı maddelerine”, Türk Ceza Kanununun “İhaleye Fesat Karıştırma”, “Görevi Kötüye Kullanma” maddelerine aykırıdır, suç teşkil etmektedir.
Bu suçlar nedeniyle Tayyip Erdoğan, Fahrettin Koca, Hamdi Güleç- Kamu İhale Kurulu Başkanı ve ilgili müteahhitler hakkında Antalya, Şanlıurfa, Ordu Savcılıklarına gönderilmek üzere bugün itibarı ile suç duyurumuzu yapmış bulunuyoruz.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesine ve yasaları da dolanarak bu tür keyfiliklerle ve kanunsuzluklarla yandaşlara peşkeş çekilmesine karşı şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz.
Tacettin Çolak, yapılan yolsuzluğa yönelik suç duyurusu açıklamasının ardından, sözlerine 103 Amiralin Montrö bildirisinin ardından yapılan operasyonlara ilişkin olarak şöyle devam etti:
Amirallere yapılan operasyonlara da değinmek istiyoruz. Bu ülkede artık Lozan’ı savunmak suç oluyor. Boğazlar’daki egemenlik haklarımızı savunmak suç oluyor Laiklik ilkesinin yok edilmesine karşı çıkarak Laikliği savunmak da suç oluyor.
Dolayısıyla amirallerin iki sayfalık bildirisinde darbe sonucu çıkartmaya çalışan hükümet aslında bu devleti yönetemediğini de göstermektedir. Bu demektir ki amiral rütbesi ile tekkelerde ibadet yapıldığı, medyada servis edilen resimlerden görüldüğü üzere ortadayken ve böylelikle Laiklik ilkesi açıkça çiğnenmişken, buna tepki gösteren insanlara suçlu muamelesi yapılmaktadır.
Biz bu kanunsuzluğa ve keyfiliğe de itiraz ediyoruz, şiddetle protesto ediyoruz.
Montrö Sözleşmesi aynı zamanda bu ülkenin denizlerdeki, boğazlardaki egemenliğinin tescil edildiği bir sözleşmedir.
Lozan Antlaşması da bu ülkenin dört yıl Batılı emperyalistlere karşı vermiş olduğu şanlı Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın tapusudur.
Dolayısı ile bunlar üzerinde kimsenin kötü emeller beslemesine Halkın Kurtuluş Partisi olarak biz de izin vermeyeceğiz.”
Tacettin Çolak, konuşmasını aşağıdaki vurgulamaları yaparak sonlandırdı:
“Sözlerimi bitirirken bir şeye daha dikkatinizi çekmek istiyorum: Bu operasyonlarla eş zamanlı olarak Amerika’nın ve Amerikalı büyükelçilik yetkililerinin yapmış olduğu Karadeniz’in dünyaya açılması şeklindeki açıklama da AKP’nin Amerikan Emperyalizmi ile ortaklaşa bu operasyonların düğmesine bastığını göstermektedir.
Tıpkı Ergenekon, Balyoz operasyonları neyse bu operasyonlar da haksızdır, hukuksuzdur, adaletsizdir. Protesto ediyoruz!
05.04.2021
Halkın Kurtuluş Partisi
(HKP) Genel Merkezi