Yine bir iş cinayeti, işçi katliamı ile daha sarsıldık. Gün geçmiyor ki Parababalarının kâr hırsları yüzünden işçi kardeşlerimiz iş cinayetine kurban gitmesin.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek üretimi yapan ve 1966 yılında Hüseyin Coşkun tarafından kurulan, bir diğer ortağı da MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun olan Büyük Coşkunlar Piroteknik Kimya Sanayi Havai Fişek Fabrikası’nda büyük bir patlama meydana geldi. Bu yazının yazıldığı saate kadar 189 işçinin çalıştığı fabrikada, 4 işçi kardeşimiz yaşamını yitirmiş, biri ağır olmak üzere 114 işçi kardeşimiz yaralanmıştır. 3 işçi kardeşimiz de kayıp, akıbetleri belli değil.
Soma Maden Katliamı’nı “bu işin fıtratı” ile açıklayan AKP’giller’in Reisi; “Sakarya’daki patlamayla ilgili tüm bakanlıkların, kurumların, valiliğin, büyükşehir belediyesinin yoğun bir çalışma içinde olduğunu belirt”iyor ve “Şu anda kontrol altına alınmıştır. Can kaybının daha fazla artmamasını umuyoruz. Bu vesileyle Sakarya halkına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.” diye konuş”uyor.
Patlama olmuş, ölen ölmüş, yaralanan yaralanmış ama patlama “kontrol altına alınmış”!
“Can kaybının daha fazla artmamasını umuyor”muş, “Bu vesileyle Sakarya halkına geçmiş olsun dileklerimi sunuyor”muş!..
Hesap sorma yok!
Sorumlular yargılanacak yok!
Sakarya Valisi ise bu fabrikanın sık sık denetlendiğini söylemekte. Nasıl denetimse…
Çünkü bu işyerinde 2007, 2009, 2011, 2012 ve 2014 yıllarında da defalarca patlamalar yaşanmış ve bu patlamalar sonucunda da yine ölümler ve çok sayıda yaralanmalar olmuştur. Fabrika kapatılmış ama her seferinde de yeni bir adla tekrar açılmıştır.
Bu Katliamda patron ve devlet işbirliği apaçık ortada. Bu fabrikada güvenli üretim için yeterli önlem alınmıyor. Bu kesin. Bu açık. Sürekli patlamaların olması nasıl izah edilebilir yoksa?..
Nerede denetim?..
Nerede işçinin canını düşünenler?..
Patronlar sadece bir tek şey düşünürler: Kâr, daha çok kâr, daha çok kâr.
Hiçbir şey durup dururken olmaz, bir nedeni vardır. Ya hiç tedbir almamışsınızdır, ya da eksik tedbir almışsınızdır. Çünkü Parababaları için tedbir demek masraf demektir, kârın bir kısmından olmak demektir. Onun yerine işçinin hayatını kaybetmesini tercih ediyorlar. Üç kuruş daha fazla para kazanmak için işçilerin canını hiçe sayan bu sömürü ve soygun düzeni ve bu düzenin siyasi temsilcileri işçilerin katilidir.
Bu bir iş cinayetidir. Bu iş cinayetinde yaşamını kaybeden işçi kardeşlerimizin yakınlarına en içten dileklerimizle başsağlığı, yaralı işçi kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
Bu katliamın sorumluları er ya da geç yasayı ve hukuku uygulayan mahkemeler önünde hesap verecekler!
Hiçbir işçi kardeşimizin katilini unutmayacağız!
Partimizin önderliğinde kurulacak halk iktidarında işçi kardeşlerimizin can güvenliği en temel önceliğimiz olacaktır. Bilimin ışığında gerekli önlemleri almayan hiçbir işletmeye çalışma izni verilmeyecektir.
Katil Sermaye!
Kahrolsun Parababalarının Sömürü ve Soygun Düzeni!
İşçi Sınıfı Örgütlüyse Heptir, Örgütsüzse Hiçtir!
Örgütlü İşçi Yenilmez!
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
04.07.2020
Halkın Kurtuluş Partisi
Merkezi İşçi Komitesi
