AKP’ giller’in zulüm politikalarını İzmir’de bir kez daha protesto ettik

AKP’giller’in vurgun ve talan düzeni, dur durak bilmeksizin yaptığı zamlar işçi-emekçi yoksul halkımızın, en başta da o yoksul mutfakları çekip çevirmeye çalışan kadınlarımızın canını yakıyor. İnsanlarımız açız diye feryat ediyor!

Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü olarak, AKP’giller’in halkımıza uyguladığı bu zulüm politikalarını, yaptığımız eylem ile bir kez daha protesto ettik.

Eylemimizde, Karşıyaka İlçe Örgütümüzün önünde yaptığımız yürüyüşün ardından Çarşı girişinde zamlarla ilgili açıklamamızı yaptık.

Açıklamayı, Kadın ve Çocuk Komitemizden İşçi Yoldaşımız, Halide Bilir yaptı. Yoldaşımız, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

***

Biz hep diyoruz ki AKP’giller işsizlik, pahalılık, zam, zulüm demektir.

Yalan mı?

AKP’giller’in isteğine göre rakam bulma ofisine dönüşen TÜİK’e göre Genel İşsizlik Oranı %11,2, Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı %22,3. Ama biz yaşamımızdan biliyoruz ki, çalışabilecek yaştaki nüfusu düşündüğümüzde gerçek işsizlik oranı yüzde 50’lere varıyor.

Peki ya pahalılık, zamlar?

Ucuz et satış mağazaları olarak bilinen ve halkımızla alay edercesine, “uzun kuyruklar oluşuyordu”, diye AKP’giller tarafından ürünlerine zam yapılan Et ve Süt Kurumunda bile kıymanın kilosu 110 TL, kuzu pirzola 180 TL. Etin tadını unuttuk. Sadece ete mi geliyor zam? Çocuk bezinden süt ürünlerine, simide, çaya, kurtarıcımız makarnaya bile fahiş zamlar geldi. İğneden ipliğe her şey, her gün zamlanıyor. En son, akaryakıta yine zam yapıldı. 8 Haziran tarihi itibarı ile motorine yapılan 1.98 TL zam ile motorinin litre fiyatı 27.87 TL’ye yükseliyor. İşçimiz, kamu emekçimiz, esnafımız, emekçi halkımız elektriğe, doğalgaza gelen zamlardan bunalmış durumda.

2022 yılı için belirlenen Asgari Ücret 4 bin 250 lira. Birleşik Kamu-İş tarafından yapılan çalışmalara göre, Mayıs ayı için Açlık Sınırı 6 bin 465 lira, Yoksulluk Sınırı 19 bin 306 lira.

Çok derdin tek ilacı, HKP ile birlikte mücadele ederek bu halk düşmanı AKP İktidarından kurtulmaktır. Yoksa işsizlik de, pahalılık da, zamlar da, zulümler de sona ermeyecektir.

Gelin artık bu vurgun ve soygun düzenine bir son verelim. Çektiğimiz dertler, acılar son bulsun, yetmez mi?

UMUT bizde, UMUT sizde…

Davamız Halkımızın, Vatanımızın Kurtuluş Davasıdır.

***

İşçi Yoldaşımızın konuşmasının ardından, Partimiz Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak söz aldı. Çolak konuşmasında şunları dile getirdi:

***

Değerli İzmir Halkı;

Halkın Kurtuluş Partisi’nin bu eylemleri aslında seni anlatıyor, değerli Halkım. Senin çektiğin acılara, dertlere tercüman eylemlerdir ama Türkiye öyle bir korku cehennemine itildi ki insanlarımız, şurada anlatılanları yirmi metre uzaktan dinleme cesaretinden bile uzak duruma düşürüldü. Ama biz halkımızın dertlerine tercüman olmaya devam edeceğiz.

Komik bir adam var, Maliye bakanı yaptılar. Geçen gün “bizim sistemimizde dar gelirliler hariç üretici firmalar ve ihracatçı firmalar kazanıyor”, diye açıklama yaptı. Bir şeyin dışında gerçekten de doğru söylüyor. Kendilerinin kurmuş olduğu sömürü düzenini ne güzel anlatıyor.

Bir şey yanlış tabiî: Üretici firmalar söylemi yanlış. Çünkü Türkiye’de üreten firma kalmadı ki. Senin ihraç malı hangi ürünün kaldı ki… Eskiden tarım ürünleri vardı. Tarımı da bitirdiniz. Akaryakıta, gübreye yaptığınız zamlarla, komik düzeyde açıkladığınız taban fiyatlarıyla tarım da bitti. İhraç edilecek neyiniz var? Bir şeyiniz var. Ağababalarınız söylüyor: İhraç edilecek Ordunuz var. Amerika’nın, Avrupa’nın, Batılı Emperyalistlerin çıkarları için Ortadoğu’da savaştırdığınız Mehmetçik var.

Nebati yaptığı bu açıklamadan dolayı fırça yiyor kabine toplantısında, bunu da attığı tweet ile düzeltmeye çalışıyor, Reisinden özür dilemeye çalışıyor.

Değerli Halkımız;

Böylesine ihanetler ortamı içerisinde bulunan yöneticiler elinde ölümlerden ölüm beğeniyorsun. Eskiden düğünlere çeyrek altın götürürdün, şimdi evine çeyrek karpuz götürüyorsun. Konuşma yapan işçi kardeşimiz rakamlar verdi. Akaryakıta, kiralara, vb. gelen zamlar ortada. Ama halka bu zulmü yapan, 20 yıldır halkın ensesinde boza pişiren AKP iktidarı bu sorumluluğu almıyor.

Ne diyor tepedeki Reisleri?

Enflasyon yokmuş bu ülkede, hayat pahalılığı varmış. Bu sizlerle dalga geçmenin daniskası değil mi değerli Halkımız? Hepsi Halkımızın aklıyla dalga geçiyor. İşte biz bunu teşhir etmek için bu mücadeleyi yürütüyoruz. Ne diyor? Dokuz yıl önceki Gezi Direnişi bugünkü hayat pahalılığının nedeni imiş. Manda tezeğinden büyük yalanlar söylüyorsunuz. Gayrimeşru sıcak paralarla ekonomiyi döndürmeye çalıştınız ama şimdi duvara tosladınız ve hâlâ Gezi Direnişi’ne çamur atmaya kalkıyorsunuz. Yalan söylüyorsunuz. Gezi Direnişi dünyanın en haklı, en meşru direnişidir. Gezi Direnişi’nde on milyonlar tamamen meşru talepleri uğruna mücadele etmiştir. Ama Gezi’yi bir zamanların Soros’un temsilcisi olarak masaya oturduğunuz vatandaşlarla, Kavala ile kirletmeye çalışıyorsunuz, buna izin vermeyeceğiz. Gezi’yi Sorosçular ile kirletemezsiniz. Gezi’de biz de vardık. Gezi hakkında açılan ana davayı beraat ile sonuçlandırıyor sözde yargı, aradan dokuz yıl geçiyor, beraat veren yargı ağırlaştırılmış müebbet veriyor. Bu kadar mı hukuk bilgisinden yoksunlar? Hayır değil, talimatı, gelen emri karara dönüştürüyorlar. Bizim hakkımızda da açsınlar davayı, arkadaşlar sürekli resim çekiyorlar, çeksinler. Genel Başkanımız 12 yıl hapisle tehdit altında şu anda. Ama 12 yıl hapis verilmiş bir Genel Başkan, milim bir gerileme yapmadan, Türkiye halklarına, cesaretli olmanın, inançlı olmanın, karalı olmanın örneğini koyuyor ortaya. Ama Meclistekiler top çeviriyor. Mecliste muhalefet geçinenler, o altılı masalar geyik muhabbeti yapıyorlar.

Yurtdışına kaçırılan paralardan bahsediyor, Sorosdaroğlu. Ama diyor ki Amerika’da demokrasi var. Amerika’da demokrasi varsa niye kaçırılan paralara izin veriyor? Amerika’da demokrasi varsa, o gayrimeşru vakıfların orada kurulmasına niye izin veriyor?

Değerli halkımız, bundan 7 ay önce benzinin fiyatı 6 lira iken şimdi 30 liraya dayandı ama AKP’nin oyu yüzde otuzun altına düşmedi. Ana muhalefet partisinin oyu de yüzde yirmi beşi geçmedi. Bunda bir çelişki yok mu? Bunda yarın iktidara gelsem ne yaparım sorusunun yanıtını halka açıkça vermedikleri görülmüyor mu?

İşte HKP yarın iktidara gelse, biraz önce işçi kardeşimin söylediği gibi, senin için ne yapacağını açıkça ortaya koyan partidir. 2015 seçimlerinde Genel Başkan’ımız TRT’de yaptığı konuşmada, o zamanki rayiç bedelle Asgari Ücreti 4.339 TL olarak açıkladı 84 milyona. Bu gün 2022’deyiz. Şu an uygulanan Asgari Ücret 4.253 Lira. Yani HKP’nin 7 yıl önce belirlediği Asgari Ücreti bile vermiyor bu siyasi iktidar.

Eninde sonunda bu halkı uyandıracağız. Bu halkı kendi çıkarları doğrultusunda mücadele etmeye yönlendireceğiz, sevk ve idare edeceğiz. Biz 12 Eylül’ün işkence tezgâhlarında bile bu halka kötü söz söylemedik. Çünkü özellikle de 1946’lardan bu yana Türkiye’yi Türkiye yönetmiyor. Batılı Emperyalistler yönetiyor. Bugün, Derebeyileşmiş Osmanlı’nın özentileri, AKP’giller iktidarda. AKP’giller de er ya da geç Tarihin çöplüne gömülecektir. İşte bu mücadelenin öncüsü, yönlendiricisi Halkın Kurtuluş Partisi olacaktır. Saygılar sunarım.

***

Çolak Yoldaş’ın yaptığı konuşmanın ardından eylemimizi, “AKP İşşizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Demektir”, “ Gün gelecek, devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek”, “Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz” sloganlarıyla sonlandırdık.

09.06.2022

Halkın Kurtuluş Partisi
İzmir İl Örgütü

Print Friendly, PDF & Email